Pain and Realizations

2.9K 317 142
                                    

Yazar: fauxglitter
Çeviri: Mona

Baekhyun gözlerini tekrar açtığında, hastane odasına geri dönmüştü. Kısa bir belirsizlik anında, Chanyeol'un her zamanki gibi yanında uyuyup uyumadığını merak etti ama Chanyeol'un gittiğini hatırladığında kalbi kırılmıştı.

Chanyeol gitmişti ve bir daha geri gelmeyecekti.

Son görüşmelerini hatırladığı gibi gözlerinde yeni gözyaşları birikmişti. Chanyeol ona hiç güvenmemişti ve Baekhyun'a açıklama şansı bile vermediği için çok incinmişti. Bu haksızlıktı ve saçma sapan suçlamalar Baekhyun'un gururunu paramparça etmişti. Koca avcısı mı? Bu iki kelime Baekhyun'un yüzüne son derece hakaret eden bir tokat yemiş gibi hissettirdi. Sevdiği ve güvendiği adamın aslında para için kendini bu kadar çok düşürebilceğine inanmak hayal kırıklığı yaratmışı. Son derece acı vericiydi ve Baekhyun üzgün ya da kızgın hissetmesi gerektiğine karar verememişti.

Baekhyun elinde olmadan başına gelen bu durumun onun suçu olup olmadığını merak etti. Durumunu daha önce Chanyeol'a açıklayabilirdi ve o zaman bunların hiçbiri olmayacaktı. Eğer Chanyeol'a sırrını daha önce söyleseydi ikisi arasında bu kadar yanlış anlaşılma olmayacaktı. Şimdi, pişmanlık duymak için çok geçti çünkü Chanyeol çoktan ondan vazgeçmeye karar veremedi.

Baekhyun tekrardan Chanyeol'a gerçeği anlatmaya çalışmamış değildi. Baekhyun, sakladığı sırlardan arınmak için tekrar tekrar konuşmayı denemişti ancak Chanyeol, onu duymayı her zaman reddetmişti. Park Chanyeol en başından beri ilişkilerinde sorunlarından ve güvensizliklerinden yüzleşmek yerine onlardan kaçan bir korkak olmuştu.

Belki de bu ilişki baştan başarısız olmaya mahkumdu. Belki de Baekhyun, ilk tanıştıklarında kafasındaki tüm uyarı çanları göz ardı etmemeliydi çünkü Park Chanyeol gönül yarasıydı.

Saf, katkısız gönül yarası.

Baekhyun yüzündeki gözyaşlarını silerken acı bir şekilde güldü. Bunun için ağlamayacaktı. Ayrılmak her ikisi için de muhtemelen en iyi hareketti. Güvensiz bir ilişki, bir gün ya da başka bir şekilde parçalanmaya mecburdu ve Baekhyun, aralarındaki ilişki çok ciddileşmeden önce bitirdiklerine sevinmeliydi, değil mi?

Yanlış. Baekhyun ilişkilerine çok fazla emek harcamıştı ve duyguları onun suratına bir bumerang gibi şaplak atıyordu.

Ve lanet derecede çok acıtıyordu.

O kadar acı veriyordu ki, Baekhyun ciğerlerine hava çekmek için bile mücadele etmek zorunda kalmıştı. O kadar veriyordu ki, Baekhyun gözyaşlarından dolayı net olarak göremiyordu. Her şey çok acı vericiydi ve Baekhyun, Chanyeol'un yanında olup kulaklarına güven verici kelimelerini fısıldamasını diledi.

Baekhyun, Chanyeol yanındayken her zaman daha mutluydu ve yeniden gerçekten mutlu hissetmesinin ne kadar süreceğini merak etti.

"Selam Baek. Uyanmışsın?"

Şehun odaya girdi, dikkatli ve sıcakkanlık görünüyordu. "Nasıl hissediyorsun?" diye sordu Baekhyun'a küçük bir gülümseme sunarak.

"Korkunç," dedi Baekhyun boğuk bir sesle.

Şehun ağır bir şekilde içini çekti ve kendini yatağın yanındaki sandalye atarak. "Lanet olasıca Park Chanyeol. Seni hiç haketmiyor."

"Yani ne olduğunu öğrendin," dedi Baekhyun başını sallayarak. "Nasıl?"

"Sana yaptığı her şeyi biliyorum," dedi Sehun, Baekhyun'un yüzündeki gözyaşlarını baş parmağıyla silmek için uzanarak. Yanakları sıcaktı ve dokunuşu yumuşacıktı ve Sehun Baekhyun'a kollarına sarmak ve ona her şeyin yoluna gireceğini ve kimsenin onu bir daha incitmesine izin vermeyeceğini söylemek için can attı. Sehun Baekhyun'un yüzündeki o üzgün ifadeyi silmek ve parlak, mutlu bir gülümsemeyle değiştirmek istemişti.

OF GOLD AND OBSIDIANWhere stories live. Discover now