OF GOLD AND OBSIDIAN

Orchestras and Video Calls

Yazar: fauxglitter
Çeviri: Mona

Baekhyun posta kutusundaki kraliyet mavisi zarfı görünce, kimden olduğunu tahmin etmek pek zorlanmadı çünkü mütevazi ama tanınabilir parlak gümüş renginde bir 'B' köşede kabarık bir şekilde duruyordu. Zarfı beklentiyle açtığında yüzü hemen bir gülümsemeyle aydınlandı ve içeriğinden kesinlikle hayal kırıklığına uğramadı.

Sevgili Baek'ime,
Akşam 7'de görüşmek üzere.

Filarmoni Orkestrası ile ilgiliydi ve Baekhyun kalbinin neşeyle hopladığını hissetti. Konserlerini izlemek, Baekhyun için yılda bir olan bir olaydı ve neredeyse bu yıl katılabilme umudundan vazgeçmişti. Baekhyun evinin etrafında günlük işleri yaparken yüzündeki mutluluğa engel olamıyordu. Küçük apartman dairesinde yapılacak çok şey yoktu, ama gün içerisinde yapacak iş olmadığında çamaşır yıkamak ve kıymetli çiçeklerine sulamak günlük rutin bir işti onun için. Genellikle, Chanyeol Pazar günleri evinde Baekhyun ile takılırdı ancak Chanyeol ailesiyle birlikte kısa bir hafta sonu tatili için Jeju Adası'na kaçmıştı. Baekhyun, Chanyeol’un varlığını düşündüğünden daha fazla özlediğini fark etti ve uzun boylu erkeğe bu kadar çok bağlı olmasının gerçeğine güldü.

Park Chanyeol'un kendisine aşık olması çok mu zordu? Bin yıl içinde değil. Bununla birlikte, ikisinin arasında en başta garip bir çekişme olduğu yadsınamazdı ve Baekhyun, ‘kader olmalı’ düşüncesine sevimsizce güldü. Başlangıçta Chanyeol etrafındayken temkinli olduğunu hatırladı, ikisi arasında var olduğunu bildiği benzerliklerle Baekhyun ekstra temkinli olmuştu. Baekhyun, Park Chanyeol gibi birinin nasıl düşündüğünü ve işlettiğini kolayca anlamıştı ve uçarı bir playboy olarak ününü uzun zamandır duymuştu.
Bununla birlikte, Chanyeol ile geçirdiği zaman, dev ahmaka karşı önceki tüm çekingenliklerini tersine döndürmeyi başarmıştı. Chanyeol, gerçekten samimi olduğunu ve Baekhyun’a ihtiyacı olduğunu kanıtlamıştı. - Baekhyun, Chanyeol’un ondan bıktıktan sonra atacağı bir başka yeni parlak oyuncak olmadığını güvence altına almıştı.

Baekhyun ilişkileri arasında daha fazla berraklık olabilmesini sık sık diliyordu ama şimdilik, Baekhyun memnundu. Chanyeol'un bir gün açılacağını biliyordu ya da en azından öyle umuyordu. Ve o gün geldiğinde, Baekhyun da açılmaktan çok mutlu olurdu. Baekhyun, Chanyeol'dan sır saklamak zorunda kalmaktan bıkmıştı.

Orkestra konseri için uygun bir kıyafet seçmek için gardırobunu açtığında yüzünde bilinçsizce küçük bir gülümseme belirdi. Chanyeol'la çıkmaya başladığından beri, başlangıçta yetersiz gardırobu krala uygun bir gardırop haline getirilmişti. Chanyeol, Baekhyun'un biraz fazla aşırı olup olmadığını merak etmeye başladığı noktaya kadar lüks markalar ve özel tasarım kıyafetlerle hediye yağmuruna tutmuştu. Bununla birlikte, Baekhyun'un bu markalı kıyafeti giydiği için inanılmaz şanslı hissettiği günlerden biriydi çünkü muhtemelen bir kapüşonlu ve kot pantolon ile orkestra gösterisine gidemezdi, değil mi?

******

Saat tam 19:00'da, Baekhyun, varlığının her bir aşamasında geçen heyecanla şık bir Rolls Royce'a bindi ve bu arabayı özlemenin normal olup olmadığını çok merak etti.

"Woah Baek, bu kıyafetlerin hepsini nasıl karşılayacaksın?" Direksiyonun arkasındaki adam güldü ve Baekhyun'un saçını sevgiyle okşadı. "Umarım yasadışı faaliyetlerde bulunmamışsındır"

"O kadar düşük durmaya tenezzül eder miyim?" Baekhyun, neşeyle dil çıkartarak cevap verdi. "Beni küçümseme. Ben 21. yüzyılın güçlü, bağımsız bir erkeğiyim! "

Adam emin olmayan bir şekilde eğlenceyle bir kaşını kaldırdı. "Sen öyle diyorsan."

"Burada olduğunu biliyorlar mı? Teknik olarak buluşmamalıyız değil mi?"