Tahribat

36 5 0
                                    




           

...

10 Temmuz 2017

Sanırım bu bir veda olacak. Ne kadar zamandır planladığımı bilmiyorum. Ama artık bunu yapmaya karar verdim.

Ömer 2 kere daha geldi. Onunla hayat hayal edemeyeceğim kadar güzel olacak biliyorum. Daima bundan söz ediyor. Ama benim artık bir amacım kalmadı ki.

Ecrin'i öldürmüşüm, Aslan zaten beni yıllarca kandırmış. Evet kandırmış. Almila'dan hiç bahsetmedi. Bir kardeşi olduğunu sakladı. Babasının... Eminim duysa beni suçlar.

Annem benim burada olmamı bir güvence sayıyor. Işık benim yüzümden burada. Ece'yle de bir ilgim vardı illaki. Dilsiz olduğunu söyledi herkes ama benim hatıralarımda konuşuyor. Bilemiyorum. Karmaşık.

Babamın da umurunda değilim. Bir tek Ömer. Bir tek sen Ömer. Sen beni gerçekten seven tek kişisin biliyorum. Ben de seni seviyorum. İnan bana seviyorum. Keşke seninle gidebilseydim buradan. Çıkıp başka bir hayat kurabilseydik. Ama seni de ben bu hale getirdim.

Sanırım bu yolun sonu. Herkesten özür diliyorum. Benim yüzümden hayatı kararmış herkesten özür diliyorum.

İntikamımı da alamadım, hayatımdan da ümidimi kestim. İnsanlardan da ümidimi kestim. İnsanlar benden ümidini keseli epey oldu biliyorum.

En çok senden özür dilerim Ömer. En çok senden özür dilerim Ecrin. Lütfen ailesine söyleyin o benim en yakın arkadaşımdı. En çok sizden özür dilerim.

Defterini kapattığında gözyaşlarını sildi. Aynasından kendisine bakıp tebessüm etti Nil. İlk defa huzurlu hissediyordu kendisini. Yıllardır ilk defa. Sonunda ne olduğunu biliyor, ne yapacağını biliyordu. Sadi Bey'e şu kadar bile kızmamıştı. Kendinde önemsediği en son şey o saçma sapan algıydı. Kirli ya da temiz hissetmiyordu. Yalnızca bu kötülüğü kendisine neden yaptığını düşünüyordu. Bir kadın için belki de en kötü an buydu. Bir şeylere müdahale edemeyeceğini bilmek. Kendisini savunamamak. Elinden hiçbir şeyin gelmemesi. Aşık olduğu adamın babasının kendisine böyle bir kötülük yapması. Ama hiçbiri için Sadi Bey'i suçlamıyordu. Sadi Bey'in kendine ilgi duyduğunu bile bile oynamıştı onunla. Bu oyunu da kaybetmişti. Buna da katlanması gerekecekti.

Şimdi bütün derdi tasası bu muydu yani? Bir avuç saçmalığı öğrenmek için kendinden neler verdiğini düşündü. Ecrin'in ölmesine değmiş miydi yani? Aslan'la beraberler miydi? Hayır. O halde bu savaşta neden onun ölmesi gerekmişti? Peki, Ömer'i hak edecek bir şey yapmış mıydı hayır, ama Ömer'in de kaybı fazlaydı. Hala kendisini istiyor oluşu da kendisine fazla geliyordu. Ne olacak ki diye düşündü Nil. Artık Ömer'e verecek bir takım şeylere sahip değildi. Ruhuna, aklına, kalbine sahip değildi. Bir paylaşımda bulunabilecek kadar iyi değildi.

Annesine bir evlat olmak da bir şey ifade etmeyecekti. O halde uzatmanın bir anlamı kalmamıştı. Sessizce aynadan aldı bakışlarını. Yastığının altına sakladığı şeye seyir etti. Defteri özellikle saklamamıştı. Onu bulmalarını istiyordu. İlk kez her şey çok açıktı. Saat oldukça geçti. Bu saatte genelde Hale Hemşire onu kontrol ederdi. Az önce bu kontrolü yaptığı için kendisini kimse görmeyecekti. Sabah onu bulduklarında ise her şey bitmiş olacaktı.

Yatağa oturdu. Boşlukta bir süre oyalandı. Ecrin'in kendisine eşlik etmesini diledi içinden. Eh Nil de ona eşlik etmiş sayılıyordu.

Yanına oturan genç kıza bakmadan tebessüm etti Nil. Orada olduğunu biliyordu. Aklının bir oyunu olduğunu bunları kabullenmişti çoktan. Artık zorlanmıyordu.

Kız Kulesi Boğaz'ında Kalsın İstanbul!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin