Mağruriyet ve Öfke*

88 12 5
                                    







-Kurban... Ben bir kurbanım.

           

Bade bakışlarını bir an bile üzerinden çekmemişti Almila'nın.

Görüşmeyi sonlandırarak odasına doğru yürüdü Bade. Koray'la bunu konuşmayı uzun zamandır erteliyordu. Açıkçası diğer kızların doktorlarıyla da görüşmek pek ona göre bir davranış olmayacaktı çünkü bu zamana kadar yaptığı işi hiç kimsenin, hiçbir şeyin etkilemesine izin vermemişti; fakat durum şu an çok farklıydı. Almila iyiye gitmekten uzaklaşıyordu. Uzun zamandır Nil'e karşı davranışlarını gözlemliyordu Bade. Birkaç yıldır konuşmayan ve odasından dışarıya adımını atmayan Nil birkaç aydır farklıydı. Belki de sıkılmıştı ya da bunca zamandır insanları kandırıyordu kim bilebilirdi ki. Tek bildiği en başından beri her şeyin yalan olduğuydu. Kızların burada bulunma sebepleri kesinlikle herkese farklı anlatılıyordu. Bade sadece Almila'yla görüşmelerini biliyordu o kadar. Ama Koray'la konuşma girişiminde bulunma fikri tabi ki buradan çıkmamıştı. Nil'deki değişim her neyse bu Almila'yı da oldukça etkiliyordu. Hastasının gidişatı da uyguladığı tedaviyi ve izlediği terapi düzenini sarsıyordu. Bu sebeple Koray'la konuşmaya karar vermişti. Adımlarını Koray'ın kapısının önünde durdurduğunda bir kere daha gözden geçirdi olanları. Ömer, Nil, Ecrin, Aslan ve Almila... Olaylar bu kişiler arasında gidip geliyordu. Almila Ecrin'in öldüğünü söylemişti. Aslan'ın ağabeyi olduğunu ve Ömer'e de âşık olduğunu konuşmaları birleştirerek çözmüştü Bade. Fakat Nil'le ilgili doğru düzgün bir bilgi yoktu.

Evet, bu sefer şarttı. Koray'la konuşacaktı. Kapıyı iki kere tıklattı ve cevabı beklemeden içeriye girdi Bade. Koray masasına başını eğmiş, Dissosiyatif Amnezi -Travma Sonucu Yaşanan Hafıza Kaybı-  tanısı konulmuş vakaların davranışlarını konu alan eski raporları inceliyordu. Daha önce üzerinde durmadığı; ancak şu anda ihtimal verdiği bir durumu değerlendirmeye çalışıyordu. Öylesine dalmıştı ki Bade'nin içeriye girişini 1 dakika sonra fark edebildi.

            -Koray Bey, kolay gelsin. Oturabilir miyim?

Koray başını kaldırdığında Bade'yi ilk anda hatırlayamadığını sonra burada bir doktor olduğunu anımsadığını fark etti.

            -Tabi lütfen.

Bade masanın önünde duran iki tane deri koltuktan birine yerleşti. Önündeki sehpada bulunan dergilere gözünün ucuyla baktı. Hepsi de psikiyatri dergisiydi. Daha önce bunları okuduğunu bilmenin verdiği rahatlıkla Koray'a döndü. Bu sırada Koray da elindeki dosyayı arasına bir kalem bırakarak daha sonra incelemek şartıyla kapattı.

            -Bir şey içer misiniz?

Bade burnunu kırıştırdı. Buraya bir şeyler içmeye gelmemişti. Ama bu konu da boğazını gıdıklıyordu. Böylesine önem verdiği ve üzerinde yıllardır çalıştığı, kariyeri açısından da önemli bir basamak saydığı bir vakayı tartışmak üzereydi. Bu yüzden boğazının kurumasını istemeyerek anında yüz ifadesini gevşetti.

            -Lütfen soğuk bir şeyler olsun, belki bir limonata.

Koray anında ahizeye uzandı. Mutfak sorumlusundan bizzat rica etti. Hemşirelerle veya sekreterlerle konuşmayı çok sevmiyordu doğrusu.

            -Hacer Hanım Koray Doktorun odasına lütfen iki soğuk limonata alabilir miyim?

            -Tabii Koray Bey.

Telefonu kapattığında Bade'nin sabırsızlandığını fark etti. Neden burada olduğunu sorup kabalık etmek istemiyordu. Kimin doktoru olduğunu da bilmiyordu doğrusu.

            -Koray Bey, konuya gireyim hemen. Ben Almila Karaman'ın doktoruyum. Kendisiyle uzun süredir birlikteyiz. Geldiğinde de ilk tanısına ve tedavisine ben bizzat karar vermiştim. Sorunlar...

Kapının tıklatılmasıyla konuşma yarıda kesildi. İçeriye giren kısa ve tıknaz bir kadın saygıyla gülümsedi. Elindeki tepsidekileri masaya yerleştirdikten sonra çıktı. Bade konunun dağılmış olabileceğini düşünürken bir yudum almaya karar verdi limonatasından. Koray ise Almila'nın doktoru olduğunu söyleyen Bade'ye bakıyordu. Kafasında çok fazla soru dolanıyordu. En başta Nil'le ilgisini söyleyebileceğini düşündüğü bu doktora daha ilgili yaklaşmaya karar verdi.

            -Lütfen devam edin.

Onu yönlendirdiğini düşünerek arkasına yaslandı. Bade yeniden söze girdi.

            -Almila, buraya geldiğinde kötü bir durumdaydı. Tahmin etmek zor değil. Sürekli bir cinayetten söz edip duruyor. Ama onunla iletişim kurmakta epey zorlandığımı itiraf etmeliyim. Fakat konu Nil'e geldiğinde uzunca bir soluk alıp olanlara set çekiyor. Sanki her seferinde unutmaya meyillenmiş gibi. Yeniden hatırladığında ise öfkeli başka biri oluyor. Obsesif kompulsif kişilik bozukluğu tanısı konuldu tarafımca. Üstelik bazı durumlarda hafızasında da bir problem yaşıyoruz. Ancak Nil'e takıntılı derecede öfkeli. Bu durum Nil'in son birkaç ayda gösterdiği düzelmeyle beraber arttı. Hatta kendini gösterdi diyebilirim.

            -Peki, benden ne bekliyorsunuz?

Koray açık konuşmanın faydalı olacağını düşünüyordu.

            -Bu çok tasvip ettiğim bir durum değil; ama birlikte çalışmayı teklif edecektim. Benzer vakalar ve ilişkili durumlar mevcut. Sanırım birbirimize yardımcı olabiliriz. Onları bir araya getirebilir, grup terapisine başvurabilir, hatta sosyal aktivitelerde bile birlikte olmalarını sağlayıp gözleyebiliriz. Tabi sizin tekliflerinize de açığım.

            -Anladığım kadarıyla amacınız Almila'nın iyileşmesini sağlamak.

Bade hemen kaşlarını çattı.

            -Bu da nasıl soru? Elbette, öyle. Ben bir doktorum görevim hastalarımı iyileştirmek.

Koray hemen gülümsedi ve rahatlamış olmanın verdiği güvenle açıklamaya çalıştı.

            -Bakın Bade Hanım, şimdi söyleyeceklerim aramızda kalsın rica ediyorum.

Bade'nin aklı karışmıştı. Alnı kırışmış dudakları ifadesini ve huzursuzluğunu belirtecek şekilde büzüşmüştü.

            -Tabii.

            -Yönetimle ufak bir anlaşmazlık yaşıyoruz. Yönetim ve aileler bu kızların iyileşmesini istemiyor. Özellikle araştırmamı engellemek için önümü kesiyorlar. Sanırım bu teklifiniz ve niyetiniz beni fazlasıyla rahatlatmış olacak ki çıkışımı maruz görün lütfen. Uzun zamandır bu işte tek başınayım. Nil'i iyileştirmek adına tek başıma mücadele veriyorum. Annesi dâhil kimse Nil'in buradan çıkmasını istemiyor. Olayların Almila'yla ilgisini elbette ben de çözmek isterim ve yardım teklifinizi seve seve kabul ediyorum. Fakat bu durum lütfen sadece bizim aramızda kalsın.

Bade duyduklarına çok şaşırmıştı. Evet, burada bulunduğu süre boyunca ziyaretçi çizelgesi pek parlak değildi Almila için; ama buna da ihtimal vermemişti doğrusu.

            -Öyleyse bildiklerimizi ortaya dökmenin vakti geldi.

Koray'ın afallatan bu cümlesiyle tuhaf bir sürecin başladığını hissetti Bade. Ancak Almila'nın iyileşmesini gerçekten istiyordu. Kendinden çok da emin olmayan bir tavırla gülümsedi.

            -Başlayalım...

Bölüm Sonu

Kız Kulesi Boğaz'ında Kalsın İstanbul!Where stories live. Discover now