Sükûnet...

114 14 4
                                    




Bölüm için çok sevdiğim ama sık dinleyip tüketmek istemediğim bir şarkı ekliyorum :)

           

Nil'in odasından çıktığında Almila'nın odasından gelen seslere kulak kabarttı.

            -Onu burada istemiyorum. Artık her şeyi biliyor. Bizimle oynuyor. Burada olmamız onun suçu!

Koray hızlıca açılan kapıyla kenara çekilip yol verdi. Birkaç hasta bakıcı Almila'nın odasına doğru ilerliyordu. Daha önce birkaç kere sohbet ettiği ama aslında tanımadığı ancak onunla ilgilendiğini var saydığı Bade Hanım da Almila'yı kontrol etmek için odasına doğru ilerliyordu. Bade Doktor Almila'yla ilgilenmek için buradaydı. Her kız için özel bir doktor. Yaşı ilerleyen pek doktor yoktu. Bir de büyükler vardı. Yani Koray onlara böyle diyordu. Bütün kararlar büyüklere gider yani daha büyük ve yetkili doktorlara onlardan da direk Asude Hanım'a. Bu gidişle Asude Hanım'dan da Görkem Hanım'a gidiyordu.

Bade Doktor Almila'nın odasına girdiğinde etrafa dağılmış birkaç makyaj malzemesine baktı. Bütün hasta bakıcılara dışarı çıkmalarını söyleyip direk Almila'yla göz teması kurdu. Almila onun bu keskin tavrı karşısında biraz duraladı. Sinirlerinin gerilmiş olduğunu unutuverdi. Bade onu fazla sakinleştiriyordu. Uyuşturucu gibi. Bade dağınık odada yerdeki eşyaları atlayarak topuklu koltuğun önüne sandalyeyi çekerek oturdu. Öyle sakin ve yavaş hareket ediyordu ki Almila istemsiz onu izliyordu. Sonunda sessizliği bozdu Bade.

            -Evet buradayım.

Almila ne dediğini anlamamış gibi bakıyordu Bade'ye.

            -Otur.

Emir verir gibi değil, anlayışla söylüyordu bunları. Sanki bir adım sonrasını biliyor, Almila'nın bütün tepkilerini tak diye söylüyordu. Almila onu izliyor, adımlarına sanki Bade yön verircesine söylediklerini yapıyordu. Sonunda koltuğa oturduğunda gözyaşları sicim gibi iniyordu yüzünden.

            -Neden ağlıyorsun?

Almila Bade'nin sorduğu soruya kendini veremiyordu. Ama yavaş yavaş açıldığını hissediyordu.

            -Bilmiyorum.

Bade derin bir nefes aldı. Normal sayılabilecek bir siması vardı. Herkes gibi. Ama ilk bakışta. Nedense sonra akılda kalıyordu; bakışı mı yoksa gülüşü mü bilinmez. Kemikli bir yüzü vardı, elmacık kemikleri belirgindi. Bunu takiben iri gözleri ve biçimli kaşları vardı. Dudakları çizgi gibiydi ama yüzüyle tamamlandığında sırıtmıyordu. İri gözlerine rağmen canlı bir bakışı yoktu. Almila'ya da iyi ve rahatlatıcı da gelen buydu. Sakin bir görüntüsü vardı. Karakteri hakkında karar veremiyordu. Sadece güven duyuyordu Almila.

            -Almila, ne istiyorsun?

Almila hafif bir sarsıldığını hissetti. Sonrasında duraksadı. Cevabı kendisi de bilmiyordu. Gerçekten ne istiyordu?

            -Bilmiyorum. Üzerime üzerime geliyor. Dayanamıyorum.

            -Kim?

            -Nil!

Bade derin bir nefes aldı. Nil ile çözülemeyen bir sorunları vardı ama Almila bir türlü açık olamıyordu.

            -Almila şimdi ağlamamanı istiyorum. Sonra bana ne hatırlıyorsan yeniden anlatmanı.

Almila başını onaylamaz anlamda iki yana salladı.

            -Yapamıyorum. Biz birini öldürdük.

Kız Kulesi Boğaz'ında Kalsın İstanbul!Where stories live. Discover now