Kuyruklu Yıldız*

105 23 4
                                    

*Yıldızlara inanan küçük kızlara...

**Ederlezi benim için ilginç öyküsü olan ama huzurlu bir şarkıdır. Öner :)


-Her şey geçti Nil. Artık beraberiz.

           

Nil'in hıçkırıkları artmıştı. Ömer de onunla beraber ağlıyordu. Yıllar sonra beraber oluşlarını gözyaşlarıyla kutluyorlardı.

            -Her şey geçti, yanındayım.

Nil onun belindeki eline sarıldı. Sonunda birileri onun için gelmişti. Her şey geçmemişti ama birileri onun için gelmişti ve yanındaydı.

Saatlerce ağladı, düşündü ve ağladı. Ağladı ve düşündü. Neden bulamadı. Olanlara bir anlam veremedi. Ömer gelmişti ama sanki her şey yeniden başlıyor, her şey yeniden yaşanıyor ve yeniden son buluyordu. Garip bir döngüde kendini buldu Nil. Herkes hayatının bir döneminde Nil'e gelmiş ve sonunda onu buraya atmıştı sanki. Annesi, Ecrin, Aslan... Ama Ömer farklıydı. Bu ilginç durumu kafasında bir yere oturtamıyordu. Ömer ise bambaşka duygulardaydı. Buraya gelirken kendinden emindi oysa şimdi karşılaştığı manzara onu alıp götürüyor ve Nil'i sanki hiç tanımamışçasına bu ana yeniden bırakıyordu.

            -Hatırlıyor musun bir keresinde benimle sarhoş olana kadar içmek istemiştin?

Ömer kısık sesine ve etrafındaki sessizliğe sanki özenle konduruyordu cümlelerini. Nil irkilmedi bile. Tepkisizce hatırlamaya çalıştı.

"... Ilık ve güzel bir akşam havasıydı. Nil omuzlarını geriye attı ellerinin üzerinden destek alarak doğruluyordu uzandığı yerden, kumların üzerinde sere serpe yıldızları izliyorlardı Ömer'le.

            -Sence de güzel değiller mi?

Nil'in melodi gibi çıkan sesine odaklandı Ömer. Huzurlu olduğunda ne kadar da hoş bir tınıydı böyle.

            -Elbette güzeller, hepsinin birer hikâyesi olduğunu bilmek insanı büyülemiyor da ne?

            -Onların birer hikâyesi olduğuna inanıyorsun değil mi?

            -Sen inanmıyor musun?

Ömer'le giriştikleri bu hoş sohbetten tuhaf bir tat alıyordu Nil. Sanki havada ağır bir huzur vardı, asılı ve huzur havasını koklayarak birbirlerinin düşüncelerine kayıyorlardı. İşte Ömer'le konuşurken olan buydu. Elinde olmadan Aslan'la kıyasladı onu Nil. Aslan böyle değildi, onunla konuşurken kasılıyor ve gerginliğine o maskeyi de eklemeden edemiyordu. Onu sevmiyor, önemsemiyor gibi gözükmek zorunda oluyordu. Oysa Ömer'e ne hissettiğini açıklamasına gerek yoktu. Hatta düşüncelerini açık etmesine bile gerek olmuyordu, Ömer nasıl oluyorsa onu bir türlü yakalıyordu. Düşüncelerinden öpüyordu sanki ruhunu. Değişikti işte. Aslan'da duyduğu heyecan yoktu; ama Ömer'de tuhaf bir rahatlama vardı işte. Ömer'in cevabını işitene kadar kıyas kılmaya devam etti kafasında, sonunda duyduğu soruyla istemsiz tebessüm etti.

            -Tabi ki inanıyorum.

            -Peki, sana bir kuyruklu yıldız hikâyesi anlatmamı ister misin?

            -Büyük bir kuyruklu yıldız diğerlerinden daha uzağındaymış dünyanın, sadece 76 yılda bir gerçekleşen bir tarihi anda dünyanın çok yakınından geçiyormuş.

Nil alnını kırıştırarak dinliyordu onu. Aniden sözünü kesti.

            -Adı ney bu yıldızın?

Kız Kulesi Boğaz'ında Kalsın İstanbul!Where stories live. Discover now