Gerçek Bu!

91 12 18
                                    







...

           

Aylarca, yıllarca burada kaldığına inanamıyordu. Kendini kapattığına, yılları bu şekilde harcadığına... Artık gerçekle hayali ayırt edebildiğini zannetmiyordu Nil. Tecavüz, ölüm, aşk, kayıplar, sevgisizlik, terk edilmek hangisi daha ağır karar veremiyordu.

Koray duyduklarına inanamamıştı. Ömer'in titreyerek anlattıklarına bir anlam verememişti. Aralarında geçen konuşmayı hatırladıkça kendini düğüme bir ilmek daha atıyormuş gibi hissediyordu.

            -Aslan'ın babası Nil'e tecavüz etmiş.

            -A-anlayamadım.

Tam olarak böyleydi işte. Anlayamamıştı gerçekten. Ne yapması gerektiğini artık net olarak biliyordu. Ömer gider gitmez Görkem Hanım'a bir telefon etmeye karar vermiş ancak ne diyeceğini toparlayamamıştı. Sonunda cesaretini toplamasıyla elini ahizeye atıp Asude Hanım'ın odasından gizlice aldığı telefon defterine bakarak tuşlara bastı. Ellerinin belli bir ritmi sürekli tekrarladığını fark etmeksizin bacaklarına vuruyordu. Ne olduğunu nasıl olduğunu sürekli kafasında çevirip duruyordu. Bunun içinden çıkmak için mutlaka Görkem Hanım'a ihtiyacı vardı. Artık emindi. Telefon 6. defa çaldığında açılmayacağını düşünüp ahizeyi indirirken duydu sesi. Kısık bir sesti. Öfkeli gibiydi.

            -Evet?

Telefonu evet diye mi açıyordu yani bu kadın? Sonunda sesini bulduğunda 5 saniye kendine süre tanımıştı Koray. Bu sırada Görkem Hanım telefonu kapatmaktan söz ediyordu tabi, Koray'ın bunu çok geç kavraması şaşılası değildi.

            -Görkem Hanım ben Koray Doktor, kızınızın doktoruyum.

Saçmalamaya başlamadan nefes almaya ihtiyaç duydu yeniden. Genç bir doktor olabilirdi fakat işi için en iyisi buydu. Bu yüzden profesyonel bir konuşma yapmalıydı.

            -Numaramı nereden bulduğunuzu duymak için sabırsızlanıyorum doğrusu.

Koray artık güçlü bir ses tonu kullanması gerektiğinin tamamen farkındaydı. O yüzden özgüvenini takınıp konuşmayı yönetmeye başladı.

            -Bence bundan ziyade polislere ne anlatacağınızı düşünseniz iyi olur.

Görkem Hanım bunu beklemiyordu. Nil'in orda oluşu zaten polislerden uzak bir hayat için gerekliydi. Ama bu doktor her şeye burnunu sokuyordu. Onun blöf yaptığını düşünerek gardını düşürmemeye çalıştı.

            -Yani? Beni neyle tehdit ediyorsunuz anlayamadım genç doktor. İşvereniniz benken üstelik.

Soluksuz bir konuşmaya hazırlanırcasına bir nefes daha adlı Koray.

            -Sonunda sadede geldik. Sizi emniyet müdürlüğüne kabarık bir dosya ve şikâyet dilekçesiyle şikâyet etmek üzere hazır bekleyen bir yakınım var. Kızınızı burada zorla alıkoyuyorsunuz. Nil'in hasta olmadığını kanıtlayan ya da yatılı tedavi görmesini gerektirmeyecek bir hasta olmadığını diyelim belgeler var elimde. Üstelik bununla da bitmiyor. Ziyaretçi yasağı dâhil olmak üzere insani bir yığın yasal hakkından da mahrum bırakılıyor. Buradaki diğer hastalarla ilişkisi ve durumunu da olaya dâhil etmiyorum bile. Eğer benimle yüz yüze görüşmezseniz beni de mesleği kötüye kullanmaya azmettirmekten dolayı sizi şikâyet edeceğim. Daha saymama gerek var mı?

Bütün söylediklerini nasıl bir çırpıda söylediğini Koray da bilmiyordu fakat sessizlik onu memnun etmişti. Görkem Hanım sonunda yılgın bir sesle konuştu.

Kız Kulesi Boğaz'ında Kalsın İstanbul!Where stories live. Discover now