Bir umuttu yaşatan insanı..

157 26 4
                                    

           

Koray odasına girdiğinde karşısında ummadığı kişiyle afalladı. Az önce her ifadesini ezberlediği adam karşısındaydı. Dimdik. Aslan tüm asaleti ve karizmasıyla öylece duruyordu. Sert hatları ve umursamaz duruşuyla orada duruyordu. Uzun sayılmazdı ama hiçbir zaman bir eksiklik değildi bu. Nil'le hemen hemen aynı boyda oluşu ona bir avantajdı. Koray ona göre daha yapılıydı. Karşılıklı birbirlerine bakan iki adam da şaşkındı. Koray Aslan'ın burada oluşuna, Aslan'sa Nil'in doktorunun bu kadar genç oluşuna. Sessizliği ilk bozan Aslan oldu.

            -Sizinle konuşmak istiyorum.

Koray bu duruma ne kadar şaşırsa da beklediği fırsatın ayağına gelmesine fazlasıyla sevinmişti.

            -Tabi buyurun.

Şimdi Koray masasına oturdu, Aslan'sa tam karşısına. Aslan nereden başlayacağını bilemez gibi gözüken tavrını silen bir ses tonuyla giriş yaptı.

            -Nil'in neden burada olduğunu merak ediyorsundur.

            -Aslında ondan çok senin neden burada olduğunu merak ediyorum.

Koray'ın bu kendinden emin duruşu ve sorusu karşısında kaşlarını çatan Aslan biraz da olsa sinirlenmişti.

            -Ecrin'i aradığını ona ulaşmaya çalıştığını duydum.

            -Ve sen de?

            -Ben de onu aramamanı söylemeye geldim.

            -Peki, bunun için mantıklı bir gerekçen var mı?

            -Anladığım kadarıyla beni tanıyorsun.

            -Eminim seni nereden tanıdığımı merak ediyorsundur.

Aslan sorularına şaşırtmalı cevaplar veren Koray'a iyiden sinirlenmeye başlamıştı. Koray ise doğru yolda olduğunu söyleyen iç sesini dinleyerek üstelemeye devam etti. Aslan'ın sessiz kalışını da fırsat bilerek konuşmaya devam etti.

            -Nil hiç konuşmaz biliyor musun? Buraya geldiğinden beri söylediği sayılı kelime vardır. Bunlardan biri Ecrin'i görmek istediğiydi. Biri de söylediği bir şarkı. 'Beni Unutma'

Aslan bir an gözlerini dikti Koray'a sonrasında ise daldı gitti...

Aklına kumsaldaki an geldi. Sonra hemen daldığı yerden çıktı. Sadece parlak kırmızı saçları vardı Nil'in. Aslan'ın gözünde sadece onlar beliriyordu. Aklını toparlaması gerektiğine ikna etti kendisini. Koray'la göz göze gelmemek için çabaladı. Çünkü bu adam fazla deşiyordu geçmişi. Hatırlamak istemediği anlar beliriyordu gözlerinde. O kaza geldi gözlerinin önüne. Her yerden dumanların yükselişi...

            -Bir şey demeyecek misin?

            -Ne söylememi istiyorsun?

            -Neden buradasın?

Aslan bu soruya kendisi de bir cevap bulamadı.

            -Ecrin'i arama.

Zorlukla söyleyebildiği bu cümleye kendisi de şaşırdı. Yani şimdi Nil birkaç duvar ötedeydi ve Aslan onu görmek istemiyordu. Ya da istiyor muydu? Kendisi de bilemiyordu. Acaba hatırlıyor muydu?

            -Neden? Neden bu kadar korkuyorsun?

            -Sizinle bir anlaşma yapalım. Eğer Ecrin'i aramaktan vazgeçerseniz size...           

Kız Kulesi Boğaz'ında Kalsın İstanbul!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin