"Lise de Tuğba adında bir kızla tanıştım." dedikten sonra derin bir nefes aldım. "O kadar asi, dik başlı bir kızdı ki. Aklımı başımdan alıyordu."

Gözlerimi kapattım ve yatağın kenarını tüm gücümle sıktım.

"Okulda onun havasına kapılmayan tek bir erkek bile yoktu." dedi ve kendi kendine güldü. "Sonra bir şekilde Tuğbayla konuşmaya başladık. Onca erkek arasından onun ilgisini çekmeyi başaran ben olmuştum. "

Gözlerimi açtım ve kafamı ona çevirdim. Susmuş, bana bakıyordu. "Devam et." dedim soğuk sesimle.

Tekrardan derin bir nefes aldı. "Onunla her konuştuğumda daha da bağlanmaya başladım. O her konuda fazlasıyla netti. Ağzına geleni her defasından söylüyordu ve ben ona aşık oldum."

"Güçlü karakterine, dik duruşuna, özgüvenine, net olmasına...her şeyine aşık oldum." dedi. "Çıkma teklifi ettiğimde kabul etti ve biz bir yıl kadar çıktık."

Nefes alamadığımı hissediyordum. Kalbim sıkışıyordu. Evet, geçmiş geçmişte kalmalıydı ama Devrim Tuğbayı geçmişinde bırakamamıştı. Kalbi hala onun için atıyordu ve bu benim canımı fazlasıyla yakıyordu.

"Sonra o benden ayrıldı. Bana karşı artık bir şey hissedemediğini söyledi. Zaten liseden mezun oluyorduk. Yani artık onu hiç görmeyecektim." dedi. "Ben onu unutamadım çünkü bende o kadar büyük bir etki bıraktı ki."

Hızla ayağa kalktım. Devrimde benimle birlikte kalktı. "Anlatmamı istediğin için anlattım Asel." dedi. Sesinden ne kadar üzgün olduğunu anlayabiliyordum. Ama düşünmem için bana zarar vermesi gerekiyordu. Düşünmem içinde ondan uzaklaşmam lazımdı.

Ona döndüm. Göz yaşlarım şiddetini arttmıştı. "Sen hala onu unutamadığının farkında mısın?" diye bağırdım. "Bana karşı bir şeyler hissettiğini düşünmüştüm."

Hızla yanıma geldi ve ellerimi tuttum."Hissediyorum zaten." dedi. "Onu unutmamı sağladın sen Asel. Evet, sana delicesine aşık olduğumu söyleyemem ama onu unutmamı sağladın."

"Beni sevmeyen bir adamla nasıl aynı çatı altında bulunabilirim Devrim?" dedim. "Hala aklı ve kalbi lise aşkındayken nasıl evli kalabilirim seninle?"

Gözlerimin içine yalvarırcasına baktı. "Onu gün geçtikçe unuttuğumu söyledim sana Asel. Kolay mı zannediyorsun unutmayı?"

"Ben seni seviyorum Devrim." dedim hiç düşünmeden. Sakin kafayla düşününce bunu söylediğime pişman olacağımı biliyordum ama onu sevdiğimi biliyordum. Serhan kafamı karıştırsada onu sevdiğimden emindim.

Canım o denli yanıyordu ki. İçimde fırtınalar kopuyordu. Babamın göğsüne küçük bir kız çocuğu gibi sığınıp , her şeyin geçmesini diliyordum.

"Şimdi ben seni severken..." dedim ve daha da hiç bir şey söyleyemedim. Devrim şaşkınlıktan ne diyeceğini bilemiyordu. Bu itirafı beklemediğine emindim.

"Asel düzeltmeme izin ver. Unutmama  yardım et."  dedi. "Ben senin yanında mutluyum."

Derin bir nefes aldım. "İzin verirsen biraz dinleneceğim."

Kaşlarını çatarak yüzüme baktı. "Yani Burçinin yanına gitmeyecek misin?"

Kafamı iki yana salladım. Şuan onu bırakmak istemiyordum. Dediği gibi onu unutmasını sağlamak istiyordum. Eğer çekip gidersem ben acı çekecektim. O her gün o kadını düşünürken ben yanacaktım ateşler içinde.

"Teşekkür ederim." dedi minnettar bir sesle. "Beni bırakmadığın için."

Ona bakmadan odaya çıktım. Kendimi yatağa attım .

OLANAKSIZ  #wattys2019Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin