Bana Ait

Bana Ait 90. Bölüm

"Burası da neresi?"

"Çınar'ın evine giden arka yol, ön kapıdan gireceğimizi düşünmedin herhalde..."

"Yaaa!.."

"Evi geniş bir arazinin içinde, kontrol altında birkaç girişi var."

Sözünü bitirmesiyle tekrar bir dönüş yapan genç adam, güvenlik görevlilerinin hazırda beklediği bir kapıdan kendisini tanıtıp içeri girdi. Arabayı park etmesinin ardından yanına dönerken, "Geldik, hadi bakalım Tarık Efendi..." diyerek kapı koluna uzanıp, beraberinde aşağıya inen şaşkın haldeki kardeşiyle, sahaların olduğu tarafa doğru yürümeye başladı.

"Bu ne ya casus filmi gibi!.."

"Hıııhhh... Ne yapsın, kendisine aristokrat dedirten zengin kesimle yakınlık kurmuyor. Konumundan dolayı dostlarıyla da görüşemiyor, sıradan halk sahasında oynayamıyor. Eh doğal olarak o da insan, kendince problemlerine çözüm üretiyor. O bize uyamadığı için mecburen biz ona uyuyoruz. Hııımmm... Bakalım buradalar mı?" derken karısından öğrendiği yöntemle, astral düzlemde bulunan adamlarına odaklanıp başıyla bulundukları yerlere selam verdikten sonra kardeşine döndü. "Benim adamlar yerlerine yerleşmişler." diye durumu bildirdi.

"Kim?"

"Üst düzey güvenliği sağlamak için maç yaptığımız zamanlar gölge birlik elemanlarının gözetiminden faydalanırım. Devlet güçleriyle ilişkisi bilinmediği için yabancı casuslar tarafından markaj altındaki kişilerden birisi değil... O anlamda şimdiye kadar bir problem çıkmadı. Yine de maddi olanaklarından dolayı düşmanı, takip edeni çok tedbirli olmakta fayda var."

"Etrafta senin adamların mı var yani?" derken görebilecekmiş gibi sağına soluna şüpheyle bakmaya başlayan genç adam, ne yaptığını fark edince, bir türlü alışamadığı durumu sindirmeye çalışarak, rahat bir tavırla yürüyen abisine döndü.

"Evet, çevrede kimlerin pusuya yattığını, hareketi hissedip yanaşmaya çalışacağını bilemezsin... Alamayacağımız kadar büyük bir risk, tedbirli olmakta fayda var. Hııhh... Adamım be Çınar geliyor." diyen genç adam, kendisini karşılamaya çıkan dostuna gülümseyerek sarıldı.

"Seni iyi gördüm Çınar, evlilik yaramış abicim."

"İyiyim Cemalim, sen nasılsın? Uzun süredir görüşemiyoruz."

"Bildiğin gibi aynı, iş güç boğuşup duruyoruz."

Gülümseyerek başını sallayan genç adam, kardeşiyle selamlaşmasının ardından Tarık'la tokalaşırken, "Ekibe hoş geldin..." diyerek yeni dostunu sıcak bir şekilde karşıladı.

"Sağ olun Çınar Bey..."

"Orada dur bakalım Tarık kardeş... Burada resmiyet yok, ister Çınar de ister abi... Cemal'in kardeşi, benim de kardeşimdir."

"Peki abi!.."

"Eee Çınar, ilk biz mi geldik?"

"Bu sefer birinciliği kaptırdın Cemal... Mete içeride, bizim elemanlarla muhabbet ediyor. Gırgır adam velhasıl, hoşuma gitti."

"Hem de nasıl, biraz açılsın sen esas o zaman gör. Hele bir Tahir gelsin, büyük aşk yaşıyorlar tatlarına doyum olmaz."

"Tahmin ederim. Eh iyi insan lafının üzerine gelir. Yanlış görmüyorsam, bizim ağır abiyle Tahir de geliyor. Adamın beee... heriflerdeki karizmaya bak. Men in Black'e bağlamışlar yine... Ulan gece vakti, erkek halimle tenha bir sokakta karşılaşsam, ben bile korkarım bunlardan..."