Bana Ait

Bana Ait 73. Bölüm

On gündür süregelen hırsız polis kovalamacasından iyice sinirleri bozulan genç adam, kendince Irmak'a verdiği sürenin dolduğunu düşünerek, harekete geçmeye karar verdi. Kendisiyle karşılaşmamak için türlü numaralar çeviren kızın, konuşma girişimlerine verdiği tepkileri hatırladıkça gerildiğini hissetti. Irmak'la arasındaki problemi çözmeye azmetmiş vaziyette, şoförünü arayarak işe geç gideceğini, kendisinden haber beklemesini bildirdi.

Irmak'ın odasından çıkmak için evden ayrılmasını beklediğini tahmin ederek, bir süre oyalanan genç adam, uygun zaman aralığının yaklaştığını görünce kapıya yöneldi. Gürültü yapmamaya özen göstererek koridorda ilerlerken, Irmak'ın odasına bitişik duvara yaslanarak avını beklemeye başladı. Ergenlik dönemindeyken bile başına gelmeyen duruma, istemsizce sırıttığı sırada, kapıdan tıkırtılar geldiğini duyunca doğrularak dikkat kesildi. Sessizce koridora süzülen kızın, kendisini fark etmesini beklerken, 'İnşallah bu sefer korkmaz...' diye içinden geçiren genç adam, göz göze gelmelerinin ardından, duyduğu sesle yüzünü buruşturdu.

"Aaaahhh..."

"Hiiişşşttt... Sussana kızım ya, Pınar'ı uyandıracaksın!.. Tanrım, Irmak çok bağırgansın... Ne var bu kadar korkacak, bilmeyen de eli bıçaklı katil gördün zannedecek!.."

"lııııggghhh... Cesur!.. Utanmadan zeytin yağ gibi üste çıkıyorsun..."

Irmak'ın, dişlerinin arasından tıslayarak konuşmasındaki komik haline dayanamayan genç adam, bir yandan gülerken, "E erkeğim işim bu..." diyerek işi espriye vurmayı denedi.

"Haahhh... Başlarım senin erkek... Allahım... küfrettireceksin Cesur!.."

"Çık... Çok ayıp Irmak, sana hiç yakıştıramadım."

"Hadi oradan... Ne işin var sabah sabah kapımın önünde!.. Hem sen neden işe gitmedin?" derken odasına girmek için hamle yapan genç kız, Cesur'un kapı kolunu tutmasıyla ne yapacağını şaşırarak panikle bir adım geriye çekildi.

"Oooofff Irmak, sana tecavüz edecekmişim gibi davranma, sinir oluyorum. Konuşmak için saklandığın yerden çıkmanı bekliyorum."

"Saklandığım falan yok, hele konuşacak hiç bir şeyimiz yok Cesur!.. Lütfen çekilir misin şuradan?"

"Hayır..."

"Allahallah!.. Neden anlamak istemiyorsun, hareketlerimle gereken mesajı verdiğimi zannediyorum."

"Biraz geç anlarım hayatım... Her halükarda bundan kurtuluşun yok, konuş kurtul Irmak... Aramızdaki problemi çözene kadar seni rahat bırakmam."

"Ne problemi be... Biz... diye... bir... şey... yok!.."

"Göreceğiz... Evimin misafirisin, o yüzden izin vermediğin sürece odana giremem. Bu konuda için rahat olsun. Şimdi, senin odanda mı, yoksa benimkinde mi kozlarımızı paylaşalım."

"Hiçbirinde!.."

Atik bir hareketle elini tuttuğu kıza "Eh... Bunu sen istedin, o zaman ben karar veriyorum demektir. Bağırma hayatım, Pınar'ı düşün..." derken itirazlarına aldırmadan, yatak odasından içeriye girene kadar çekiştirerek götürdü. Kapıyı kapatarak arkasına dönmesiyle, ellerini beline dayayan Irmak'ın, kavgaya hazır vaziyetteki komik görüntüsüne istemsizce sırıttı.

"Aaaahhh... Manyak mısın nesin be... kafayı yemişsin sen... Allahım, bir de gülüyorsun ya!.. Hiç komik değil Cesur... Beyinsiz!.. Çekil şuradan dışarı çıkacağım."

"Aklımın gayet yerinde olduğuna seni temin ederim. Önce konuşacağız dedim Irmak... Ya sen ne inatçı kadınsın, otur şuraya, iki medeni insan gibi sorunlarımızı tartışalım."