Bana Ait 30. Bölüm

91.5K 4.7K 320
                                    


"Estağfurullah, yardımcı olabilirsem ne mutlu bana..."

"Sağ olun, çok memnun olurum."

"Faruk Bey, yürütmekte olduğunuz projeyle ilgili görüşme yapmak amacıyla iki elemanınızın ziyaretimize geleceğinden bahsetmişti."

Uzun süredir peşinde olduğu kızların bulunma ihtimalinden heyecanlanarak kafası dağılan genç adam, bir süre kendisini toparlamaya uğraşarak konuya odaklanmaya çalıştı.

"Eee... Evet, bunu toplum hizmeti olarak ele alıyoruz Kamuran Bey... Bu derece büyük çaplı bir eleman alımıyla, ilk denemesini kendimiz yapmaktan gurur duyuyoruz. Açıkçası, güler yüzle işlerini yapmalarından, çalışırken azimli ve sabırlı doğalarından çok etkilendik. Bilgiye aç ve kolay öğrenmeleri, iş arkadaşlarını yapıcı anlamda etkilemeleri dikkat çekince, bu konuda proje üretme ihtiyacı duyduk. Diğer bir deyişle onları sevdik... Böylece iş adamlarının önüne somut verilerle giderek, işitme engelli vatandaşlarımızın topluma karışmalarını, işyerlerinde bizlerle uyum içinde çalışmalarını hedefliyoruz. Onlardan öğreneceğimiz çok şey olduğunu düşünüyorum."

"Ben ne diyeceğimi, nasıl teşekkür edeceğimi bilemiyorum Çınar Bey, sağ olun var olun... Allah sizden razı olsun..."

"Estağfurullah, sizden de Kamuran Bey..."

"Eee... Abi, araya girmiş gibi olmayayım. Kayıtlar..."

"Hazır mı Asaf?"

"Evet abi, getireyim mi?"

"Lütfen!.." derken heyecanını belli etmemeye çalışan genç adam, Asaf'ın, sehpanın üzerine yerleştirdiği laptopa merakla bakmaya başladı. Kendilerine çevirdiği ekranda, kızların siyah beyaz resmini görünce gerildiğini hissetti.

"Nehir!.. Sarışın olan Nehir, diğeri de Şükufe..."

"Ama bu!.."

"Tanıdınız mı Kamuran Bey?" diyerek oturduğu yerde öne doğru eğilen genç adam, kıstığı gözleriyle bütün dikkatini misafirine yöneltti. Adamın ağzından çıkacak tek bir cümleyle, eliyle koymuş gibi bulacağının bilincinde, acele etmesini söylememek için kendisini zor tuttu.

"Şey... Sadece birini!.. Yalnız, bir yanlışlık olmasın... Buradaki kişiyle, sorduğunuz şahıs aynı değil!.."

"Nasıl yani?"

"Çınar Bey, şu Nehir dediğiniz, açık renk saçlı olan bayan Pınar Hanım!.."

"Pınar mı?"

"Evet, diğer hanımı tanımıyorum."

"Pınar!.."

"Doğru, ayrıca kendisi işitme engelli değildir."

"Neee!.. Abi, ama... nasıl olur?"

Duyduklarıyla yerinde kıpırdanıp duran kardeşinin, lafa girmesiyle, adamın huylanmasından çekinen genç adam, "Bir dakika Cesur, önce konuyu anlayalım. Kamuran Bey, bu hanımın söylediğiniz şahıs olduğundan emin misiniz?" diyerek gülümsemeye çalıştı.

"Kesinlikle!.. Kendisi işitme engelliler camiasında çok sevilen ve tanınan bir simadır."

"Yaa!.. Hangi vasıfla?"

"Çevirmen ve öğretmen olarak... Özel durumundan dolayı mesleğine fazlasıyla hakimdir."

"Eee... Anlayamadım Kamuran Bey, özel durum derken!.."

"Pardon, annesi ve babası işitme engelli, üniversitede kariyerine bu alanda devam edince konunun duayeni olarak mezun olmuş. Bir yere bağlı olarak çalışmayı sevmediğinden, genelde halk eğitim kurslarında ve özellikle küçük çocuklarla çalışmayı tercih ediyor. Civardaki hangi okula bu konu için başvursanız, düşünmeden onun adını vereceklerdir. Alanında özel bir yetenek olduğunu söyleyebilirim. İki üç yaşındaki çocuklara kadar, seviyelerine inip oyunla işaret dilini öğretme kabiliyetine sahip..."

Bana AitHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin