Bölüm 33 : Geri Dönüş

2.4K 307 17
                                    

"Usta artık gidelim mi? 2 gündür yokuz bizi merak etmişlerdir." dedi Mozo. Akşam karanlığı çökmek üzereyken Zakir Kılkesen meditasyondan çıkmıştı.


"Peki çok istiyorsan gidelim. Ruh enerjimin % 80 civarını topladım ve yaralarım iyileşti sayılır." diyerek Mozo'yu onaylayan Zakir Kılkesen mağaranın çıkışına yöneldi. Ardından Mozo onu takip etti.



Aşağı indikten sonra ormanı geçip Tankara şehrinin surlarına varmışlardı. Bu ilerlemede 30 dakika civarı sürmüştü. Surların önüne geldiklerinde surlarda gezen muhafızlar onları fark etmişlerdi.



"Hey. Siz ikiniz durun bakalım." diye seslendi surların üzerinde gezen bir muhafız. O sırada başka bir muhafızda muhafızların çavuşunu çağırmaya gitmişti.


"Bizim içeri girmemiz için kapıyı açar mısınız?" diyerek seslendi Zakir Kılkesen rica yerine emir içeren bir ses tonu ile.


"İsterseniz anahtarını vereyim." diye Zakir Kılkesen ile dalga geçen
muhafız yanındaki arkadaşına bakarak güldü. Ama arkadaşının yüzünde gülümseme yerine solgun bir ifade vardı. Muhafız bunun üzerine kafasını çevirdi aşağı baktı.



Muhafız aşağı baktığı sırada Zakir Kılkesen yüzünü örten örtüyü atmış ona gülümseyen bir ifadeyle bakıyordu. Zakir Kılkesen'in ardından Mozo'da yüzünü örten örtüyü açtı. Muhafız Mozo'nun da yüzünü açması üzerine titremeye başladı.


"Hey kimler içeri girmek istiyormuş?" diye bir ses duyuldu surun öteki tarafından ve 15 20 saniye sonra çağrılan muhafız çavuşu surun üstüne çıktı. Ardından Mozo ve Zakir Kılkesen'e baktı. Zakir Kılkesen'in yüzüne bakan muhafız çavuşunun yüzünde bir anlık parlama oluştu.


"Hemen kapıyı açın. Sizi deyyuslar. Böyle asil insanlara nasıl kapıyı açmazsınız!" muhafız çavuşu ağzından tükürükler saçılırken Zakir Kılkesen ile dalga geçen muhafıza sert bir tokat attı.



"Çok özür dilerim efendim. Kimliğinizi söyleseydiniz direk açtırırdım kapıyı. Geciktiğim için
yeniden özür dilerim." diyen muhafız çavuşu saygıyla eğildi. Bir kaç muhafız kapıyı açtıktan sonra Mozo ve Zakir Kılkesen sakin adımlarla kapıdan içeri adım attılar.


Zakir Kılkesen içeri adım attıktan sonra başını çevirdi titreyen muhafıza baktı. Ardından yüksek sesle fısıldadı.


"Bok Çuvalı. Böyle itler çok çıkmaya başladı."



Ardından sakin adımlarla şehrin içine doğru yürümeye başladı. Onu takip eden Mozo da muhafıza sert bakışlar atmayı ihmal etmedi.

Mozo ve Zakir Kılkesen karanlıklar içinde kaybolurken muhafız çavuşu arkasına döndü ve Zakir Kılkesen ile dalga geçen muhafıza baktı. Birkaç saniye muhafıza baktıktan sonra diğer muhafızlara dönerek konuştu.



"Bu it artık yerleri falan temizlesin. Bunun yüzünden az kalsın kellemizden olacaktık." diyen muhafız çavuşu muhafızların soru soran bakışlarını görünce konuşmasına devam etti.



"Onlar kimdi biliyor musunuz? Büyük adam Su Ejderi Klanının suikastçisi. Diğeri ise onlara katılan gizemli bir kişi." diyen muhafız çavuşu kızdığı muhafıza korkutucu bir bakış attıktan sonra ayrıldı.


::::15 dakika sonra::::


"Usta biz içeri direk mi gireceğiz?" diye soran Mozo Zakir Kılkesen'e baktı. 15 dakikalık yürüyüşün ardından Su Ejderi Klanının olduğu sokağa girmişlerdi.



(Tamamlandı✔) İmparator: Kara Elf (İKE) Serisi 1. Kitap #Kaderin Gösterdiği Yol#Waar verhalen tot leven komen. Ontdek het nu