Bölüm 24 (Ryan'ın gözünden)

45 2 0
                                    

Angela evin altını üstüne getirmişti, çünkü Skittles arıyordu. Mutlaka bir zulası olmalıydı, çünkü Angela'da her zaman Skittles ve diğer şekerlerden bulunurdu.

Ben ise koltukta oturmuş, onun geri gelmesini bekliyordum. Sadece birkaç gün önce burada olmama rağmen odayı inceliyordum. Daha önce dikkat etmediğim bazı şeyler çarpıyordu gözüme, mesela duvardaki aile fotoğrafı ve Christie'nin, sehpanın üzerinde duran karmaşık çizimi gibi şeyler.

Çizdiği şeyin üst kısmında "Ryan" yazıyordu ama "R" ters yazılmıştı.

Elime alıp inceledim. Saçlarımı ve bacaklarımı oldukça uzun çizmişti. Bütün kıyafetlerim siyahtı ama arkamda bir gökkuşağı ve başımda bir prens tacı vardı. Sol üst köşede ise minik, sarı bir güneş vardı ve güneşin gözünde bir güneş gözlüğü bir de suratında kocaman bir gülümseme vardı.

Sanırım çizimi incelerken o güneşten daha fazla gülümsemiştim.

Kapının açıldığını duymamla, çizimi yerine bırakmam bir oldu.

"Angela, gideceğimi sana daha erken söyleyecektim ama- Sen Angela değilsin." dedi Danny beni koltukta otururken görünce.

Başımla onayladım.

"Peki o nerede?" diye sordu.

Omuz silkip antreyi işaret ettim.

Danny de omuz silkip yanıma oturdu.

"Eee, nasıl gidiyor?" diye sordu.

Omuz silktim.

Eliyle çizimi işaret ederek "Christie'nin senin için yaptığı resmi gördün mü? Sanırım senden hoşlanıyor." dedi gülerek.

Ona bakıp gülümsedim.

"Sanırım seni, Angela'nın seni sevdiğinden daha çok seviyor." dedi.

Tamamen açık gözlerle ona baktım, az önce söylediği şey beni şaşırtmıştı.

"Ah, umarım Angela bunu söylediğimi duymamıştır!" dedi elini başına koyarak.

Silkelendim, hala şoktaydım.

"Bilmiyormuş gibi davranma." dedi Danny.

Yüzüm, kafa karışıklığı yüzünden tuhaf bir ifadeye büründü.

"Gerçekten bilmiyor muydun? Gerçekten bu kadar dikkatsiz misin? Hiçbir şey söylemese bile ben, senden hoşlandığını anladım!"

Bir şey mi söylemiş? Benim hakkımda mı?

"Ondan hoşlanıyor musun?" diye sordu sessizce.

Tam o anda Angela içeri girdi, mutlu görünüyordu ve elinde bir paket Skittles vardı. "Buldum!" dedi heyecanlı bir şekilde. Sonra yanımda oturmuş, benden cevap bekleyen Danny'yi fark etti.

Cevap vermedim.

"Ne zaman geldin?" diye sordu Danny'ye.

"Daha az önce geldim ve şimdi gitmeliyim." dedi. Omuzumu hafifçe sıkıp koltuktan kalktı, odadan çıkmadan önce de baş parmağıyla her şey yolunda anlamına gelen işareti yaptı.

Bu da ne demek oluyordu şimdi?

Belki de Angela hakkımda bir şey söylemişti, benden hoşlanmasıyla ilgili olması gerekmez. Benden hoşlanabileceğine ihtimal vermiyordum. Hatta benden nefret ettiğine oldukça emindim, gerçekten.

Ben de benden nefret ediyordum.

Angela yanıma oturup kocaman gülümsedi. Eline biraz Skittles döküp, bana doğru uzattı.

Unutmak İçin HatırlaWhere stories live. Discover now