Bölüm 20 (Ryan'ın gözünden)

81 9 4
                                    

Bekleme odasına doğru yürüdüm, tabii ki Angela da öndeki masadaydı. Onu görmeyeli bir hafta oluyordu, onu gayet de iyi görmezden geliyordum ta ki şu ana kadar.

"Merhaba, Ryan." dedi ben masanın yanından geçerken.

Cevap vermek adına hiçbir şey yapmadan ondan en uzak sandalyeye geçtim.

Farkettiğim bir şey vardı ve ben buna engel olamıyordum, Angela daha önce Angel'ın da giydiği t-shirtün aynısını giyiyordu.

"Bu şarkı berbat, Jacob. Nasıl bunu- Ryan! Suyunu t-shirtüme döktün!" diye homurdanıyordu Angel.

Dudağımı ısırarak gülmemeye çalışıyordum.
"Şey, özür dilerim!"

"Çok sakarsın! Dua et ki sadece suydu."

"T-shirtümü ister misin?" diye öneride bulundum.

"Lütfen hayır de." diyordu Jacob yüzünü ekşiterek.

"Sorun değil, kurur zaten." diyerek güldü Angel.

"Özür dilerim."

"Senden nefret ediyorum." dedi Angel başını omzuma yaslayıp gülerek.

"Ben senden daha çok nefret ediyorum." diye fısıldadım.

"Sizden en çok ben nefret ediyorum." dedi Jacob.

İkimiz birlikte "Kapa çeneni." dedik.

"Demek istediğim, buraya gelip benim yemeğimi yiyip koltukta beraber takılıyorsunuz. Burası benim evim, yani benimle bir şeyler yapmanız gerekiyor."

"Seninle bir şeyler yapmayacağız." dedim gülerek.

Angel kolumu dürttü, onun da gülmemek için çabaladığını hissedebiliyordum ama.

"Senden çok nefret ediyorum Ryan Carter." dedi gözlerini devirerek.

Angel'la birlikte oturmakta olduğumuz koltuktan fırlayıp Jacob'ın oturduğu koltuğa koştum. Ona sımsıkı sarıldım.

"Jacob'ın sarılmaya ihtiyacı var." dedim çocukça bir ses taklit ederek.

"Hayır yok." dedi kollarımı kendinden çekerek. "Kız arkadaşına git."

Yerde yuvarlanıp Jacob'ın yanağına hafifçe dokundum. "Hadi ama, gül biraz!"

Elimi geri itti. "Hayır."

"Sen eğlenceli değilsin." deyip kafamı dizlerime gömdüm. Jacob'a abartılı bir şekilde güldüm. O da Angel'a baktı.

"Erkek arkadaşın tam bir deli."

"Ne zaman bize erkek arkadaş ve kız arkadaş demeyi keseceksin? Bizim isimlerimiz var." dedi Angel.

"Ayrıldığınız zaman."

Angel ve ben aynı anda "Ayrılacağımızı da kim söylemiş?" dedik.

Jacob gülerek "İkinizin sürekli aynı şeyleri söylemesi biraz ürkütücü." dedi.

"Sadece kıskanıyorsun bizi." dedim.

Angel yiyecek bir şeyler almak için mutfağa gitti ve bizi birkaç dakikalığına Jacob'la yalnız bıraktı.

"Onu sevdiğini itiraf ettin mi?" diye sessizce sordu Jacob.

Jacob her şeyi biliyordu. Birbirimize her şeyi anlatırdık, resmen kardeşim gibiydi.

Başımı öne eğip "Hayır." dedim.

"Ona söylemelisin."

"Bana ne söylemeli?" diye sordu Angel tam o anda içeri girerken.

Unutmak İçin HatırlaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin