Bölüm 16 (Ryan'ın gözünden)

114 14 1
                                    

"Ryan, şekerleri yemeyi bırak! Onları kapıya gelecek çocuklar için saklamalıyız!" deyip elimdeki şeker kavanozunu aldı. Elimde kalan son şekeri de ağzıma atıp, omuz silktim.

Oldum olası Cadılar Bayramı beni heyecanlandırmamıştır. Sadece annemden bir paket şeker çalıp odama saklardım. Bu kapı kapı gezip şeker aranacak kostümü bulmayı gerektirmiyordu.

Babam; "Şekerleri sen mi vermek istersin, yoksa ben mi yapayım?" diye sordu.

Onu işaret ettim. Bütün gece burada kalıp şeker dağıtamam. Birkaç korku filmi izleyip, uyumayı tercih ederim.

Jacob yanımda, aynaya karşı türlü tuhaflıklar yapıyordu.

"Ne yapıyorsun?" diye sordum gülmemeye çalışarak.

"Ben bir rockstarım, ne istersem onu yaparım!" diye bağırdı.

Büyük bir kahkaha attım, Jacob bana dik dik baktı. "Geçici bir dövme yapıp, gözlerine kalem çekince rockstar olmuyorsun." dedim.

"Pardon dostum düzeltmeliyim, bunun adı erkek göz kalemi."

Gülmeye devam ederek "Tanrı aşkına kim olarak giyindin sen böyle?" diye sordum.

"Sana daha önce de söylemiştim! Greenday'den Billie Joe Armstrong olacağımı!"

"O zaman şaka mı şeker mi olayını tek başına dolaşarak yapabilirsin, nasılsa kimse senin kim olarak giyindiğini anlamayacak."

"Kapat çeneni! Sen bir penguen kostümü giyiyorsun!"

Benim penguenim şirin ve Angel da penguen olarak giyinecek." dedim.

Jacob dalga geçerek; "Aaah ne kadar şirinnn" dedi.

"Sadece kıskanıyorsun." dedim kapıdan dışarı çıkarken. Penguen kostümümün ayak kısmını giymeye çalışırken yere düştüm.

"Görünüşe göre minik Ryan'ın adım atmayı öğrenmesi gerekiyor." dedi Jacob bebek sesini taklit ederek. Kahkaha atmaya başladı, bir yandan da karnını tutuyordu. Çünkü gülmekten karnına ağrılar girmişti.

"Senden nefret ediyorum." dememle yüzümün yerle buluşması bir oldu, bu kez ben bile kendime gülüyordum.

Angel odaya girdiğinde beni yerde buldu. "Yine mi düştü bu minik penguen?" dedi gülerek.

Jacob sessizce gülmeye devam etti.

"Şu ayağıma giymem gereken tuhaf şeyler yüzünden düştüm." dedim.

Angel da "Çok şapşalsın, biliyorsun değil mi?" dedi gülerek.

"Tamam, ama senin şapşalınım." dedim sırnaşık bir şekilde gülerek.

Şeker mi şaka mı yapmaya zorlandığım sene, geçen seneydi. Eğlenmiştim, yalan yok.

Bir anda kapı çaldı ve bütün hatıralar o anda aklımdan silindi. Babam yukarı katta olduğu için kapıyı açmak bana kalmıştı, şeker kavanozunu alıp kapıyı açtım. Aslında daha çok erkendi ama Amerikanlar erken başlıyorlar.

Kapıyı açtığımda karşımda gülümseyen Archie ve Angela duruyordu. Çocukların geleceğini sanıyordum, beklediklerim onlar değildi.

Archie içeri girerken; "Cadılar bayramınız kutlu olsun!" diye bağırdı. Elime bir paket tutuşturdu. "Bu senin kostümün. Bedenini tahmin etmeye çalıştık, umarım uyar."

Ne? Bana kostüm mü almışlar?

Kıpırdamadan pakete baktım. Bir çeşit şoka uğramıştım. Bu akşam dışarıda olmayı planlamıyordum. Onların buraya gelip bana bir kostüm hediye edeceklerini de bilmiyordum.

Unutmak İçin HatırlaWhere stories live. Discover now