Bölüm 17 (Angela'nın gözünden)

158 12 8
                                    

Zamanın yavaş yavaş geçişini izliyordum, sanki saniyeler dakika gibi geçiyordu. Defterlerimi sıranın altına koydum ve öğle yemeği için zil çalmasını beklemeye başladım. Aslında okuldan nefret etmiyorum ama en sevdiğim şey olduğu da söylenemez. Her şeyin bir şeyinden nefret ederim genellikle ben, okula özel bir durum değil yani bu.

Zil sonunda çaldı, eşyalarımı topladım, dolapların önünde Archie'yi bekledim, her zaman olduğu gibi.

"İyi misin? Stresli görünüyorsun?" diye sordu bana.

Omuz silktim, "Büyük bir İngilizce ödevimiz var, biriyle röportaj yapıp, onların hayattaki deneyimlerini gözlemleyeceğiz. Bu çok aptalca, çünkü bizim yaşımızda biri olmak zorunda. Kimsenin bu ödevde gözlemlenmek için can attığını sanmıyorum." diye homurdandım.

Archie; "Iıı şey ben ilgileniyorum aslında." dedi.

Gözlerimi devirip; "Senin hakkında zaten her şeyi biliyorum." dedim.

"Her şeyi değil." dedi.

Koridorda yürürken ona göz ucuyla baktım; "Sen evde yokken Harry'nin bana anlattığı şeyleri duysan ağzın açık kalır." dedim.

Archie'nin yanakları kızardı; "Aman tanrım, kapat çeneni."

Kafeteryada ortak arkadaşlarımızla oturuyorduk. Ben, Archie, Ally, Jack ve Alex.

Archie masaya oturduğumuz an; "Angela beni, İngilizce projesi için yeterince ilgi çekici bulmuyor." dedi.

Tepsimi alır almaz; "Ben öyle demek istemedim!" dedim.

Ally; "Ödevin ne?" diye sordu.

Herkese anlatıyorum, uygun birini bulmak için bana yardım ediyorlar.

Alex; "Kimya sınıfında arkamda oturan matematik dehası çocuğa ne dersin?" diye sordu.

"Ben senin Kimya sınıfında değilim, o yüzden kimden bahsettiğini de anlamadım." dedim.

"Ryan nasıl fikir?" diye bir anda Archie'nin ağzından çıkıverdi.

Şok olmuşçasına; "Ne?" diye sordum.

Pizzasından bir ısırık alarak tekrarladı; "Ryan."

Jack de; "Ryan kim?" diye sordu.

"Şu Avustralya'dan bizim oraya taşınan çocuk, hiç konuşmaz." dedi dolu ağzıyla Archie.

Gözlerimi devirip; "O sıradan bir çocuktan fazlası." dedim.

"Oh?" dedi Ally alaycı bir biçimde.

"Demek istediğim bu değildi! Yani sadece biraz gizemli biri gibi duruyor o kadar. Konuşmaz, okula gitmez, o yüzden çok farklı." dedim kızararak.

Alex; "Neden konuşmuyor ki?" diye sordu.

Omuz silktim; "Bunu hiçbirimiz bilmiyoruz. Hakkında pek bir şey bilmiyorum ama kız arkadaşı öldüğü için konuşmuyormuş. Niçin konuşmayı kesmeye karar verdiğini ben de anlayamadım."

"Gözlemlenmek için yeterince ilginç görünüyor bence." dedi Jack.

"Öyle mi düşünüyorsun?" diye sordum.

Ryan gözlemlenmek için uygun olabilirdi aslında. Fakat gözlemlenmeyi isteyeceğine emin değildim.

Okuldan sonra Ryan'ın evine gittim. Kapıyı çaldım, Andrew açtı.

"Merhaba Angela! Ryan'a mı bakmıştın?" dedi.

"Şey, evet." dedim. Ryan'a İngilizce ödevimi anlatmaktan çekiniyordum. Bunun için bana kızmasından veya üzülmesinden korkuyordum. Yapmak istemeyeceğine emin gibiydim aslında.

Unutmak İçin Hatırlaحيث تعيش القصص. اكتشف الآن