Bölüm 11 (Angela'nın gözünden)

179 18 2
                                    

Hala uyuduğunu bile bile Archie'ye gittim. Onu daha önce hiç bu kadar sarhoş görmemiştim, sanki o değildi dün gece gördüğüm. Bütün gün öyle yattıysa da şaşırmazdım doğrusu. Eve girdiğimde Danny televizyon izliyordu. Bana dönüp el salladı.

Mutlu bir şekilde "Hey Angela!" dedi.

"Merhaba Danny, Archie uyanık mı?"

Gözünü başka yere çevirip "Evet ama iyi hissetmiyor, annem başının ağrıdığını söyledi, benim de onu rahatsız etme iznim yok." dedi.

Archie'nin odasına girdim, başı yastığa gömülü bir şekilde uyuyordu.

"Arch?" diye yavaşça fısıldadım.

Bir şeyler mırıldanıp bana doğru döndü. Gözlerini açmaya çalışıp, bana el sallar gibi bir şeyler yaptı.

"Dün gece ne oldu?" diye homurdandı.

Yatağının yanına oturdum. "Pekala, hatırladığım kadarıyla en son kendi kendine bira içme yarışı yapıyordun." dedim.

Alnını ovuşturarak "Ah tanrım, bir şeyler içmemem gerektiğini bana hatırlat bir dahakine." dedi.

"Dün gece öyle demiyordun, hani bir kutu bira kimseyi öldürmezdi?"

"Vay canına, çok komiksin." dedi yüzünde minik bir gülümsemeyle.

"Ben de öyle düşünmek istiyorum."

Yastıklarından birini eline alıp bana fırlattı, ama beni ıskalayıp yere düştü.

Ona Ryan'la o gece neler olduğunu anlattım, kız arkadaşından ve hatta panik atağından da bahsettim. Bunlar kimsenin öğrenmemesi gereken kişisel şeyler. Archie benim en iyi arkadaşım olsa da, ona bunları anlatmam doğru değil.

"Ne yani, Ryan sonunda iyi bir insan olmaya mı karar verdi?" diye sordu Archie yanıma oturarak.

Hafifçe omuz silkip gülümsedim ve "Evet bu kez diğer zamanlardan çok daha farklıydı." dedim.

Ryan gerçekten farklıydı. Bırak gece benimle beraber yemek yemeyi, yakınımda olmak istemediğini sanıyordum. Bana sırlarından birini anlattı, her ne kadar hikayenin tamamı bu olmasa da. Bana açıldı, şaşırmadım desem yalan olur. Belki artık bana güveniyordur.

*

Birkaç gün sonra Ryan'ı görmek için evine gitmeye karar verdim. Onu parti gecesinden bu yana görmemiştim. Okula gelse, görürdüm ama oraya da gelmiyordu. Bütün gün ne yaptığını merak ediyorum.

Archie ve ben bu akşam sinemaya gideceğiz, Ryan'ın da gelmesini istiyorum. Sonuçta Avengers'ı kim sevmez ki?! Tabii bu işin şakası, tek amacım bana kız arkadaşıyla ilgili şeyler anlattıktan sonra onu yalnız bırakmamak. Yalnız hissetmesini istemiyorum. Ayrıca, Archie de bizimle gelmesini istiyor. Bu da onu daha iyi hissettirebilir.

Eve doğru yürüdüğümde Bay Carter'ı bahçeyi sularken buldum. Beni görünce el salladı.

"Hey Angela, naber?" diye sordu.

"Ryan'ı görmeye geldim, içeride mi?" diye sordum.

Gülümsedi, "Evet, odasında. Onu geçen gece yalnız bırakmadığınız için teşekkür ederim. Sanki, ne bileyim dağılmış gibi. Ona bir şeyler yaptırmak imkansız. Sen ve Archie onunla olduğunuz için mutluyum."

Gülümsedim, aynı zamanda hafifçe omuz silkip "Evet, onunla zaman geçirmek güzeldi." dedim.

Bana o geceyi sormasına fırsat vermeden içeri girdim. Ona oğlunun büyük bir partide panik atak geçirdiğini söyleyecek kişi ben olmak istemiyorum. Ryan'ın ona anlatıp, anlatmadığını merak ediyorum.

Unutmak İçin HatırlaWhere stories live. Discover now