4.Bölüm ''Gizli işler''

23K 1.1K 70
                                    

****
Barbullet yaşlı ellerini kadının yüzünde, ensesinde ve sırtında gezdiriyordu. Yatağa yaklaştıklarında kadın adamla öpüşen dudaklarını ayırıp adamı yatağa itti. Kadın adamın üzerine çıkarken adam gözlerini tavana sabitlemiş bakıyordu.

‘’Simon ne oldu hayatım?’’ kadının tiz sayılabilecek sesi sadece nefes seslerinin duyulduğu odayı doldurdu.

‘’Buldum galiba.’’ Dedi, Barbullet. Kadın adamın üzerinden kalktı, yatağa adamın yanına uzandı. Hoşnutsuzluğunu belli eden bir ses tonuyla ‘’Ne buldun yine?’’ dedi. Bütün akşam boyunca adam aynı konuyu kafasında çevirip çevirip durmuştu. İçinde bulunduğu kindar tavır bütün hareketlerini ve yaşadığı zamanı avuçlarının içine almıştı.

‘’Hiçbir zaman iyilikle bir yere varamadım Yasmin.’’ Dedi Barbulet. Yasmin yine Barbulet’in uzun konuşmaya başlayacağını farketti. Gözlerini yumdu. Kadın bu genç yaşına rağmen bu adama maddiyat sıkıntıları olmasa tahammül etmeyeceğini düşündü.

‘’Gençtim o zamanlar. Senden daha güzel değil Yasmin, ama çok güzel bir kadın sevdim. Onunla beraber olmak, birlikte bir şeyler yapmak; gençken ve sırtımda onca yük olmasına rağmen gözüme gelmezdi. Onun için kimseye yapmayacağım iyilikleri yaptım, ona kimseye vermediğim kadar taviz verdim. Evlenmeyi düşünüyorum. Tabii onun haberi yoktu ama olsun. Onun da beni sevdiğini zannediyordum. Fakat yalnızca dostu olduğumu söyledi ve gitti o piç kurusuyla evlendi.’’ Cümlenin başında geçmişine özlemle çıkan sesi, cümlenin sonuna doğru tükürür gibi bir hal almıştı. Yasmin bu hikayeyi daha önce defalarca dinlemişti. Bu yaşlı herifin o gençken sevdiği kadına hala itaat edercesine bir aşkla bağlanmasına şaşırmıyor değildi.

‘’Vince Mchardley’’Dedi Barbulet. Yasmin az evvel yumduğu gözlerini kırpıştırarak açtı. Vince en ulaşılmaz görünen, görüp görebileceği en yakışıklı erkekti.
‘’Ne olmuş ona?’’ dedi Yasmin. Hem o adamın konuyla alakasını anlamamış, hem de onunla ilgili ne tür bir konu geçeceğini merak etmişti.
‘’Sen..’’dedi, ‘’Sen o adamın aklını başından alacaksın.’’ Yasmin bir an kulaklarına gelen kelimeleri anlamakta güçlük çekti. Ve en önemlisi Simon Barbulet’in niyetini tam olarak kavrayamadı.

*****

Vince ile yediğimiz gece yarısı yemeğinin ardından bir daha neredeyse hiç konuşmadık. Aynı günün içerisinde birkaç kere yan yana geldiysek de, yüzüme bile bakmadı. Güzel yüzüne gülümsediysem de oralı olmadı.
Gülümsemem yüzümde dondu ve daha sonra umursanmamanın akıl almaz sıcağı ile eridi. O, günlerce hiç olmamışım gibi davransada aynı şey benim için geçerli değildi. Bayan Mchardley’i iki gündür öğleye doğru alıp götürüyordu. Tahminimce iş meselelerini halletmeye çalışıyorlardı. Dışarıya çıktığı günler boyunca Bayan Mchardley’in çöktüğünü farketmiştim. Dışarıda hava arada bir güneş aydınlatsa da ayazdı. Bayan Mchardley’in öksürükleri şu birkaç günde sıklaşmıştı ve aynı saatte yatmasına rağmen normalde uyandığı saatten daha geç uyanıyordu. Rengi sonbaharda dökülen yapraklar gibi sarıydı. Yemek yemeyi ise geçiştiriyordu.
Hastalık ilgi isterdi. Daha çok ilgi isteyen Bayan Mchardley’in yanında daha fazla bulunmaya başladım. Vince ile üst katta daha çok karşılaşıyorduk.

Bugün, kış ayında olmamıza rağmen parlak bir gündü. Zaten diğer günden tek farkı günün hafif ışımasıydı. Dışarıdaki güneşin ısıtacak gücü olmadığını biliyordum. Ama güneş bana bir ferahlık katıyordu. Saçlarımı toplayıp salona doğru ilerledim. Salon perdelerini açmak için cama doğru ilerlediğimde Vince’in geldiğini gördüm. Yürüyüşünü izledim. Kapıya vurduğunda, kapıya doğru gittim ve açtım.

‘’Hoş geldiniz Bay Mchardley’’ dedim. Yüzüme çok kısa bir süreliğine bakıp, bir şey söylemeden üst kata çıktı. Yüzündeki ifadeden tam olarak bir anlam çıkaramasam da ortamdaki havanın Vince’in gelişiyle bir anda boğuklaşmasıyla gergin olduğu kanısına vardım.

Sabah kahvaltısı için bir şeyler hazırlayıp tepsiye dizdim. Bayan Mchardley’in kahvaltısını götürmek üzere üst kata çıktım. Odanın kapısını tıklatıp, içeriye girdim. Bayan Mchardley büyük yatağında sırtını yatak başına yaslamış, Vince de Bayan Mchardley’in ayak ucuna oturmuştu.
‘’Kahvaltınızı getirdim efendim’’dedim ve tepsiyi ahşap komidinin üzerine bıraktım. Vince ve Bayan Mchardley odadan çıkışımı izlerken Bayan Mchardley ‘’Otilla’’diye bana seslendi. Duraksadım.
‘’Buyrun Efendim’’ dedim.
‘’Sen kaç yaşındasın kızım?’’dedi. Bu soru karşısında afalladım.
‘’18’ime birkaç ay var efendim.’’ Dedim. Bayan Mchardley başını sallarken ben odadan çıkıyordum. Bu soruyu neden sorduğu hakkında en ufak bir fikrim yoktu.

****

‘’18’ime birkaç ay var efendim.’’ Dedi Otilla. Dışarıya çıkarken Bay ve Bayan Mchardley onu izlediler. Çıktığından emin olduktan sonra konuşmaya başladılar.

‘’Bir kaç ay sonra büyük hisselerimizi Otilla’nın üzerine yapabiliriz. Hem kimsenin aklına hisselerimizi Otilla’nın üzerine yaptığımız gelmez. Hemde zavallı kızcağızın bizden başka kimsesi yok, olaylardan bile haberi yok. Bir düşünsene bize bir şey olsa bu kız ne yapar?’’ Aslında Otilla’yı o kadarda çok düşünmüyordu kadın, herkes gibi o da kendi çıkarlarının korunması peşindeydi.
‘’Peki onu, buna nasıl ikna edeceğiz?’’ diye sordu Vince.
‘’İkna olmasını gerektirecek bir durum olduğunu düşünmüyorum, haberinin olmasına bile gerek yok bence. Hem söylesek bile bizi reddetmek gibi bir lüksü ne yazık ki yok. Otilla’dan gözümüzü ayırmazsak, bize tehdit olabilecek en son kişi o.’’ Dedi Bayan Mchardley. Aklına güvenebileceği başka kimse gelmiyordu.
‘’Sence bu işe yarayacak mı Anne?’’ diye sordu Vince Mchardley.  Bayan Mchardley acı acı öksürdü.
‘’Yaramak zorunda, yoksa bu işin altından hiç kalkamayacağız’’





Arkadaşlar bu bölümü kararlaştırdığımdan daha erken paylaştım çünkü, geçiş bölümü niteliğinde, bu bölümden sonra bir kaç olay olacak.
Oyların sayısının biraz daha artmasını istiyorum çünkü,insan beğenildiğini hissettikçe devam etmek istiyor.
Bu bölüme kadar okuyup takip ettiğiniz için çok teşekkür ederim Ve yazılarımı eleştirmekten sakın kaçınmayın, eleştiriler açıklarımı kapatır böylece sizlere daha güzel bölümler yazabilirim. 
Kurgu'da yardımcı olan yurdagulAlaf'a çok teşekkürlerimi iletiyorum, bu bölümüde, Benden desteğini esirgemeyen burcudemet ' e ithaf ediyorum.
Teşekkürler!

OdelinaWhere stories live. Discover now