Şerefsizsin çünkü, yaparsın!

Aşk kararakter olarak olgunu sever, yaş olarak değil

Bir insan, size ne yapıyorsa emin olun ki başka birine de aynısını yapıyordur. Bundan hiç şüpheniz olmasın. Otuz yıllık hayat tecrübelerime göre konuşuyorum. Ama sakın yanlış anlaşılmasın! "İlk defa birine çiçek alıyorum, ilk defa biriyle yüzük takıyorum, ilk defa birinden bir şeyler hissediyorum, vb" cümleler az önce söylediğim şeye tanık asla ve asla gösterilemez. Sizin için bir başkasını satan, bir başkası için de sizi satar. Bunu sizi çok sevdiği veya çok değer verdiği için yaptığını düşünmeyin. Bu karakter meselesidir. Pardon, karaktersizlik.

"Canım çok sıkıldı," Koltukta masumca oturmuş, şirketin veri raporlarını inceliyordum. Benim işim bu değildi. Bu işi yapmayı bırakalı tam üç yıl olmuştu. Çünkü artık genel müdürdüm! Genel müdür! Genel müdür olmak kolay mı sanıyorsunuz? Temizlikçi olmak bile zor arkadaşlar, kendinize gelin! Hayat çok zorlaştı ve git gide zorlaşmaya devam ediyor. Şirket sahibi, artık baş müdürlerin bir asistana ihtiyacı olduğunu düşünmüş. Baş müdürler olarak hepimiz çok sevindik. Ben en son bir seksen beş kilo ağırlığımla havalar da uçuyor, güneşe dokunmaya çalışıyor, bulutlara çalım atarak gök yüzünde ilerliyordum. Bunca yıllık film ve dizi sektöründe profesyonel olarak dizi izlerim. Bu konularda tecrübem çok yüksek. Hatta, öyle bir mevkiye geldim ki, cipsi, mısırı yanıma aldığım zaman kumandam da diğer koltukta değil, hemen başucumda oluyor. Bu konuma gelmek için, çok cebelleştim, çok koltukta uyudum, çok kardeşime bağırdım: "Getir ulaağğğnn, kumandayı!" diye. Baktım kumanda getirmeyi bile son zamanlarda otuz liranın üstünde yapmaya başladı, artık usulca ya kendim almaya, ya da unutmamaya çalışıyordum. Neyse...

Asistan denilince aklıma, mini etek, çok seksi bacaklar, güzel hatunlar gelir. Değil mi? Size sürekli hizmet eden, çayınızı, kahvenizi getiren, gazetenizi sizin yerinize okuyup, size özet geçen... Ve daha bir sürü tembelleştirici detay! Ama biz asistan kavramını çok yanlış öğrenmişiz. Bize çok yanlış öğretmişler. Hâlâ bu denli kandırıldığım için elim, ayağım titriyor.

Mahmut geldi. Gerçekten de Mahmut geldi. Hafif kirli sakallar, bombe bir göbek, hafif kısa boy, kelime hafızası, "Aa, tamam, peki, efendim, olur, bakarım, halledemedim, bir bakar mısınız?'dan" ibaret olan bir Mahmut'tu bu. Benim güzeller güzeli kardeşim Nazlı bile beni bu kadar strese sokmamıştı, beni bu kadar delirtmemişti. Ulan, Mahmut! Ulan, eşimizi bile kendimiz seçebiliyoruz, hatta işimizi bile! Mümkün değil ama ben inanıyorum, ileri de patronumuzu bile kendimiz seçeceğiz! Neden asistanımızı kendimiz seçemiyoruz? Bu öküz oğlu öküz nereden çıktı? Bütün düzenim bozuldu, maffoldum, incildim, tükendim... Yedi saatlik çalışma departmanımın sadece iki saati düzenli çalışıyor, bir saati yemek yiyor, yarım saati toplantıda geçiyor ve geri kalan vaktimi hunharca emir vererek geçiriyordum. Mutluydum. Huzurluydum. Max, dört saat çalışıp sekiz milyarı cebe indiriyordum. Pardon, eski sevgililerim ve manyak sömürgeus ailesinden kardeşim cebe indiriyordu. Ben sadece parayı almak için bir aracı idim.

Bu, Mahmut şirket verisini gözden geçirdi, işlerini halleti, geldi, bana gösterdi. "Oldu ağabey, bitirdim." dedi. "Harun Bey, diyeceksin, Mahmutçuğum." dedim. "Ama siz bana Mahmutçuğum diyorsunuz," dedi. "Çünkü senin konumun benden daha düşük, ona rağmen böyle hitap ediyorum güzel kardeşim, delirtme beni." dedim. "Tamam, ağabey." dedi. Gerçekten elimde kalacak. Harbiden, ciddi ve ciddi söylüyorum ki elimde kalacak. Asuman'dan bile daha kıllı, Asuman'dan bile daha gıcık! Birkaç gün sonra, bu yeni asistanlarla ilgili toplantı var. İster, işe deli gibi ihtiyacı olsun, ister başka bir şey. Çıkışını anında vereceğim. Hatta o kadar hızlı vereceğim ki, toplantının ortasında Mahmut, usulca sandalyesinden kalkıp, şirketi terkedecek. Paraya ihtiyacı olan adam böyle olmaz, olmamalı!

"İşim var, ağabeyim." dedim.

"Ne işi ya? Ne yapıyorsun sen?" Nazlı, zürafa gibi boynunu çıkarttı, şirket kağıtlarının üzerinde gezdirdi, kağıtlara görmeme engel oldu. Beni de üzdü bu durum açıkcası.