The Curse of Fear ✭ Draco Malfoy ✭

Final-2 "Albus Severus Potter"

Aradan aylar, hatta yıllar geçmişti. Ambra sonunda birkaç şeyi anlayabilmeyi başarmıştı, eh Draco da anlatabilmeyi elbette. Ama Ambra ilk an tepki bile verememişti, utanmıştı çünkü. İki Malfoy'dan da evlilik teklifi almak egosu açısından çok hoştu ama aklına Noah ile anları gelince Draco'dan utanıyordu. Sonuçta onun büyük büyük babasıyla nişanlıydı. Ama yıllar bazı şeyleri değiştirebiliyordu, Ambra da onun yanında utanmamayı öğrenmişti.

Profesör Dumbledore'un elinden başlayan laneti fark ettiğinde Snape ile birlik olmuş ve Slytherin malikanesindeki serayı da kullanarak ve elbette biraz da unicorn kanının yardımıyla Profesörün elini tedavi edemeseler bile durdurmayı başarmışlardı. Unicorn kanı her türlü yarayı iyileştirirdi ama yarım bir hayat yaşardın. Profesör bunu kabul etmemişti ve elbette gönüllü verilen kan lanet taşımadığından ölümü de engelleyemezdi. Ama Profesörün yaşamını 1 yıldan daha da uzatmayı başarmışlardı. İksiri almaya devam ettikçe lanet sadece elinde kalacak ve yaşamaya devam edecekti. Bir yılı 20 yıla çıkarmayı başarmışlardı ama sadece bu kadardı. Profesör Dumbledore'un sadece yirmi yılı kalmıştı.

Aradan biraz zaman geçmişti ve ikisi evlenmişti. Ambra tam da Draco'nun dediği gibi düğünlerinde ilk balolarındaki gibi kırmızı giymeye çalışmıştı ama Pansy ortalığı birbirine katmıştı. Balolar zararsızdı ona göre, ama düğünleri özel olmalıymış. Beğenerek aldığı tek kırmızı elbisesi de böylece yok olmuştu işte. Aslında elbise denemezdi ona. Kuyruğunda kırmızı gül yaprakları işlenmiş bir gelinlikti işte.

Ambra gelinliğinin acımasızca yakılmasından sonra Draco ile başka bir karar almıştı. Yıllar önce birbirlerine verdikleri bir sözdü bu, ama olanlardan sonra yasta olan Ambra'nın tutmayı başaramadığı bir söz. Mavi kıyafetler içerisindeki Ambra Slytherin ve beyaz kıyafetler içerisindeki Draco Malfoy sözü. Eh, artık gerçekten ama gerçekten Ambra Malfoy olsa bile söz sözdü.

Ambra da oldukça güzel, arkası uzun önü kısa bir gelinlik almaya çalışmış, Pansy tarafından bir kez daha engellenmişti. Kız anlamıyordu, düğün kendisinindi ama Pansy ondan daha heyecanlıydı. Eh, kendisinin Draco'nun kuzeni değil de Slytherin olmasını Granger sayesinde öğrenmiş olsa bile bunun şokundan hemen çıkmış savaş bitimi zindanlara gittiğinde kızın üstüne atlamış önce onu kendisine böyle bir şeyi söylemediği için bir güzel azarlamış sonra kızdan babasını dinlemiş üstüne bir de Draco ile artık kuzen olmadıklarına göre Draco ile evlenebileceğini söylemişti. Ambra en son kısmında şok olmuştu. Draco da öyle. Hatta Ambra hayatında ilk defa kızarmıştı ve Pansy'i azarlayarak çekiştirmiş odasına çıkarmış kızın hayallerini anlatmasına orada devam ettirmişti.

Ambra sonrasında güzel pelerinli bir gelinlik bulmuştu ve oldukça hoşuna gitmişti. Ama gelin görün ki, o da Pansy tarafından engellenmişti. En sonunda vazgeçerek kendi düğününde düz mavi bir elbise giyme planıyla dükkândan çıkmak üzereyken işte gelinliğini görmüştü. Beyaz gelinlik dizlerine kadar dar bir şekilde inerken kumaşında mavi işlemelerle birlikte derin göğüs dekoltesiyle omuzlarındaki mavi işlemeli dantelleri de eklenirken bir de dizlerinden sonra tüllerle kaplanmış kabarıklığı ve bu kabarıklığın uçlarındaki mavi taşlarla kesinlikle mükemmeldi. O kadar mükemmeldi ki, Pansy bile karşı çıkamamıştı.

Gelinlik büyücü dünyasının en pahalı gelinliğiydi ve sanki Slytherin ve Malfoy ailesinin birleşeceğinden emin biri tarafından yapılmıştı. Uçuk bir fiyata yakışan uçuk bir güzellikti. Ambra onu aldığı gibi Draco'yu aramış ve kesinlikle beyaz bir takım almasını söylemişti. Draco da istediği şekilde bir gelinliği bulduğunu anlamıştı ama ne yaparsa yapsın düğün anına kadar gelinliği görememişti. Eh, gördüğünde de içinde oldukça güzel duran bir Ambra Slytherin ile karşılaşmıştı. Noah'ı arkasında tamamen bırakmaya kararlı bir Ambra Slytherin ile. Çünkü geçen zamanda sarıya dönen saçlarını tekrar siyaha çevirmişti ve şimdi tamamen bir Slytherin gibi gözüküyordu.