32. Bölüm "Çığlık"

2.1K 168 28
                                    

" Bir Noah değilim ve asla da olmayacağım. Buna rağmen, onunla aynı şeyi sormak istiyorum sana. Benimle evlenir misin? "



Luna Lovegood'un babası Xenophilius Lovegood'dan aldıkları bilgiyle birlikte ölümyiyenler onların evine cisimlenirken Ambra da her zamanki gibi hayalbozan büyüsüyle birlikte oradaydı. Geleceğe karışmama planları sona ermişti. Potter'ın ölmesine izin vermeyecekti. Onun o savaşa kadar sağ kalmasını sağlayacak ve sevdiği herkesi bir bir öldü gösterecekti. Herkesi kaybederken çekeceği acıyla birlikte Ambra öcünü almış olacaktı. Onu fiziksel bir acıya değil, ruhsal bir acıya maruz bırakacaktı. Tıpkı Potter'ın o gün Draco'yu kanlar içerisinde bıraktığında Ambra'nın çektiği acı gibi. Ruhsal ama daha yok edici. Potter'ı ölümü arzular duruma getirecekti. Harry Potter acıların en büyüğünü tadacaktı.

Potter ve diğerleri kaçmaya başlarken cisimlenen ölümyiyenler evi büyülerle dolduruyordu. Granger cisimlenirken bu sefer Potter'a yerleştirmeyi başardığı takip sihriyle hemen onların yanına cisimlendiğinde onları bekleyen beş ölümyiyenle karşılaştı.

" Merhaba, güzelim. " Hermonie'ye bakarak konuşan adama karşılık gülümsedi. " Ne bakıyorsunuz öyle? Kapın şunları! " Ambra hemen Potter'lara uzak ama onları görebileceği bir yerden koşmaya başladı. Onların biraz arkalarındaydı. Ölümyiyenlerin büyülerinden kaçarlarkenki surat ifadeleri öyle hoştu ki Ambra gülümsedi. Ron'un ayağını kaplayan demirin ardından diğerleri de yakalandı.

Ölümyiyenler onları Malfoy malikanesine getirirken Ambra odasına cisimlendi ve büyüyü bozarken Bellatrix'in son dediğini hatırlamıştı.

" Draco ve Ambra'yı çağır. " Ambra odasına gelen ölümyiyenin ardından gitti Draco ile beraber. Narcissa ve Lucius da onları takip ederken sonunda Potter'ın olduğu yere varmışlardı. Bellatrix Potter'ı saçından tutup kaldırdı.

" Emin olamıyorum. " dedi, Draco.

" Draco daha yakından bak, evlat. "Lucius rolüne tamamen uyum sağlamıştı. " Ya sen, Ambra? Bir yıl boyunca Hogwarts'daydın. Sen söyle. "

" Melezlere dikkat etmedim hiç, amca. " Lucius da Draco da yüzünü buruşturdu amca lafına. Ambra da buruşturmuştu ama rolü önemliydi şuan ve onlar da bunu biliyordu.

" Harry Potter'ı Karanlık Lord'a eğer biz teslim edersek her şey affedilir, her şey eskisi gibi olur, anladınız mı? " ikisini de çekiştirirken Draco hafif korku dolu bakarken Ambra tamamen sakin bakıyordu.

" Onu asıl kimin yakaladığını umarım unutmayız, Bay Malfoy " arkadan gelen sert sesle Ambra hemen arkasını döndü.

" Malfoy'ların evindesin. Ne cüretle böyle konuşabilirsin? " Ambra öfkeyle adama dönerken büyüsünün şimdiden çıkmak için kendisine yalvardığını duyabiliyordu.

" Ambra. " Narcissa'nın uyaran sesiyle birlikte kendini sakinleştirmeye çalıştı.

" Çekinmeyin canım. Yaklaşın iyice, yaklaşın. " Bellatrix'in tıslar gibi çıkan sesiyle Draco ve kendisini sürükleyerek getirdi. " Şimdi, eğer bu düşündüğümüz kişi değilse Draco ve onu çağırırsak hepimizi öldürür. Kesinlikle emin olmalıyız. " Draco dikkatlice Harry'nin suratına bakıyordu. " Sende düşün, Ambra. Onun Potter olup olmadığını düşünün. "

" Ne olmuş yüzüne? " dedi, Draco.

" Evet! Ne olmuş yüzüne? " Bellatrix bağırdı.

" Bulduğumuzda böyleydi. Ormnda kaptığı bir şey olsa gerek. "

" Ya da bir Sokma Büyüsü'dür. " Ambra hafifçe sırıtarak söyledi.

Bellatrix bakışlarını Granger'a yöneltti. " Sen mi yaptın, tatlım?" ikisinin başından çekilip ona doğru yürüdü. " Asasını verin, bakalım son büyüsü neymiş? " yüzünde deli bir gülümseme vardı. " Yakaladım sizi. " ancak adamlardan birinin elinde duran hançeri görünce Bellatrix durdu. " O ne? Nereden aldın onu? "

Adam bir saniyeliğine elindeki hançere baktı. " Üstünü aradığımızda çantasından çıktı. " suratında sinsi bir gülümseme oluştu. " Artık benim oldu. " ve Bellatrix birden delirmiş gibi adamlara saldırdı.

" Gidin! Defolun! " adam az daha boğulmak üzereyken bağırdı ve Granger'a yöneldi. " Cissy, çocukları kilere at! Bununla biraz sohbet edeceğiz. Kız kıza. " Hermonie'yi yere attı ve üstüne çıktı. " O kılıcın Gringross'daki kasamda olması gerekiyor. Nasıl aldınız? " Granger ağlamaya başlamıştı. " Arkadaşlarınla kasamdan başka ne aldınız? "

" Hiçbir şey almadık. " Granger biraz hıçkırdı. " Hiçbir şey almadım! "

" Sana inanmıyorum. " Bellatrix asasını kızın koluna götürüp bulanık kelimesini kazırken Draco tek kişilik bir koltukta oturmuş ve Granger'a bakıyordu. Ambra ise o koltuğun yanına oturmuş ve tıpkı Draco gibi Granger'a bakıyordu. Granger ile işi bittikten sonra bu kez de cini sorgularken Ambra dinlemedi bile. Gözleri direk Merdivenleri çıkan Potter'ın üstündeydi. Draco, Cissy ve Ambra diğerleriyle düello ederken Bellatrix'in tehdidiyle birlikte asalarını almışlardı. " Gelen Harry Potter. Pasparlak ve yepyeni. Karanlık Lord için tam zamanında. " Çağır onu. " Draco'ya bakarak söyledikleriyle Ambra ufak bir panik yaptı. Draco'nun işareti gerçek değildi. Ambra elbette onun gerçekten işaretlenmesine izin veremezdi. " Çağır! " en sonunda Lucius durumu anlayarak öne çıktı. Sol kolundaki dövmeyi ortaya çıkarırken Bellatrix gülümsedi. Lucius elini dövmeye basmak üzereyken gelen gıcırtı sesiyle birlikte hepsi avizeye döndü.

Eskiden Malfoy'ların cini olan Dobby avizeyi sökerken Ambra gülümsedi ve küçük cine ufak bir yardımda bulunmaya karar verdi. Onun da yardımıyla birlikte avize aşağı düşmeye başlamıştı. Bellatrix'in bir anlık boş bulunmasıyla birlikte Granger hemen Ron'a doğru koştu. Draco da aynı anda asalara doğru koştuğunda Harry ile karşılaştı ve biraz çekiştirmeden sonra Potter asaları kaptı.

Dobby olacak cin Potter ve arkadaşlarını cisimlerken Bellatrix hançeri onlara atmıştı ve cisimlenmek üzereyken hançer de gidince Ambra'nın yüzündeki gibi bir gülümseme belirdi Bellatrix'in yüzünde ve herkes odalarına dağılırken Ambra zamanının geldiğini anladı.

Voldemort, asa için harekete geçmişti. 



Baştaki sözü yazarken ufak bir çığlık attım. Annem hatta ne yapıyor bu kız bakışı attı bana ama  yazarken heyecan yaptım be. Kalbim böyle doki doki oldu. Anlatamam yani. Bu bölümden sonra son filme geçiyoruz. Son kitabın da yarısına. Yani anlayacağınız aksiyonumuz başlıyor. Aynı zamanda finalimiz de. Final dışında sadece 7 ya da 6 bölüm kaldı. Eğer yapabilirsem bu gün bir bölüm daha yazıp yayımlar ve bu boş bıraktığım üç günü yavaşça telafi ederim diye düşünüyorum. O yüzden deneyeceğim ama olmayadabilir. Gözlerim bu aralar çok ağrıyor bilgisayara uzun süre bakamıyorum haliyle. Ama yakında gözlerim kurtulacak umarım :) Neyse. Akşam umarım yazabilirim bir tane daha olmazsa yarın artık o zamana kadar görüşürüz! 

The Curse of Fear ✭ Draco Malfoy ✭Where stories live. Discover now