The Curse of Fear ✭ Draco Malfoy ✭

31. Bölüm "Yaxley"

" Seni seviyorum. "

Ambra öğrendiği hortkulukların yerlerini teker teker Potter'ın bilmesine izin veriyordu. Bir sonraki ölümyiyen toplantısındaydılar ve Muggle Bilimleri Profesörü Burbage ziyarete gelmişti. " Bayan Burbage diyor ki, Muggle'lar bizden pek de farklı değillermiş. " Ambra'nın kaşları çatıldı. Değiller miydi? En büyük örnek büyü yapamamaları değil miydi? " Hatta ona kalsa, onlarla çiftleşmeliymişiz. " Ambra yüzünü bu kez gerçekten buruştururken Draco da buruşturmuştu. " Ona göre, sihirsel ve Muggle kanının karışımı bir iğrençlik örneği değil de tam aksine teşvik edilmeliymiş. " Ambra tekrar yüzünü buruşturdu ve kadına iğrenen bakışlarını yollamaya başladı. Aynı zamanda da akrabasına. Böyle iğrenç bir şeyden bahseder gibi konuşurken kendisinin de bu iğrenç kandan olması Ambra'nın sinirlerini geriyordu.

" Se-Severus! Severus, lütfen! " Ambra sessizce kıkırdadı. Kadın arkadaşı sandığı kişiye yalvarıyordu. Onu kurtarması için yalvarıyordu. " Biz arkadaşız. " Ambra işte buna gülerdi. Yeğeni de böyle düşünüyor olmalıydı ki öldüren lanet kadına çarptı. Yanında oturan sarışın gencin yutkunduğunu görebilmişti. Ne olursa olsun ondan korkuyordu. Ambra onun bu korkusunu geçireceğine dair kendine söz verdi.

" Nagini." Büyük bir yılan sürünerek masaya çıktığında Ambra gülümsedi. " Akşam yemeği. " kadının önüne geldiğinde Nagini bir an bile tereddüt etmeden ağzını açtığında Ambra tekrar gülümsedi.

" Lordum. " Bellatrix'in sadist sesi yankılandı odada. " Weasley'lerin bu gün düğünü var. Potter orada olacaktır. "

" Gidin ve bana Potter'ı getirin. " Ambra cisimlenenlerin arkasından odadan çıktı tıpkı diğerleri gibi. Ama diğerlerinden farklı olarak Draco ve o da cisimlendiler. Ambra hemen üstlerine hayalbozan büyüsünü yerleştirirken Harry ve arkadaşlarının cisimlendiğini gördü. Arkalarından cisimlendiklerinde az daha bir trene çarpıyorlardı. Ambra son anda tekrar cisimlenmişti ve bu yüzden onları kaybetmişlerdi. Ambra lanet etti.

Ama ertesi gün Regulus Black'in kaçırdığı ama başarısız olduğu hortkuluk için geleceklerini biliyordu. Onlar için şuanda güvenli olan tek yer Black eviydi ve Ambra Sirius'un da yardımıyla Kreacher'ı oraya göndermiş ve ondan anlatmasını istemişti. Bu yüzden geleceklerinden emindi, Ambra. Emin ve hazırdı. Her şeyin kusursuz gittiğinden emin olması gerekiyordu.

Dolores Umbridge'nin odasında diğerlerini beklerken başka bir adamın kılığında gelen Harry'i gördü. Demek çoközlü iksirle gelmişlerdi diye düşündü. Bir süre kolyeyi aradıktan sonra burada olmadığını fark edince odadan çıkarken Ambra da bakanlıktaki güçlü sihirler yüzünden cisimlenemediği için biçim değiştirmeyle kapıyı saydamlaştırdı ve geçtikten sonra normale dönderdi. Koridorda yavaş yavaş yürürken Potter'ın bir asansöre bindiğini görünce koşarak yanındaki yerini aldı. Bir saniye bile kaçırmamalıydı ama tehlikeliydi aynı zamanda. Potter ona değerse biterdi ama işte bir saniye bile kaçırmaması gerekiyordu. Dün gece olanlardan sonra Potter'ı kaybetmeyi düşünmüyordu. Bir kez kaybetmişti ve gece boyunca ne yaptığını bilemediğinden Kreacher ile konuşmak zorunda kalmıştı ve o aptal cin kendisinin bir Slytherin olmasını önemsememişti. Aptal cinin tek önemsediği bir Black'ti ve bu yüzden de Sirius'u getirmek zorunda kalmıştı.

Ambra hala bunun sinirini taşıyorken tekrar o cinle uğraşamazdı. Yakalanmak pahasına bir kumar oynuyordu şuanda ve eğer yakalanırsa hafızalarını silmek zorunda kalacaktı. Bunda sorun yoktu, silebilirdi. Ama Ambra'nın büyüsünü çok fazla hissedenlerin zihninde kalıcı hasarlar oluşurdu. Ne kadar çok anı silerse, bir süre sonra silmek istemediği anılar da silinirdi. Ambra bunu göze alamazdı.

Potter'ın her anısına sahip olsa belki daha cüretkâr davranabilirdi ama şuanda, Potter'a kaybettireceği her anı tehlikeli şeylere sebep olabilirdi. Kaybedeceği anı değersiz bir anı olabileceği gibi güçlü bir büyüyü de unutabilirdi. Ambra işte bunu göze alamazdı. Potter'ın şuanda ölmemesi gerekiyordu. Ambra henüz ona yapacağı şeylerin başındaydı. Draco'yu o hale sokmanın tüm bedelini ödeyecekti. Henüz yapacaklarının daha başındaydı Ambra.

Aşağı inip Ron'u da aldıklarında Ambra az daha Ron'a değecekti ama kurtulmanın bir yolunu buldu ve soğuk koridorda ilerleyerek mahkeme salonuna gittiler. Bir melez olarak başka bir melezi cadı olmamakla suçlayan Dolores'e bakınca sinirleri bozuldu, Ambra'nın. Bu kadından gerçekten de iğreniyordu. Bir ara onu da öldürmeyi aklına yazdı. Bu savaş işi bitince Azkaban'a gitmesine izin vermezdi. Direk öldürecekti.

Harry asasını eline aldı. " Sersemlet! " büyüsü Dolores'e çarptıktan sonra Harry kolyeyi aldı ve Hermonie de bir başkasına aynı büyüyü yaptıktan sonra ruh emiciler üstlerine gelirken koşuyorlardı ve evet Ambra da koşuyordu. Lanet ruh emicilerden hep nefret etmişti.

Asansöre sıkış tepiş girdiklerinde Ambra kapı kapanmadan son anda girdi. Birkaç ruh emiciye yakalanma korkusuyla birlikte sonunda asansör aşağıya ulaştı ve hemen asansörden çıktı. Diğerlerini arkasından giderken Ron'un kılığına girdiği adamın karısı Ron'u birden öpünce Ambra az daha kahkaha atıyordu. Sonrasında kocasının Ron'a dönüşmesiyle iyice şok olan kadına güldü. Potter ve arkadaşları onları yakalamaya çalışan adamlardan kaçarken Ambra büyüyü bozdu. Birden bakanlığın ortasında belirmesine şaşırsalar da bir şey demediler.

Sarışın bir adam onları yakalamak için büyüler atarken Ambra gülüyordu. Harry Potter'ın aranıyor ilanı bakanlığı ortalığa katarken hemen onların ardından bakanlıktan giderken tekrar büyüyü yapmıştı. Yaxley'e tutundu ve o da Granger'a tutunurken Black malikânesine geldiler. Ama lanet olasıca bulanık Granger ani kararla kendisi ve arkadaşlarını cisimlendi. Ambra sinirle ayağını yere vurdu.

" Kim bana dokunuyor? Kim var orada? " diye bağırdı, Yaxley.

" Benim." Büyüyü kaldırdı ve oluşan görüntüsüyle Yaxley'e baktı.

" Ne işin var burada, Malfoy? " dedi, gözleri karararak. Ambra'dan hoşlanmamıştı belli ki. " Lordun bundan haberi var mı peki? " yüzünde hain bir sırıtış oluştu. " Yoksa yok mu? " bir süre Ambra'nın suratına baktı ve ardından kahkaha attı. " Demek yok. Lorda bunu bildirmekten zevk alacağım. Siz Malfoy'lar artık bir daha yükselemeyeceksiniz. Lucius'la birlikte düştünüz ve üstüne bir de Dumbledore'u öldürmeyi başaramadınız. Yazık. "

"Beni tehdit mi ediyorsun? "

" Ne düşünürsen, " Ambra kararan gözlerle baktı ona. Kendisini tehdit etmişti yani.

" Bir de Malfoy'ları aşağılamıştın, değil mi? " sorusuna karşılık bir kahkaha attı.

" Demek siz Malfoy'lar beceriksiz olduğunuz kadar anlama problemleri de yaşıyorsunuz. Neden hiç yükselemediğiniz ortada. Babanın bir Black ile evlenmesi bile sizi yükseltemedi. " arkasını döndü ve pencereye ilerlerken yüzünde aşağılık bir gülümseme vardı.

" Seni öldürmemem için bana bir sebep ver. " kahkaha sesi yankılandı.

" Gücün yetmez ki yetse bile Lord bunun hesabını sorar. " Ambra yüzüne hoş bir gülümseme yerleştirdi.

" Yeterli değil." Asasını cebinden çekti ve adama doğrultunca o da asasını çekmeye çalıştı ama Ambra büyüyü gönderdi. " Avada Kedavra! " büyü Yaxley'e çarparken son saniyelerini yaşayan adama fısıldadı. " Bir Malfoy değilim ve bir Malfoy'u aşağılayanı hayatta bırakmam. " adam öylece ölürken Ambra ilerledi ve adamın saçından bir sürü koparırken biçim değiştirmeyle oluşturduğu bir şişeye koydu. Lazım olabilirdi. Saçları koyduğu şişeyi cübbesine attıktan sonra malikâneden cisimlendi. Black malikânesine, Black'lerin izin verdiği herkes cisimlenebilirdi. Tıpkı Malfoy'larda olduğu gibi ve Sirius ona izin vermişti. Malfoy malikânesindeki odasında belirdiğinde yatağa oturdu ve lanet etti. İki olmuştu bu. İkdir Potter'ı kaybediyordu. Bir sonraki sefer, kaybetmediğinden emin olacaktı. Gerekirse üzerine izleme büyüsü koyacaktı. Ne olursa olsun bir daha asla Potter'ı kaybetmeyecekti. Asla.

Sizi geciktirmeye başladım ve bu sefer hiçbir açıklamam yok. Gerçekten özür dilerim. Bu aralar nedense ilhamım azalmış gibi. Bölümlerden bile fark edebilirsiniz bunu. Gerçi son 2-3 bölüm. Sonra savaş anına geçeceğiz ve finali vereceğim. 8 bölümümüz kaldı yani. Bu bölümlerden üçü benim kaçırdığım günlerden yani normalde 5 bölümümüz kalması gerekiyordu bu gün. Bu yüzden çok özür dilerim. Eğer yapabilirsem bu 3 bölümü tam 3 gün boyunca iki bölüm atarak düzeltmeye çalışacağım. Gerçekten özür dilerim. Bir de yorumları biraz daha attırsak çok iyi olurdu. O yorumlar beni gerçekten motive ediyor :) Tekrar özür diliyor ve burada bitiriyorum.