Bölüm 10: Kahvaltı

36.6K 2.6K 282
                                    

Salı günü fizik sınavımı da atlattıktan sonra yine sizlerleyim! Sizi çok seviyorum, lütfen görüşlerinizi eksik etmeyin. İyi okumalar!  :)

“Bir kere de kendi kendinize uyanın ya!” diye bağıran Daisy’nin sesiyle uyandım.

Ne kadar da şefkatli bir uyandırma yöntemi.

Başımı yastığıma daha çok gömdüm. Yorganı kafama kadar çektim.

“Geç kalacağız, söylememe gerek var mı?” diyordu şimdi de.

Odanın içinde dolaşırken homurdanmaya devam ediyordu. En sonunda daha fazla dayanamayıp yorganı sertçe ittim ve kalktım. Uyku gözlüğümü çıkarıp Daisy’ye baktım.

“Uyandım,” dedim gözlerimi ovuştururken. “Mutlu musun?”

“Evet ve Uyuyan Güzel de kalkarsa daha mutlu olacağım.” Dedi Ariana’ya doğru.

Tabii ki Ariana onu yine takmadı.

Buradaki dördüncü günümüzdü ve Ariana’yı hiç kendi başına kalkarken görme şerefine ulaşamamıştık henüz.

Ariana’yı kaldırmaya çalışan Daisy’nin yanından geçip odadan çıktım.

Banyoya doğru giderken tavan arasının kapısına gözüm takıldı.

Evet, o odaya tavan arası ismini vermiştik çünkü iki gün önce gündüz gözüyle görebildiğimiz kadarıyla eğimli bir tavanı vardı.

Ariana içeri adımını atmamak konusunda ısrarcı olduğu için yalnızca kapıdan bakıp çıkmıştık. Dolapta ne olduğunu da öğrenememiştik sonuçta. Ama Daisy ise Ariana’nın aksine oraya girme konusunda daha ısrarcıydı. En kısa zamanda tavan arasına girip dolabı açmayı planlıyorduk yani.

Gözümü tavan arasını kapısından ayırıp banyoya girdim. Aynaya baktığımda saçlarımın çalı yığını haline gördüm.

Tamam, dağınık bir şekilde yattığımı biliyorum ama saçlarıma ne oluyor ki?

Üst çekmecedeki tarağımı çıkarıp saçlarıma şekil vermeye çalıştım. Beş dakikalık uğraşlarımın sonunda yüzüne bakılacak hâle gelen saçlarımı bırakıp yüzümü yıkadıktan sonra banyodan çıktım. Odaya girdiğimde tahmin ettiğim üzere Ariana hâlâ uyuyordu.

Daisy ise onunla uğraşmayı bırakmış, üstünü giymiş bir hâlde yatağında oturuyordu.

“Kalkmıyor.” Dedi ona baktığımı görünce.

“Kendi bilir.” Dedim. “Nasıl olsa birazdan kalkmak zorunda.”

Dolabıma yönelip okul kıyafetlerimi çıkardım.

“Eteğim nerede benim?” dedim dolabıma bakarak.

“Kıyafetlerini katlayıp dolaba koyma alışkanlığın olmadığı için odanın içinde herhangi bir yerde olabilir.” Dedi Daisy beni incelerken.

Tanrım, bu kız laf sokmaya ne kadar bayılıyor.

Ona ters bir bakış atıp dolabımı karıştırmaya başladım.

Daisy gelip omzuma dokundu.

“Ne-” derken ona döndüm ve elinde siyah eteğimi tuttuğunu gördüm. “Neredeymiş?”

“Çalışma masanın altında.” Dedi Daisy.

“Teşekkürler.” Derken eteği aldım.

“Bir dahakine doğru yere koyarsın.” Dedi ve yerine geri göndü.

Sakin Ol Clara.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin