FİNAL

104K 5.6K 1.1K
                                    

Ve final geldi aşkkuşlarım. ❤️Söylenecek kelime çok ama bir türlü kalemimden dökülemiyorlar. Boğazım düğüm düğüm. Bebeğime veda ediyorum. Güzel bir yolculuktu. Beni ilk andan beri yalnız bırakmadınız. Hepinize tüm kalbimle teşekkür ediyorum. İyi ki varsınız, iyi ki benimlesiniz. Çok seviliyorsunuz. Bu yolculuk sizinle güzeldi. Aslı ve Onur'u yazarken sizi hep yanımda hissetme duygusu paha biçilemezdi. Tekrar tekrar teşekkür ediyorum. Ve finalde sizden bol bol yorum ve oy bekliyorum. Finalde bir rekor kırsak güzel olmaz mı? ☺️

Finalde isminizin geçmesi için yaptığınız yorumların hepsi çok güzeldi, bazılarını okurken gözlerim doldu. İçimden hep iyi ki sizi tanımışım dedim. Aralarından birini seçmek zordu. Zaten çoğunuzun ismini burada ya da diğer hikayelerimde kullanıyorum. Bu hikayede adı geçecek kişi Zehra oldu. Yorumu kısaydı ama hikayede anlatmak istediğimi resmen yazıya dökmüştü. Bu nedenle seçtim. Ama seçilemeyenler merak etmesin. Daha hikayeler yazacağım ve isme ihtiyacım var. Artık aramayıp bu yorumlardan seçeceğim. 😇 İsminizin hikayelerimde olması tesadüf olmayacak. 😌

****

Onur eve doğru yürürken keyifle gülümsedi. Bugün ailesiyle vakit geçirmek için toplantılarını hızla bitirip erken bir saatte şirketten çıkmıştı. Gelirken pastaneye uğrayıp çocuklara çikolatalı pasta, Aslı'ya ise bayıldığı tartoletlerden aldı. Bugün onlarla fazladan vakit geçireceği için mutluydu, onların da daha fazla mutlu olmasını istiyordu.

Evin kapısına geldiğinde pastaneden aldıklarını tek elinde toplayıp anahtarı cebinden çıkardı. Kapıyı çaldığı zaman çocuklar onun geldiğini anlayıp koşarak kapıya geliyorlardı. Bu artık aralarından bir yarış olmuştu. Onur bir gün onların bir yerlere takılıp düşeceğinden emindi, bu yüzden asla eve girerken kapıyı çalmıyordu.

Kapıyı açıp içeriye girerken büyük bir gürültü onu karşıladı. Çocukların bağrışmalarını duyan Onur elindekileri hızla mutfağın kapısına bırakıp koşarak aşağı kata indi. Oturma odası olarak kullandıkları bahçe katındaki salonda çocukları bağrışarak kavga ediyordu. Bakıcıları Zehra onlara engel olmak istiyordu ama çocuklar o kadar ateşli kavga ediyordu ki onları durdurması imkansızdı.

Onur kısa bir süre onları uzaktan izledi. Bağıran ve tartışan taraf kızı Bahar'dı. Alttan alan taraf ise Kerem'di. Onur suçlunun oğlu olduğundan ilk saniyede emin olmuştu. Kerem'in huyuydu; ablası sinir ederdi ve sonra hiçbir şey olmamış gibi davranırdı. Onur ve Aslı sürekli ona kızsa da bu huyundan asla vazgeçmiyordu. Anaokuluna gittiği ilk gün tüm okulu birbirine katmış, günün sonunda Aslı ve Onur onu almaya geldiğinde orayı çok da sevmediğini çünkü oranın fazla düzensiz olduğunu büyük bir pişkinlikle söylemişti. Onur ve Aslı öğretmenlerinden olanı biteni öğrendiklerinde Kerem'e bir hafta havuza girmeme cezası vermişlerdi ama bu cezanın onda bir etkisi olmamıştı. Kerem yine bildiğini okumaya devam ediyordu. Onur ona kızsa da aslında onun kendisinin bir kopyası olduğunun farkındaydı. Bu yüzden Kerem'le kendi dilinden rahatlıkla konuşabiliyordu.

Çocukların sesi artmaya devam edince Onur Zehra'yı bu karmaşadan kurtarmak isteyerek onlara yaklaştı. Fakat çocuklar onu fark etmeden bağrışmaya devam ediyordu. İki yaşındaki oğlu Birkan ise tartışmaya arada katılıp, dolu dolu olan gözleriyle onu izliyordu.

Onur sonunda bağrışmadan bunalıp "Herkes sussun" diye bağırınca çocuklar bir anda sesi kesip korkuyla ona bakmaya başladılar. Onur sessizliği sağlamanın memnuniyetiyle Bahar'a bakıp "Şimdi neler oldu anlat bakalım" dedi. Zehra da minnetle gülümseyerek ona bakıyordu.

Bahar sinirle derin bir nefes alıp sakinleşmeye çalıştı. Beş yaşındaki kızı bu haliyle tıpkı annesine benziyordu. Kızıl saçlarıyla tamamen annesinin kopyası olsa da yeşile kaçan ela gözlerini babasından almıştı. Küçük kız sinirle elini beline atıp kardeşi Kerem'e dik dik baktı. "Kerem benim odama girip bebeklerimin saçını kesmiş! Hem de en sevdiğim bebeğiminkini de kesmiş!"

Lütfen Benimle Evlen / Davetsiz Aşklar ~ 1Where stories live. Discover now