TANITIM/ALINTI

439K 9.9K 3.8K
                                    

Hikaye başlangıcı; 22.09.2016
Siz de yorum olarak başladığınız tarihleri yazın, en sonundan nereden nereye gelmişiz bakarız ☺️

***********


Onur'un gelmesini beklerken artık gerginlikten elleri daha fazla titremeye başlamıştı. Elindeki kahve fincanı da onunla birlikte titriyordu. Tam kahve dökülmek üzereyken fark edip fincanı tek hamlede masanın üzerine bıraktı. Kenara dökülen bir kaç kahve damlasını eline aldığı peçeteyle silip, ellerini bu kez kucağında birleştirdi. Derin derin nefesler alıyordu ama bunun ona hiçbir karı yoktu. Hala deli gibi korkuyordu. Hayattaki belki de en saçma teklifi edecekti ama en azından bunun kendi açısından en ahlaklı seçim olduğuna inanıyordu. Fakat Onur bunu kesinlikle kabul etmeyecek ve muhtemelen onu delilikle suçlayacaktı. Belki de deliydi, yirmi iki yaşında neredeyse rahim kanseri olduğunu öğrenen bir insan nasıl akıllı kalabilirdi ki? Nasıl mantıklı olabilirdi! O da her kadına sunulan şanstan istiyordu, anne olmak istiyordu.

Gözlerinden yaşlar yeniden akmaya başladığında elinin tersiyle silip daha fazla akmasını engellemeye çalıştı. O esnada Onur kafeye girmişti. Üzerinde takım elbise vardı, muhtemelen işten gelmişti ama bu haliyle bile mükemmeldi. Genç kız ona bakarken ağzının kuruduğunu hissetti, yutkunamıyordu.

Onur bakışlarını masalarda gezdirip onu fark ettiğinde temkinli adımlarla ona doğru ilerlemeye başladı. Açıkçası Aslı'nın onu buraya neden çağırdığını gerçekten merak ediyordu. Seneden belki bir ya da iki kere davetlerde gördüğü aile dostlarının küçük kızı onu arayıp, onunla buluşmak istediğini söylemişti. Gelmesi için durumun hayati bir mesele olduğunu söylemesi Onur'u daha da meraklandırmıştı. Allah aşkına ortak arkadaşları bile yoktu ki!

Aslı'nın masasının önüne geldiğinde genç kızı ilk defa yakından inceleme şansı buldu. Kızıla kaçan sarı saçları ve uzaktan bile fark edilen parlak beyaz teni vardı. Gülümseyince muhakkak daha da güzel görünebilirdi ama şu anda karşıdan bile hissedilen gerginliği suratını oldukça kasıntı gösteriyordu. Yüzü o kadar solgun duruyordu ki üzerindeki sarı elbiseyle bir bütün olmuş gibiydi.

Onur meraklı da olsa yine de nezaketi elden bırakmak istemeyerek kıza gülümsedikten sonra karşısındaki sandalyeyi çekip oturdu. "Merhaba"

Aslı Onur'un sesini duyduğu anda daha da fazla gerilmişti. Bir yanı bundan kaçmak için onu zorluyor olsa da anne olmasını isteyen yanı onu zorda olsa o masada tutuyordu. Gergince gülümsemeye çalışarak o da "Merhaba" dedi. "Eminim, seni buraya neden çağırdığımı merak ediyorsundur"

"Merak etmiyorum desem yalan söylemiş olurum. Beni hayat memat meselesi olduğunu öne sürerek buraya kadar getirmenin nedenini gerçekten merak ettim"

Genç kız konuşmadan bir süre içinde biraz cesaret bulmak için bakışlarını kucağına indirip ellerine baktı. Yapmak zorundaydı, eğer anne olmak istiyorsa, Onur'dan daha iyi aday yoktu.

Ellerini masanın üzerine koyduktan sonra adamın gözlerinin içine bakıp bir anda "Benim sana bir teklifim var" dedi.

Genç adam bir şey söylemeden merakla ona bakarken sonunda ağzındaki baklayı çıkararak "Benimle evlen" dedi.

İşte bu, Onur'un en son duymayı beklediği şeydi! "Ne?"

"Lütfen benimle evlen"

Şaka yaptığını düşünerek etrafa göz gezdirdi; kimse onlarla ilgilenmiyordu. Bakışlarını karşısında çaresizce ona bakan kıza çevirdi. Gerçekten ne olduğunu anlayamıyordu. Sandalyesinden doğrulup ona daha fazla yaklaşarak sinirle ses tonunu yükseltmemek için kendini zor tutarak "Sen ne saçmalıyorsun?" diye sordu.

Aslı da gerçekten saçmaladığının farkındaydı ama başka çaresi yoktu. O lanet kontrolden sonra yapacağı hiçbir şey kalmamıştı. Doktoru yumurtalıklarında fazlaca tehlikeli kist olduğunu ve bir yıl içinde hamile kalmazsa rahmini alacaklarını söylemişti. O daha yirmi iki yaşındaydı, böyle bir şey nasıl başına gelebilirdi! Tek çare sevgilisiydi, onun düşünmeden onunla evlenip, bebek yapacağına emindi ama tam tersi olmuştu. Emre onu ben bu yükün altına giremem diyerek terk etmişti. Başta kahrolsa da fazla zamanı olmadığının farkında olan Aslı, hemen evleneceği müstakbel baba adayını aramaya başlamıştı. Sperm bankasına gidemezdi, ya da tanımadığı bir adamdan çocuk yapamazdı. Her ne kadar bebek sahibi olmayı deli gibi istese de bebeğine temiz bir geçmiş borçluydu. Onu terk etse de bir babası olacaktı, nasılsa Aslı ona babasını aratmayacaktı. Kim bilir belki çok yakında bir baba da bulabilirdi ama bunlar sonra düşüneceği meselelerdi. Şimdi önemli olan Onur'u ikna etmekti.

Onur çok yakın bir aile dostlarının oğluydu. Başarılı bir iş adamıydı ama evlenmekten sonuna kadar kaçıyordu. Ailesinin evlenmesi için yaptığı baskılardan bıktığını da bilmeyen yoktu. Bu nedenle Onur, Aslı için biçilmiş kaftan olmuştu. Onur onunla evlenip boşandıktan sonra hayatına devam edip, artık evlilikten soğuduğunu ve bir daha evlenmek istemediğini söyleyecekti. O da bebeğiyle mutlu bir hayata başlayacaktı, biliyordu Onur asla ayak bağı bir bebek istemezdi. Aslı akıllı olup onu bu evliliğe ikna etmeliydi. Kendi bebeğini taşıması, onu içinde hissedebilmesi için tek şansı buydu.

Derin bir nefes alıp kendisine bir deli görmüş gibi bakan adamın gözlerine kendinden emin bir şekilde bakarak "Bak biliyorum saçma ama benim bir bebeğe senin de özgürlüğüne ihtiyacın var. Sen bana bir bebek ver, ben de senin istediğin özgür hayatı yaşamanı sağlayayım" dedi.

Onur işte şimdi bu kızın bir deli olduğuna emin olmuştu!

*****

Lütfen Benimle Evlen / Davetsiz Aşklar ~ 1Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin