-24-

66 8 55
                                    

MEDYAYI DEDİĞİM YERDE AÇIN.

----

Hazuki sessiz bir şekilde kapıya doğru ilerlerken Akira onlarla iş birliği yapmayı kabul ettiği için bir yandan da mutlu olmuştu. Zaten başka bir şey yapmasını beklemiyordu.

‘’ Hazu-kun. ‘’ Bunu gün boyunca ilk kez söylediğini fark ettiğinde, Hazuki de öyle yapmış olacak ki sanki uyku mahmuruymuş gibi gözlerini hafifçe kaldırıp ona baktı. Akira elinden gelebildiğince gülümsedi. ‘’ Teşekkür ederim. ‘’

Hazuki gözünü kaçırdı, önemli olmadığını söylemek istercesine omuz silkti ve dış kapıdan çıktı. Akira bunun onu memnun etmiş olmasını umdu.

‘’ Tişikkir idirim Hızı-kın. ‘’ dedi Mika, rahatsız edici bir şekilde onu taklit ederken.

Akira omzuna vurdu.

‘’ Beni taklit etme! ‘’

‘’ Ne diye şu çocukla muhatap oluyorsun bilmiyorum ben. Resmen seni kendi safına çekmeye çalışıyor. Bak bir de tüfek aldı eline, kesin hepimizi mermiye dizer çok geçmez. ‘’

Akira yürümesi için onu mutfak koridoru kapısına doğru itmeye çalıştı, Mika ise yavaş adımlarla ilerlerken konuşmaya devam ediyordu.

‘’ Hayır bir de ‘ Sizinle sonra buluşurum ‘ diyor. Sen kimsin de bizimle sonra buluşuyorsun? Biz seni takıma aldık mı? Aldığımızı hatırlamıyorum?! ‘’

‘’ Mika, sessiz ol. Yardımcı olmaya çalışıyor işte. ‘’

‘’ Olmasın yardımcı falan, istemiyorum! ‘’

‘’ Kapa çeneni. ‘’

Koridor kapısından aynı anda çıktılar. Hemen karşıdaki mutfağın kapısı açık görünüyordu ama Akira içeride birinin olduğunu düşünmemişti, bu nedenle direk Mika’nın onu yönlendirdiği tarafa döndü. Koridorun sonuna doğru bütün ışıklar kararıyor ve ortalık kendisini metalik bir kokuya bırakıyordu.

‘’ Kaç kişiler? ‘’ dedi Akira fısıldayarak, cebinden Mika’dan çaldığı küçük kalibreli silahı çıkararak. Neden bir tüfek çalmayı akıl edememişti ki sanki? ‘’ Ne kadar sürer halletmemiz? ‘’

‘’ Bilmiyorum- bekle, o silah benim mi?! ‘’

‘’ Artık değil. Sen en azından o bagajın hesabını verene kadar. ‘’

Akira silahın emniyetini ne olur ne olmaz açarken Mika önüne döndü. Öyle derin bir iç çekti ki koridorda adımları dışında yankılanan tek ses oldu.

‘’ Amcam o kadar da masum bir işte çalışmıyor, diyelim. ‘’

‘’ O yüzden on altı yaşındaki yeğeninin bagajı ağzına kadar silahla dolu bir araba sürmesine izin veriyor. ‘’

‘’ Öyle değil! Ayrıca bunu başından beridir gizli bir ajan olup bir sürü insan öldürmüş kişi mi söylüyor? ‘’

Akira susmasını işaret eder gibi elini kaldırdı.

‘’ Ben anlayacağımı anladım. ‘’ dedi yavaş bir şekilde. ‘’ Şimdi… Çocuklarımın yerlerini söylemeleri için onları tutmamız gerekiyor, değil mi? ‘’

Mika başını salladı ve ekledi. '’ Ve ben buna pek gönüllü olacaklarını sanmıyorum. ‘’

Akira derin bir nefes aldı. Üzerinde çocuklarıyla geçirdiği en güzel zamanlara tanık olan pijaması kan ve toz içerisindeydi. Sürekli şanslı olan herhangi birine ördürdüğü saçları çalı süpürgesi gibi başının üzerinden sallanıyordu. Şu an vaktini onlarla harcaması gerekirken fiziksel ve ruhsal olarak yaralı biçimde, onları haberleri bile olmayan bir tehlikeden korumaya çalışıyordu.

robots in basketball || kuroko no basket Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin