-10-

168 10 14
                                    



Sizi sevgili Tatsuya Himuro'muzun seslendirmeni Kisho Taniyama'nın müko şarkısıyla baş başa bırakayım. 

'' İlk başta aslar oynayacak. '' Akira, yanındakiler Murasakibara ve Midorima olduğu için eğilme ihtiyacı hissetmiyordu, zira onlar eğilerek üzerine gölgeyi düşürmüşlerdi. '' Takımınız gerçekten güçlü ve daha önceki maçlardan da tanışıyorsunuz, bu yüzden dikkatli olacaksınız. ''

İmalı bir şekilde hepsine baktı ve hepsinin gözünde onayı gördü, açıkça konuşamazdı çünkü Mika oradaydı. Taçsız Krallar Momoi'nin ilk robotlarıydı ve bir keresinde denk gelmişlerdi, yine de onların nasıl oynadıklarını hala bilmiyorlardı.

'' İlk çeyrek gidişatı belirleyecek. İkinci çeyrekte Ryo-chan çıkacak ve karşı takıma göre oyuncu değişikliği yapacağız. Bugün herkes oynayacak. ''

'' Karşı takımda hayalet bir elemanın olduğunu duydum. '' dedi Aomine, gözleriyle çaktırmadan karşı takımı süzerek. '' Bizimki ne zaman oynayacak? ''

'' Bizimki... '' Akira, Kuroko'yu görebilmek için kafasını çevirdi ama ne takım çemberinde; ne de dışında görebildi. '' Bizimki nerede? ''

'' Onu en son... '' Kagami düşünür gibi biraz duraksadı. '' ...tuvalete giderken görmüştüm. ''

Akira nefesini tuttuğu iki salise boyunca düşündü. Birinin onu kaçırmış olma ihtimali, başını vurup bayılmış olma ihtimali, kendi dolabı yerine yanlışlıkla Aomine'nin dolabını açıp kokudan bayılmış olma ihtimali, sahanın yolunu bulamamış olma ihtimali, tuvaletini yapıyor olma ihtimali...

O sırada maçın başlamak üzere olduğunu belirten düdük çalındı ve kimsenin anlayamadığı bir anons yapıldı.

'' Ben onu almaya gidiyorum. ''

'' Ama maç- ''

'' Mika, birkaç dakika kadar oyun sende. ''

Mika far görmüş tavşan kadar afallayarak ona döndü. Akira bunu çok sık yapmazdı... neredeyse hiç. Bugünkü o top olayından sonra da onunla hala arkadaşlık edebileceğini düşünmemişti ama görünüşe göre, ediyordu.

Akira çemberden ayrılıp soyunma odalarının bulunduğu koridora açılan kapıya yöneldi.

Koridor karanlıktı. Maç birazdan başlayacağı için herkes tribünlere doluşmuştu ve burası o kadar tenha görünüyordu ki, bir korku filmine konu olabilirdi. Bir kenarda kopmuş bir şekilde sallanan su borusundan yavaşça ve aynı düzende yere su damlıyor, bütün sessizliği dağıtıyordu. Bütün tüyleri ürperdi.

'' Tetsu-chaan! '' diye bağırdı koridorda çekinmeden. Sesi, karanlık tarafından soğurulmadan önce birkaç kere yankılandı.

Kimse cevap vermedi.

'' Bunların hepsi de böyle sorumsuz değil mi? '' Kendi kendine konuşurken etrafa bakınıyordu. Bunu bir yandan da kendi ürpertisini alabilmek için yapmıştı. '' Bir yere kadar gideceklerini söylerler ve sonra birden kayboluverirler. Gerçi Tetsu'nun kaybolması için bir yere gitmesine de gerek yok ama... ''

Erkekler tuvaletinin önüne geldiğinde, kapıyı açmadan önce avuç içiyle kapıya biraz vurdu.

'' Tetsu-chan! Orada mısın? ''

Kapıya birkaç kez daha vurup sustu ve dinledi, ama hiçbir ses gelmiyordu... su sesi dışında. Sıkıntıyla ayağını yere vurduğunda birkaç damla su eşofmanına sıçradı. Tuhaf bir şekilde başını yere indirdiğinde, kapının altından ışıkla beraber yüksek miktarda su sızdığını gördü. Kapının hemen altından çıkan kısım, içerideki beyaz ışığı da yavaşça dışarı süzüyordu.

robots in basketball || kuroko no basket Where stories live. Discover now