-4-

255 18 5
                                    



'' Yumurta. ''

Kagami bütün reyonların arasından koşup, kaygan fayanslarda düşmemeye çalışırken bir yandan da arabasını sürüyordu. Yeterince ağırdı, üstelik kalabalığın arasından da sıvışmak zorundaydı.

Gördüğü ilk yumurtanın markası önemli değildi, bulduğu gibi arabaya attı ve aynı hızda geri dönerek reyonların arasından Akira'nın yanına gitti. Alnının terini silerek soluklandı.

Akira büyük bir gurme edasıyla yumurtayı aldı, gözlerini kısarak süzdü. Diğer elinde tuttuğu listeyi küstahlıkla kontrol etti.

'' On ikili olacak. ''

'' NE! ''

'' Altı tane on ikilik. ''

Kagami abartıyla hayıflandı, sonra yumurtayı koşarak götürüp yerine bıraktıktan sonra on ikilikten altı paket aldı. Dengelemek o kadar zordu ki, üstelik birini bile düşürürse fiyatını ödemek zorunda olacağını biliyordu.

Bir prenses gibi dikkatli bir şekilde kocaman marketin merkezine doğru yürüdü. Yumurtaları arabadaki tuvalet kağıtlarına dayayarak doğru olup olmadığını denetlemek için Akira'ya baktı. Ama genç kızın yüzündeki '' inkar '' ifadesi hala değişmiyordu.

'' Beşini götür. ''

'' AMA AZ ÖNCE- ''

'' Beşini götür. ''

'' Aah~ ''

Kagami hayıflanarak yumurtaları geri yerine taşıdı. Bu kızın amacı neydi? Alışveriş gittikçe berbatlaşıyor ve sanki tek amacı onu koşturmakmış gibi davranıyordu, büyük ihtimalle de buydu zaten. Kagami hatalı. Kagami ölene kadar ona işkence et.

Geri geldiğinde Akira, kağıtta bir şeyler karalıyordu.

'' Yeter artık! '' diye yalvardı koskoca marketin ortasında. '' Bir araba dolusu şey aldık ve bir saattir beni koşturuyorsun! ''

Akira gözlerini kısıp aynı şekilde ona bakmaya devam etti. Bu resmen '' O oyuna beni davet etmemeliydin '' bakışıydı. Kagami zaten çoktan pişman olmuştu. Elini kaldırıp onun omzuna bastırdı, Kagami hareket etmedi ama Akira masaj yapar gibi sıktırmaya başlamıştı.

'' Tamam o zaman. '' Akira elini bıraktı. '' Bunları kasadan geçir. ''

Kagami derin bir nefes alarak arabayı kasaya doğru götürdü... tuhaf bir şansla 15'ten fazla sıra vardı. Akira'ya yalvarır bir şekilde döndüğünde Akira umursamaz bir şekilde omuz silkti.

Yarım saat, belki yarım saatten çoktu değil mi? Kagami bu sırada kenardaki çikolataların fiyatlarını kuruşu kuruşuna ezberlemiş ve Pocky'lerin fiyatlarının geçen aya kadar 0,65 daha arttığını görmüştü. Üstelik kasiyerin kısa saçları ve gözlüğüne bakarak geçmişi hakkında teoriler düşünmüş, sonra da isim kartındaki isminin alfabetik sırada kodunu bulmuştu. Bunu diğer kasiyere de yaptı ve neredeyse bütün Mucize Nesil üyelerine de... Himuro da dahil. Bir ajan olsa isminin hangi numarayı alacağını biliyordu artık.

Tam on ikilik yumurtayı kasaya bırakmıştı ki, Akira'nın birden dibinde belirdiğini gördü. Akira, kasadaki yumurtayı alıp yeniden arabaya koyduğunda kasiyer de dahil ona tuhaf bir şekilde bakıyordu. Akira ona döndü.

'' Bunları almıyoruz. ''

'' NE?! ''

Kagami dizlerinin bağının çözüldüğünü hissetti.

'' Bunları almayacağız. Lütfen kasiyer beye bir iyilik yap ve hepsini yerlerine götür, Tai-chan. ''

Kagami arabayı alarak geriye giderken, depresif bir ergen haline girip doğduğu andan itibaren hayatına lanet etmeye devam ediyordu.

robots in basketball || kuroko no basket Where stories live. Discover now