robots in basketball || kuroko no basket

-7-

'' TETSUYA! ''

Koştu ve birkaç saniye içinde onlara yetişip, Kuroko ile Demir Pivot'un arasına girerek Kuroko'nun omuzlarından tuttu. Aynı zamanda balonun ipleri kafalarına dolandı ve komik bir hal aldılar, ne olduğunu anlamayan Kuroko sendeleyip düşme tehlikesi geçirdiyse de Akira onu bırakmadı.

ARMA'nın en nefret ettiği üyesi olan Momoi ile şu saniyede karşılaşmak, bütün gününü en berbat haline getirecekti. Momoi, Aomine ve Kuroko'yu kıskanırdı; ne zaman onunla karşılaşsa, robotlar kendisininmiş gibi davranır ve bütün moralini bozardı. Üstelik Kuroko'ya aşık olduğunu düşünüyordu. Arkasındaki iki metrelik şey ne kadar iyi olursa olsun, Momoi ile konuşmasını sağlayamayacaktı.

'' Akira-san! '' Kuroko şaşkınlıkla gözlerini açtı.

'' Tetsuya, eğer yaşamak istiyorsan en yakın polis istasyonuna git ve polisi arayıp burada bir katil olduğunu söyle. Katil olmasa bile önemli değil, ben katil olabilirim. Tamam mı? Onlara benim adımı ver ve buradan kaç- ''

'' Akira-san, ne oluyor? ''

'' TETSUYA! Bunu tartışmanın sırası değil. Git ve dediklerimi yap, diğerlerini bul. Sizi hep seveceğimi onlara söyle. Gerçekten çok güzel yıllar geçirdik ve bunu yapmak ne kadar kötü bir şey olsa da, sanırım hapse gireceğim. Sisteme girmek için Cece'yi ara ve durumu ona anlat, hapse girdiğimi anlat. Dur bir dakika, o aptal Japonca bilmez. Buldum! Taiga'ya olanları söyle, Taiga onunla konuşur. Sistem bütün maaşımı size bağlayacak. Uzun bir süre görüşemeyeceğiz ama, bu dediklerimi sakın unutma. Ayrıca ben yokum diye evin altını üstünü getirirseniz sizi asla affetmem, parmaklıklar ardında olsam bile sizi bulurum ve- ''

'' TEPPEI! ''

Akira duyduğu sesle arkasına döndü, diğer ikisi de. Bu bir kız sesiydi fakat bu kız Momoi değildi. Ellerini beline dayamış, gözlerini kısarak Demir Pivot'a bakıyordu ve o meşhur düdüğü boynundan sallanıyordu...

...bu Riko'ydu.

Dili tutulmuş gibi orada kaldı, Kuroko'nun omuzlarından tutuyordu ve balonları bütün etrafına dolanmış bir şekilde uçuşurken donakalmış gibi Riko'ya bakıyordu. ARMA'nın bir başka üyesiyle daha karşılaşmak belki de olayın yükünü biraz azaltırdı. Birbirlerini nötr'lerler miydi acaba?

Bir süre sonra Riko'nun bakışları da şaşkınlığa döndü, yüzüne bir gülümseme yayıldı ve koşarak yanlarına geldi.

'' Akira-chan! ''

'' R-Riko... ''

Riko değişmemişti. İki sene öncesi gibi kısa saçları vardı, tokayla tutturmuş ve bir kenarını kulağının arkasına atmıştı. Gözleri gülümsüyordu ve dudakları da kenara çekilmişti. O hala gördüğü gibiydi. Kendisinden bir yaş bile büyük olsa hep küçük çocuklar kadar sevecendi.

Kollarını kaldırdı ve ikisi çok sıkı bir şekilde sarıldılar.

Sanki eski arkadaşlarmış gibi...

--------

'' Momoi sandım. ''

Akira yavaş bir şekilde, portakal suyunun pipetiyle oynadı. Riko ne demek istediğini merak eder gibi başını ona çevirdi. '' Kiyoshi'yi görünce, Momoi sandım. ''

Riko şaşkın bir şekilde gözlerini büyültüp ona baktı ve alaylı bir şekilde güldü.

'' O zaman hapı yutmuş olurdun değil mi?! Tam bir geri zekalı... ''

Akira da güldü.

'' Öyle olurdu. Ama korktum, gerçekten. '' Akira diğerlerine baktı. Bir kafedelerdi ve Riko'nun üç tanesiyle beraber kendisinin yedisi, ikili kocaman masada oturuyorlar ve tartışıyorlardı. Kendileri bar masasında yüksek tabureleri seçmişler, biraz yalnız kalmak istemişlerdi. '' Demir Pivot onun sanıyordum. Taçsız Kral'lardan. ''