Gül'e Ait 21. Bölüm 2. kısım

61.2K 3.3K 276
                                    



Tedirginlik duymanın yanı sıra kendisini rahatlamış hisseden genç adam, kucağında merakla etrafını seyreden Kerem'le ilerlerken mutluluğu yüzünden okunan Gülizar'ı gördükçe neşesinin yerine geldiğini fark etti. Saatler önce aklının köşesinden geçmeyen olaylar zinciri, aynı karısının hayatına girdiği günkü gibi çok hızlı gerçekleştiğini düşündü.

'Herhalde benim kaderim bu!.. Önce Gülizar, şimdi de bir derken iki çocuk ailemin parçası haline geliyor. Kabul etmek lazım, çok hızlı genişliyorum!'

İçinden geçirdiklerine sırıtırken, evine ve hayatına aldığı için tek bir gün bile pişmanlık duymadığı genç kadının varlığına şükretti. Ağlama furyasının bitmesiyle çevresine gülücükler saçarak hepsine laf yetiştiren Gülizar'ın, ruh halinin kendisine sirayet ettiğine kanaat getirdi.

"Aa aaahh yok, şapkanı çıkarma bebeğim. Damlaaaa, yapma ama!"

"Önünü göremiyor Gülizar, sanırım o yüzden çekiştiriyor."

"Yaa!.. Ay canım benim, çok özür dilerim fark etmedim. Dur aşkım, ben düzelteyim. Çevreni mi izlemek istiyorsun Damla'cım..."

"Sanırım öyle, baksana Kerem de aynı durumda. Tahmininde yanılmıyorsam uzun süredir yurttan dışarı çıkmamışlar, onun etkisi olmalı."

"Havalar tam anlamıyla ısınmadı diye mi?"

"Gülizar, eee..." Aynı durumda olan yüzlerce bebek olduğunu, o kadar sayıda küçük çocuğu yurt bahçesi dışında bir yere götürmelerinin, hele gezdirmelerinin imkansızlığından bahsedeceği sırada, olası tepkisinden korkarak anlatmaktan vazgeçti. Ana amacın güvenliklerini ve bakımlarını sağlamak olduğu bir mekanda, aile ortamının olanaklarının bulunamayacağını, duygusal karısının idrak edemeyeceğini düşünerek, "Sayılır." diye geçiştirdi.

"Oy canım benim, gezmeyi özlemiştir tabii... Üşümezler değil mi Asaf, üzerleri ince gibi geldi?"

"Bir şey diyemeyeceğim, hava çok güzel zannetmiyorum! Böyle olacağını düşünemedim, bilseydim arabayla gelirdim. Neyse, yapacak bir şey yok eve az kaldı."

"Evet, iyi olurmuş. Hayatım, çantalardan bari birisini verseydin, hepsi birden çok fazla oldu."

"Sorun değil güzelim, havaleli göründüklerine bakma hafifler. Gülizar, sanırım biz iflah olmayız. Şöyle bir dolanalım, hem fikir sahibi oluruz karar vermemizi kolaylaştırır dedik, iki çocukla geri dönüyoruz."

"Görmemle ikisine de vuruldum Asaf, ne yapayım dayanamadım. O kadar mutluyum ki nasıl ifade edeceğimi bilmiyorum. Sanki içimde binlerce kelebek kanat çırpıyor, kendimin bir parçasıymış gibi hissetmekten alıkoyamıyorum. İnanır mısın, hele Damla'nın ne kadar küçük olduğunu gördüğümden beri göğsüm sızlıyor. Pişmanlık duymuyorsun değil mi?"

"Hayır!.. Açıkçası kafam biraz karışık, bunun yanı sıra kendimi garip bir ruh haliyle iyi hissediyorum. Yabancısı olduğum bir alanın çekingenliği mi, yoksa başarısızlık endişesi mi desem bilemedim."

"Ben çocuklara aşinayım Asaf, merak edilecek bir şey yok. Kendi kardeşlerim, yeğenlerim dahil bir sürü bebek baktım."

"Bu konuda sana güveniyorum, biraz gözünü korkuttuklarını inkar edemem. Buna rağmen vazgeçmeye de gönlüm razı değil. Bakalım, gelecek günler ne gösterir yaşayıp göreceğiz."

"Yani, artık tamamen bizimle kalabilirler mi?"

"Gül'üm, yarım saat içinde karar verdik, bir derken salya sümük toplu halde perişan olduktan sonra ikisiyle beraber evden çıktık. Kardeşleri ayırmaya vicdanımızın elvermeyeceği ortada, pazar akşamı çocuklardan vazgeçmeyi düşünüyor musun?"

Gül'e Ait  (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin