Gül'e Ait (TAMAMLANDI)

Gül'e Ait 16. Bölüm 6. kısım

"Aaahh! İyiiiiii, iyiyim." 'Aptal, aptal! Yakalandın işte...'

"Gülizar!"

"Yok, iyi iyi, çok iyiyim." 'O kadar gürültü çıkarırsan olacağı buydu. Git Asaf ya, ne olur.'

"O ses neydi?"

"Şey... Hiiiiiiçç!" 'Kahretsin, Allah'ın ağlayacağım. Oooff çık artık, yalvarırım çık!'

Sesine yansıyan panik ve boğuk tonundan huylanan genç adam, kapıya iyice yaklaşırken, "Ne demek hiç! Ne yapıyorsun sen?" diye anlam vermeye çalışarak temkinle sordu. İçeriden inlemeye benzeyen bir sesin ardından itiraz cümlesi gelince, kapı koluna yapışıp açmak için hazır ola geçti.

"Aahh! Hiç hiç, ben iyi... iyiyim. Eee... Yatıyorum." 'Harika cevap, salak! Allah'ım ne yukarı çıkıyor, ne aşağıya iniyor, delireceğim. Üzerine bir sen eksiktin Asaf, tam oldu. Saki ol, düşün, yavaş yavaş yaparsan içinden çıkarsın. İnşallah... '

"Gülizar, içeriye geliyorum!"

"Gelmeeeeee!.."

"Neden?" derken sesteki panik tonunu yakalayıp daha fazla dayanamayan genç adam, araladığı kapıdan kafasını içeriye uzattı. "O da ne?"

"Giiiiittt! Asaf lütfen git, bir şey yok iyiyim."

Yatağın dibinde yumak halde duran beyaz kütleye ve çırpınan ayaklara ağzı açık kalarak baktığı sırada, nereden başlayıp nerede bittiği belli olmayan gövdeyi görebilmek için eğilerek konuyu anlamaya çalıştı. Şaşkınlıktan nutku tutulurken, çatık kaşlarla yaklaşıp aptallaşmış halde öylece kaldı.

"Gül'üm!"

"Giiiirmee, ben iyiyim!"

"Evet, görüyorum!"

"Asaaafff!"

"Eeee, evet!"

"Aşk olsun ama ya, girme demiştim. Lütfen çıkar mısın?"

"Hı hı! Ne? Saçmalama Gülizar, hiç bir yere gitmiyorum. Allah'ım, sen ne yaptın, kızım bu halin ne?"

"Oof ya!"

"Gülizar!"

"Gelinliği çıkarmaya... Ya gitsene lütfen!" 'Rezil oldum! Kahretsin, kahretsin...'

"Hayır! Bu hale gelmeyi nasıl becerdin? Gülizar, iyi misin?"

"Oradan öyle mi görünüyor? Of özür dilerim, sinirlerim bozuldu. Gelinliği çıkaramadım Asaf, fermuarı açılmayınca başımdan sıyırayım dedim, o da arada bedenime takıldı. Şimdi ne yukarı çıkıyor ne de aşağıya iniyor!"

"Sana inanamıyorum! Gülizar, neden yardım istemiyorsun?"

"Rahat... Rahatsız etmemek için ben... Ağlayacağım şimdi ya!"

"Hasbin Allah! Başlatma rahatsızlığına... Tamam, dur sakin ol, ağlanacak bir şey yok. Başın nerede?"

"Bilmiyorum! Burada işte..."

"Panik yok, ben bulurum!"

Gülmeye başlayan genç adam, hissettiği huzursuzluğu bile unutarak Gülizar'ı içine düştüğü zor durumdan kurtarmak için kolları sıvadı. Tek dizi üzerinde yere çömelip hala salladığı ayaklarını tutarken, sakin durmasını yineleyip iç eteği diye tahmin ettiği kabarık kumaşın üzerinden tüllerden oluşan üst kısma geçti. Saten parçanın ardından minik çiçeklerle süslü ince kumaşı aşağıya çekince, aşkının ağlamaklı güzel yüzüyle karşılaştı.