Gül'e Ait (TAMAMLANDI)

Gül'e Ait 12. Bölüm 6. kısım

Durumu Gülizar'a nasıl anlatacağını ve evlilik fikrine ne tepki vereceğini düşündüğü sırada, Tahir'in sesini yükselterek dikkatleri üzerine çekmeye çalıştığını duyunca bakışlarını dostuna çevirdi. Haddinden fazla mutlu görünen genç adama sanki her şey yolundaymış gibi diğerlerinin de katıldığını fark edip, bu kadar memnun olmalarına sebep olan konuyu merak etti. Güven'in bile yarım ağız sırıttığı, abisinin Tahir'e takıldığı ortamda, yüzlerin gülmeye başlamasını kaşlarını çatarak izledi. Tam soracağı sırada ana konuya geri dönülünce, daha sonraya bırakma kararıyla dinlemeye koyuldu.

"Evet beyler, bu sorunu da çözdüğümüze göre hakkımızda hayırlı olsun. Şu aşamadan sonra işlerin yoluna gireceği konusunda inancım pekişmiş bulunuyor. Şimdi, asıl meseleye dönersek, yol güzergahımızın ayrıntılarını konuşup, şu gayri resmi gavatlarla yapacak olduğumuz anlaşmanın şartlarını belirlemek."

"Resmi gavat da ne demek?"

"Çık... Çok cahilsin Çınar, sana hiç yakıştıramadım."

"Hadi Ieenn... Zaten geldiğinden beri dikkat ediyorum sende bir gariplik var."

"Yok ya, ne olmuş üçüncü gözüm mü çıkmış?"

"O kadarını bilemem. Sanki..." diye söze başlayıp bedenini hafife geriye çekerken, gözlerini kısarak tekrar konuşmaya geçti. "Böyle bir terbiyeli olmuşsun Tahir, cümlelerin arasına serpiştirdiğin küfürleri duyamadım! Takdir edersin ki doğal olarak yadırgadım." Kurnaz bakışların Asaf'a kayıp kendisine geri dönmesinden, zeki dostunun olaya vakıf olduğunu, ortamı gevşetme çabasına katıldığını anladı.

"Ha o mu, demek fark ediliyor."

"Vayy!.. Hayır olsun abim, ne iş?"

"Dilde temizliğe gittim, ara sıra biraz nizama sokmakta fayda var."

"Seeeen! Sebep?"

"Arkadaş, olmadık yerde ağzımdan kaçıp duruyorlar, sonra iki saat toparlayacağım diye dil dökmek zorunda kalıyorum. Hani erkek camiası içindeyken sorun değil de ortamda bayan varsa yakışık almıyor."

"Vay be, koçum benim çok etkilendim! Demek terbiyeli olmaya karar verdin... Bunun Zeynep Hanımla bir alakası olmasın?"

"Sıçtırtma Çınar, siktir git!"

"Bu ne şimdi, çok ayıpladım Tahir."

"Eee olacak o kadar. Ne kadar sallarsan salla, dona düşer son damla... Bizimkisi de o hesap, dost meclisinde bile içimizden geldiği gibi konuşamayacaksak yaşamayalım daha iyi."

"Hey gidi hey koca Tahir, bu durumlara düşecek adam mıydın sen! Madem başladın, şu cehaletimi de aydınlat bari?"

"Oooluuumm, çok basit... Gavat, malum pezevengin muadili."

"Muadili!"

"Haa... Şu eczaneye gidip de ısrarla reçete de yazanın dışında başka ilaç vermeleri gibi. Hesapta aynı işi görüyormuş, biz de mecburen yiyoruz."

"Anladım, yani etken maddeleri aynı!"

"Yersen evet, öyle de diyebiliriz. Türk Dil Kurumu nazikçe, 'Yolsuz birleşmelerde aracılık eden kimse.' diye yumuşatarak çevirmiş. Gavat'ın kendisi bu tanımı duysa, kart bastırıp gururla taşır ve dağıtır. Bir de bunun Anadolu'da kullanılan dümbük şeklinde bir kullanımı var, ki en sevdiklerimden biri. Arada repertuarımı genişletip, deyyus, godoş ve hatta dilimizdeki en keyifli sıfatlardan birisi olan puştu da ekleyip zenginleştirmiş bulunuyorum. Ama gavatın bende yeri başka. Dilde temizliğe gittiğim son dönemde, intizama soktuğum favori küfür albümümün değerli üyelerinin başında geliyor."