Gül'e Ait (TAMAMLANDI)

Gül'e Ait 10. Bölüm 5. kısım

"Gülizar!.."

Eve geldiğinden beri yerinde duramayan, çayı bile ayakta içen, dakka başı odasına gitmesine rağmen sorduğu her seferinde, 'Bir problem yok Asaf, iyiyim.' diye cevap veren genç kızın, endişeli ve solgun yüzünden sıkıntısı olduğuna emin, sorunun kaynağını öğrenme kararıyla peşine düştü. "Gülizar, iyi misin?" İçeriden cevap gelmeyince aralık kapıdan başını uzatıp kimseyi göremeyince, muhtemelen tuvalette olduğunu tahmin etti. Hastalandığı endişesiyle odaya girerken, kendisinden ne sakladığını merak ederek bir kere daha adını seslendi.

"Gülizaaarr! "

"Aaahhh!.. Asaf, eee... Bir dakika geliyorum."

"İyi misin?"

"Şey... Ee evet!"

"Gülizar, hasta mısın?"

"Nee? Ha... Hayır!"

"O zaman neyin var?"

Su sesinin kesilmesinin ardından genç kızın solgun yüzü kapı aralığında görününce, gözlerini kısarak ifadelerini incelemeye başladı. Gülümsemeye çalışırken kaçırdığı bakışları, endişesinin yerinde olduğunu, çökmüş gözaltlarının pekiştirdiği keyifsizliğinin, kesin bir hastalığa işaret ettiği kanaatine vardı. İyice yaklaştığı kızına endişeyle sarılırken, başını, güçsüz ve enerjisi içinden çekilmişçesine göğsüne bırakmasındaki teslimiyeti bedeninde hissetti. Sırtını sıvazlayarak rahatlatmaya çalıştığı sırada, ani bir kararla kucakladığı genç kızın itirazlarına aldırmadan, köşedeki koltuğa kadar ilerleyip kendisini bıraktı.

"Aaaa!.. Asaf, ne yapıyorsun? Aaayyy... Asaf, bırak lütfen!"

"Neyin olduğunu söylediğin zaman bırakacağım!"

Huzursuzca yerinde kıpırdanan genç kız, 'Bu nasıl anlatılır Asaf'ım!' "Ben iyiyim Asaf, vallaha çok..." diye söze girdiği sırada, adamın sert bir ses tonuyla sesini kesmesi üzerine susmak zorunda kaldı.

"Bana yalan söyleme Gülizar, iyi falan değilsin. Sabahtan itibaren yüzün solgundu, yemekten kattığımızdan beri belki on defa tuvalete gittin."

'Rezil oldum! Allah'ım, ne diyeceğim şimdi!'

"Bütün gece elin karnında dolandın... Daha sayayım mı? Ne zaman sorsam aynı şeyi söylüyorsun, görüntün başka telden çalıyor. Beni kandıramazsın, ya şimdi gerçeği söyle ya da doktor çağıracağım."

"Haaa!.. Doktor mu? Asaf lütfen, doktorluk bir şeyim yok."

"Bir şeyin var yani? O zaman onu alayım."

"Şey... Benim..."

"Evet!"

"Biraz, çok değil ama birazcık karnım ağrıyor. Ağrı kesici içtim şimdi geçer."

"Tamam buraya kadar, bir yerinin ağrıdığını biliyordum. Hastaneye gidemeyeceğimize göre Vedat'ı arıyorum."

"Haaaayıııırr! Yani hayır önemli değil, yatarsam sabaha bir şeyim kalmaz."

"Saçmalama Gülizar, durup dururken sebepsiz yere neden ağrısın! Ciddi bir şeyse önceden tedbirimizi alır, ilerlemeden ilaç başlarız."

"Ciddi bir şey değil Asaf, inan çok iyiyim."

"Sen nasıl göründüğünün farkında mısın, yüzün hiç bahsettiğin gibi söylemiyor! Neden inat ediyorsun Gülizar, ağrı çekmenden hoşlanmıyorum."