Duygularını rafa kaldırmayı hayat biçimi olarak seçen genç adam, sevmenin ne demek olduğunu bilse de sorumluluğunu almak istemez. Kendisi için biçtiği gelecek yalnızlık üzerine kuruluyken, hele kendi şeytanlarıyla savaş verirken hiç istemez.
Tabi m...
"Gül bahçesi! Bir şey mi anlatmak istiyorsun dostum?"
Gülizar'ı kast ettiğini, kendi adına sevindiğini ve bir şekilde rahatladığını ruhunda hissederken, içinin huzurla dolduğunu fark etti. "Evet, mutluyum." diye fısıldadığı sırada günün birinde tekrar buluşacaklarını bilmenin inancıyla elini havaya kaldırıp manevi kardeşini gülümseyerek yolcu etti.
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
"Görüşmek üzere dostum, güle güle... Zafer bizim olacak aslanım, buluşacağımız güne kadar seni çok özleyeceğim."
"Asaf!.. Asaf iyi misin?"
"Gül'üm!.."
Gözlerini açmasıyla merak ve endişe ile yüzüne bakan güzelini görünce, yeni bir enerjiyle dolarak gerinirken tatlı aşkını kendisine çekmeye başladı. İçini gıcıklayan ipek gibi cildi, ellerinin altında hayat bulan çıplak bedeni, ayların açlığıyla uyarılmasına sebep oldu.
"İyiyim canım."
"Uykunda gülüyordun!"
"Yaa... Sanırım, insanın karısıyla yatmasının etkileri. Sen ne kadar güzel kokuyorsun bakayım böyle, misler gibi. Hımm bayıldım, göğüslerin tam ellerime göre... Bebekken süt emmekten nefret ettiğimi söylemiş miydim, annem ne zaman emzirmeye kalksa öğürürmüşüm. Mecburen sağıp biberonla içirmek zorunda kalmış. İnsan ne kadar değişiyor değil mi, şimdi ne hikmetse gözüme çok başka görünüyorlar. O günlerin acısını çıkartma isteğiyle..."
"A aaa, ne diyorsun? Aaaayyy!.."
"Göğüslerin diyorum. Bu güzellikten beni mahrum mu bırakacaksın yoksa... Zalım kadın, Asaf'ına kıyacak mısın?"
"Haa!"
"Yapmaz benim Gül'üm..." derken yoğun duyguların etkisiyle gece ilgilenemediği göğüsleri incelemeye geri döndü. Muhteşem yuvarlakları elleriyle tartarken nefesleri sıklaşan genç kadının etkilendiğini fark ederek kurt gibi sırıtmaya başladı.
"Yani, eee sabah..." 'A aaa aydınlıkta hiç olur mu? Bedenim öyle demiyor ama!'
"Farkındayım..." Karısının bahsini açmasıyla komedinin üzerine gözü takılınca, "Vayy be saat sekiz olmuş! Senelerdir bu kadar çok uyuduğumu hatırlamıyorum, kendimi inanılmaz dinlenmiş ve dinç hissediyorum." diyerek şaşkınlığını dile getirdi. Hafta sonu olmasının verdiği rahatlıkla baskısını arttırarak genç kadının bedenini okşamaya geri döndü. "Ve karımı özlemiş."
"Yaa! Şey ben de özledim ama... Sen, sabah sporunu yapmayacak mısın?"
"Hı hı yapacağım, yalnız farklı bir türünü." derken çapkın bir edayla sırıtan genç adam, hem şaşkın görünen hem de okşamalarına cevap veren karısının ani bir harekette üzerine çıkarak bacaklarının arasına yerleşti. "Evet, şimdi şınav çekmeye başlıyorum."
"Aaayy!.."
"Ne?"
"Asaf ya!.."
"Güzelim, çok tatlı olduğunu söylemiş miydim ha... Seni seviyorum aşkım, Gül'e Ait'inin sana çok ihtiyacı var. Sensiz yapamıyor."
"Ben de!.."
"Hımm."
Hemen tepki veren karısını yatağa bastırırken, konuşmasına sıra kalmadan dudaklarına yumulup, kana kana aşk pınarından içmeye başladı. Bedenine sarmaşık gibi dolanan kollarla bacakların arasında yenilendiğini, bu küçük kadının hayatına girmesiyle mutluluğu sonunda bulduğunu hissetti.
Veee bir bölümün daha sonu, haftaya görüşmek üzere hepinize sevgilerimi kucak dolusu sunuyorum :)) Lütfen kendinize iyi bakın :)
Not: Canlar şimdiden söyleyeyim, annemler taşınıyor hafta sonu eşyalarını yerleştirmeye yardıma gideceğim o yüzden önümüzdeki hafta erken bölüm göndermem mümkün değil, bilginiz olsun. Sevgiler :))
