Bölüm : 32

5.2K 317 47
                                    

''Hadi çıkalım Zeynep, seni bilmiyorum, ama benim güzel bir temiz havaya ihtiyacım var.'' dedi Duygu.

''Olur, tabii, nereye gidiyoruz?''

''Zahide anneye gidiyoruz, artık sende bu ailenin bir gelini sayılırsın, hatta gelinisin desek daha doğru olur , o sana bu aileyi ve ailemizin senden ne beklediğini, senin düşüncelerini öğrenmek istiyor. Bunları söyledikten sonra Duygu, takılma boş ver ibisine kolunu havada salladı.

''Aslında böyle söylememeliydim belki, sonuç olarak Zahide Hanım'ın evine gidiyoruz, ben tahminimi söyledim sana, onun kesin bunlar konuşacağını söyleyemem, ama gayet eminim ki sana bir kaç önerisi olabilir. Sanırım hemen her konuda olduğu gibi Merve'nin de bu konularda söyleyecek bilgileri vardır, am sen yine de ona dikkat et.''

Duygunun arabasına doğru yürürken, Zeynep ,Duygunun Merve hakkında söylediklerinden rahatsız olmuştu. Onu savunma gereği duyunca ''Merve'nin bazen çok konuştuğunu ve biraz patavatsız olduğunu kabul ediyorum ama bana ya başka birine zararlı bir davranışını görmedim, böyle bir davranışta bulunacağını da sanmıyorum.''

'' Ben onu inan senden daha iyi tanıyorum, onun kafasından nasıl şeyler geçtiğini iyi bilirim. O da Mert'in büyük hayranlarından biriydi. Ama bundan bir kaç sene önce aile bir karar aldı, patron çocuklarının hiç birinin işyerinde çalışanlarla bir ilişkisi olamayacağı ve olmaması ile ilgili ,Merve de bu anlaşmayı bildiği için, bir ilişki yaşamak hevesi için bir adım atamadı. Ama bu prensip anlaşması benim Semih ile olan beraberliğimizden sonra bu anlaşmanın bir önemi kalmadı.

Arabaya binince emniyet kemerlerini taktılar ve Duygu arabayı çalıştırdı, ama Zeynep'in aklındaki soru işaretleri azalacağına her an çoğalıyordu sanki, Arabayı otobana doğru sürerken, Zeynep, '' ben senin Semih ile olan ilişkinin bu şirkete başlamadan önce başladığını duymuştum. o zaman ilişkinizin şirketteki bu prensip anlaşmasıyla fazla bir ilgisi olduğunu sanmıyorum.''

'' Allah aşkına sen hiç magazin okumaz mısın canım, her neyse bu magazinciler, benim Semih ile olan ilişki mi, bu ailenin üyelerinin yaptığı prensip anlaşmasını ihlal etmiş gibi gösterdiler. Bu da Merve'nin önünü açar gibi olmuştu, ama tam Merve Mert için ümitlenip harekete geçecekken, Hakan da Mert de senin peşine düşünce zavallı Mervecik açıkta kaldı.''

Zeynep, duyduklarının şaşkınlığı için de bütün olanları sindirmeye çalışırken, bir süre sessiz kalıp, Duygunun dediklerini düşündü. Ve aslında Merve'nin söylediği bazı sözler dönüp durdu kafasında, her zaman sanki ağzından laf almaya çalışır gibi gayret gösterirdi, Mert hakkında bilgiler almaya çalışırdı." bu konu da beni uyardığın için sana teşekkür ederim," dedi.
Duygunun Zeynep'e bakan koyu kahve gözlerinde bir sempati vardı, onun çok samimi olduğunu hissedebiliyordu.

" Her zaman en yakın arkadaşin olarak gördüğün birinin, aslında art niyetli birisi olduğunu sana söylemeye calisan kişi ben olduğum için çok üzgünüm. Yine de üzüleceğini bilsem de ben doğruyu yaptığımı düşünüyorum. Eğer sana bunları söylemeseydim, sen onun eline önemli kozlar verebilirdin."
Zeynep oturduğu koltuğuna iyice yaslanarak yanında ki yeni akrabasına baktı. Ne garip bir " Evet " kelimesi , insanı hiç tanımadığı bir ailenin üyesi ve bir sürü akraba sabibi yapabiliyor, diye geçirdi içinden.

Kısa bir süre daha gittikten sonra, araba yokuş yukarı giden yola sapmıştı. Birazdan büyük demir kapının önüne geldiklerinde Duygu çantasından kapının uzaktan kumadasını çıkararak kapıyı açtı, araba harika çiçekler ve gölge yapıcı ağaçlarla süslü bakımlı bir yolda ilerledikten sonra, muhteşem bir konağın önündeki açık alana geldi. Evin ön bahçesinde mini bir çiçek bahçesinin ve yan tarafında iki üç ağacın gölgesinde çok şık bir kamelya içinde harika bir masa vardı. Masaya biraz uzak bir yerde bahçenin kenarına Duygu arabayı durdurdu. Masanın başında oturan hafif yaşlı kadın Zahide hanımdan başkası olamazdı.

Gönül Hırsızı  AŞK-I CEHENNEM...Where stories live. Discover now