Gönül Hırsızı AŞK-I CEHENNEM...

Bölüm 15: SÜRPRİZ KARAR

  '' Aslında, ben o an değil de, şimdiyle daha çok ilgileniyorum, şimdi ne düşünüyorsun?'' diye sordu Mert.

Gözlerindeki yaşlar, usulca pırlanta gibi göz kenarlarından süzülürken, Zeynep '' Ben şimdi sadece seni yeniden bulduğum için ne kadar mutlu olduğumu ve bunun hiç bitmesini istiyorum, yarın sabah uyandığımda bütün bunların bir rüya olduğunu görmekten çok korkuyorum, ya birlikteliğimiz tekrar bugüne kadar olan eski haline döner mi diye düşünmeden duramıyorum.''

''Bana bak, aklına asla böyle şeyler getirme, asla beni kaybetmeyeceksin.''

Mert, Zeyneb'in onun aşkından yana asla şüphe duymasını ve karamsar olmasını istemiyordu, onun dudaklarına, küçük kalkık burnuna ve alnına kısa ama umut veren öpücükler konduruyordu. '' hadi ama bak kızım, ben sadece bugün değil her anımı, her gecemi senin yanında seni mutlu ederek, bütün hayallerini gerçekleştirmek istiyorum, bırak bütün hayallerimiz gerçek olsun. Ben bütün hayatımı seninle aşk cehenneminde yanarak geçirmek istiyorum. Bırak aşkın beni yaksın ,seninle her şeye varım anlamıyor musun, sana aşığım ben...''

''Ben seninle zaten şu an harika bir rüyanın içindeyim ve ben bu rüyaların çok azına bile razıyım''

'' bizim için bir kez dene.''

''Peki sana güveniyor ve kabul ediyorum.''

''Gerçekten emin misin?''

'' O zaman bence hemen işlemlere başlayalım, hatta hemen şimdi buradaki yetkilileri arayalım neler gerekiyor öğrenelim .''

'' Hey..!Bu acelen niye, bir sakin olur musun ?'' dedi Zeynep gülerek.

''Bak Zeyno, seni mutlu etmek benim görevim, bırak istediklerini yaparak hem seni , hem kendimi mutlu edeyim''

'' Merak etme ben zaten burada senin yanında çok mutluyum ,'' bunları söylerken Zeyneb'in gözleri mutluluk ışıltılarıyla parlıyordu.

''İnan bana yakında seni daha güzel şeylerle mutlu edeceğim, ama önce şu telefon görüşmesini yapmam lazım, söyleyeyim de gerekli belgeleri hazırlasınlar tatlım, izninle.''

Tamam benimde hazırlanmak için biraz zamana ihtiyacım var '' Zeynep, Mert'e bunları söylerken,yüzündeki gülümsemeyle yanağındaki gamzeleri daha da belirginleşmişti, ama hala Mert'e bakmaya devam ediyordu, eğer Mert de ona biraz daha bakarsa nikah dairesi dahil hiçbir yere gidemeyeceklerdi. Öyle de oldu aradaki çekime karşı koyamayıp öpüşmeye başladıkları anda sonu gelmeyeceği belliydi, neyse ki son anda nikaha yetiştiler.

Zeynep, hala aklı çok karışıktı , '' Bu olanlara inanamıyorum, sanki çok yakından hissettiğim ama bana bir o kadar yabancı birini öpüyormuşum gibi hissediyorum.''

'' Hadi Zeyno, acele et. Bana bugün evet dediğinde nişanlım oldun, şimdi ise eşim olacaksın.''

İnanamıyorum , biz şimdi evlenecek miyiz? Bu çok çılgınca gelmiyor mu sana da ?''

Mert şimdiden bütün her şeyin mükemmel olması için çalışmalara başladı.

*************************************************************************************

Mert hazırlıklar sırasında özellikle formları doldururken birkaç aksilikle karşılaşmıştı ama halledemeyeceği bir şey değildi. Mert hazırlıklarla uğraşırken Zeynep gelinlik seçmeye başlamıştı bile, ama en yakın arkadaşları Ayşe ve Merve yanında olamadıkları için çok kararsız kalmıştı, Mert'e de soramazdı,aslında sorabilirdi ama bunun tamamen sürpriz olmasını,gelinlikle ilgili önceden bilgisi olmamasını , görmesini kesinlikle istemiyordu bu uğursuzluk demekti .Bu yüzden Mert'in onu görmemesi gerekiyordu. 1 saat 15 dakikalık giy-çıkar dan sonra neyse ki seçenekleri ikiye indirmişti.

Oteldekiler yarım adada bulunan bütün moda evlerinden en seçkin modelleri Zeynep için getirtmişlerdi. Zeynep her zaman sadeliği tercih etse de bu sefer sade olmak istemiyordu . Modellerdeki danteller, tüller, taşlar aklını almıştı, ama aradığı modeli biliyordu, küçükken annesinin gelinlikli resmine bakıp çok vakit geçirmişti, çoğunda da ağlayarak bakabilmişti, çerçevedeki resme , annesininkine en benzer olanı, gelinliğin kolları düşük omuz dantelli, bele tam oturan aşağı etek kısmı hafif kabarık, incili ve swarovski taşlı çok hoş şık abartısı olmayan bir model seçti sonunda.

-