Bölüm : 27

8.2K 418 36
                                    

    Arabaya bindiklerinde, uzun bir süre sessizlik hakimdi, ta ki ışıklarda duruncaya kadar, ''keşke'' dedi Mert.

''keşke her şey bu şekilde olmasaydı, ve biz seninle gerçekten kendi evimize gidiyor olsaydık,'' dedi Zeynep'in ellerini tutarak.

'' Her şey bir yana'', dedi içinde garip bir hüzünle Zeynep, '' ben seninle b irlikte olmaya, seninle çıkmaya razı olmazdım, bunu biliyorsun değil mi ?'' dedi.

Mert, '' hadi ama yapma, o kadar da değil ? dimi ''

''peki, belki çıkardım, ama şirketteki kızların dediği gibi, en ufak çapkın bir bakışını etrafta dolandığını görseydim, işte o an seni terk ederdim.'' dedi hafif tebessümle.

Aslında içinde bulunduğu bu durumdan hiç de rahatsız değildi Mert, sonunda benim olacak dediği kadını, sahip olmuş, onun ateşinde yanmaya hazırım demişti, ama içine düştüğü bu aşk cehennemi, ailesinin de cehennemi olacağından habersizdi, mutluydu, yanında sevdiği kadın vardı ve Hakan sonunda yine kaybetmişti, sevdiği kadın da tercihini kendisinden yana yapmıştı, biliyordu, o da boş değildi kendisine karşı.

Zeynep, ani bir hareketle geri çekildi.

'' Böyle bu şekilde olması her şeyin beni de çok rahatsız ediyor, sanırım bunun farkındasın.''

''Lütfen bana inan, her şeyin çok daha doğru ve düzgün bir şekilde ilerlemesi için elimden geleni yapacağım, ben neredeyse 14 saattir sana , her şeyi yoluna koyacağımın vaadini veriyorum, ama sen bana hiç inanmıyor muşsun gibi konuşuyorsun, buna bir son verecek misin? merak ediyorum.'' derken o kadar ümitsiz gözlerle bakıyordu ki Zeynep dayanamadı bu haline.

''Peki, tamam ama sen de o kadar çok şey, vaat ediyorsun ki, ben sana nasıl inanacağımı bilemiyorum.'' diyebildi sadece.

Aslında içinden, yahu adam , sen beni yalanlarla nikah masasına oturt evlen , birlikte ol, sonra ben o bildiğin kişi değilim de! Ne yani, ben o kadar mantıksız, aptal bir kadın mıyım, haa, bir de her şey oldu bitti, ben sana inanmayarak sana yanlış yapıyorum, değil mi seni koca aptal...

Halbuki ben, ben seninle ilk karşılaştığım andan itibaren senin için deliriyorum. Şu an yanında olduğum için senin olduğum için ne kadar mutluyum bir bilebilsen, gözlerimi senden ayırmak bile istemiyorum, ama o kadar ani oldu ki her şey ve o kadar yeni ki bu durum, ben elini tutmayı bırak gözlerine bile bakamıyorum.

Bütün bunları Zeynep , sadece içinden diyebilmişti,

Mert'' neden bana böyle davranıyorsun, bak göreceksin, bizim sonumuz çok mutlu olacak.''

''ve verdiğim bütün sözleri tutacağım, sana söz veriyorum,'' diye devam ederken,

''Son bir şey sorabilir miyim, neden toplantı odasında öyle davrandın? ''

Zeynep,'' ben sadece bütün bu olanlarda Hakan'ın çok masum olmadığını gördüm, Yani eğer bana daha önce bir ikiz kardeşi olduğunu ve gerçekleri söyleseydi belki de bütün bunlar yaşanmayacaktı, ''

''Olsun, bak ne olursa olsun bu yaşananlar bizim birbirimizin kaderi olduğu gerçeğini değiştiremedi, sadece kaderimizi biraz geciktirdi.'' bunları söylerken, Zeynep'in ellerini dudaklarına götürüp, her bir parmağını ayrı ayrı öpmeye başladı.

Nihayet eve varmışlardı. ev iki katlı dublex bahçeli ve bahçesinde iki köpeği vardı, biri erkek olanı paşa, diğeri dişi olanın adı ise maya. Maya Mert'i görür görmez sevinçli hareketlerle onlara doğru koşarak zıplamaya etraflarında dönmeye başladı, adeta hoş geldin der gibiydi yeni evli çifte. Mayanın iki ön patisi de Mert'in dizlerinin üzerindeydi. hayvanın kendini sevdirme çabası ve kulaklarını havaya dikip pür dikkat onlara bakmasından Zeynep de Mayanın sahibini çok özlediğini görebiliyordu.

Mert'' Ne oldu kızım Nevin ablan ilgilenmedi mi sizinle yoksa? Bir dakika Zeynep deyip, ayrılınca salondan Maya da Mert'in peşinden gitmişti. Salonda yalnız olduğunu düşünüp, etrafa bir göz atmak isterken tam arkasını döndüğünde

Zeynep köpeklerden biraz korkardı, eskiden küçükken annesiyle ile ilgili çok fazla hatırası yoktu, ama en belirgin hatıralarından biri, evlerine giderken bir gün, mahallenin tüpçüsünün iki köpeği annesi ile Zeynep'e saldırmışlardı, annesi Zeynep'e hemen koşup kaçmasını söylemişti ama, Zeynep, korkudan hareket edemedi bir an ama annesinin bağırmasıyla ağlaya ağlaya kaçıp yardım çağırmaya çalışmıştı. Neyse ki tüpçü sesleri duyup koşarak gelmiş köpekleri uzaklaştırmıştı. O günden sonra annesi birkaç gün arayla mahalledeki dispanserde kuduz aşısı olmuştu.

Bu kötü anının bu güzel anını mahvetmesine izin vermeyerek hemen uzaklaştı bu kötü anıdan. ''Köpeklerin çok güzel ama erkek olan çok ağır kanlıymış, bak o hiç gelmedi yanımıza' dedi Zeynep.

Gerçekten de nerede o , bir kulübesine bakalım,'' deyince Mert ile Zeynep beraber bahçeye çıktılar, bahçeye çıktıklarında Paşanın kulübesinde uyuduğunu görünce, Mert'' aman bırak uyandırmayalım, daha sana evi gezdireceğim '' dedi, Zeynep'in ellerini sımsıkı tutarak yeniden eve doğru çekerken kolundan yanağına da öpücük kondurmayı unutmadı,

Zeynep'i koridorda, iyice kendine çekip usulca dudaklarından öpmeye başladı, o kadar yavaştan alıyordu ki Zeynep'in bütün tadlarına bakmak , onun da kendisinden alabileceği zevklerin farkına varmasını istiyordu, bu yüzden işleri ağırdan almaya karalıydı Mert,

Zeynep onun için ürkek bir ceylan gibiydi, ve bu ceylanı kaçırmaya hiç niyeti yoktu. Zeynep'in önce üst dudağını öpüp hafiften dişledi, daha sonra alt dudağını öpüp emip dişledi, Zeynep dayanıp hafiften inlemeye başlayınca, istemsizce açılan dudaklarının arasına dilini sokan Mert diliyle Zeynep'in dilini okşarken iki genç arzuyla yanıp tutuşmuşlardı bile.

Zeynep hayır demeye kalkışacakken oda dayanamayıp aşkın cehennemine koy verdi kendini, Mert usulca kucağına aldı, genç kadını ''ve işte sıra yatak odamızda''', derken Zeynep'i kollarına almıştı bile, Zeynep'in incecik bedeni Mert'in güçlü kollarında titriyordu , genç kadında kollarını Mert'in boynuna dolamış, bütün bedenini bu adamın kontrolüne bırakmıştı sanki, Oda o kadar geniş ve yatak da o kadar büyüktü ki, Zeynep'in aşkınlıkla aralayan dudakları Mert'in zevk çeşmesi olmuştu ve bu çeşmeden kana kana içmeye hazırdı Mert.

Ve o an artik ona karsi koyamayacağını anladı Zeynep karşısında kendini zayıf hissettiren ve içinde ki haz duygularını arttıran içindeki arzuyu çakmak gibi yakan bu adam onun bedenini yeniden keşfedecekti. Ve bu ateşe karşı koyamayan Zeynep de bu ateşin içinde yanmayı kabul edecekti çaresizce ...

Gönül Hırsızı  AŞK-I CEHENNEM...Where stories live. Discover now