Gönül Hırsızı AŞK-I CEHENNEM...

Bölüm : 5

   Usulca seslendi ona, Hakan olarak bildiği Mert Akdemir.
  "Zeynep ".

Adını onun o biçimli dolgun dudaklarından duymak nedense şiir gibi gelmişti. O kadar etkisi altında kalmıştı ki , elini tutsa nereye isterse gidebilirdi, Allahtan içinde biraz da olsa aklı başında yanına uyarak gerçek dünyaya dönebildi. ''benim birazdan mesai arkadaşlarımın yanına gitmem gerek '' dedi ve asansöre doğru yürüdü.

  '' Birazdan tekrar görüşürüz Hakan bey , eminim siz de saat 10 daki randevumuzu kaçırmak istemezsiniz. ''

    Mert 'in o anda gözleri parlasa da kafası karışmıştı. '' Öyle mi? asistanım hatırlatmayı unuttu sanırım''. Daha sonra asansöre yaklaşan Mert bir elini asansör kapısına doğru uzatarak ''istersen buluşmamızı daha erkene alabilirim.''

Dedikten sonra , o arada asansör kapısı açılınca aniden Zeynep hemen asansöre bindi.

''Hakan bey unutmayın saat 10 da'' derken asansör kapandı. Allahtan Hakan'ın ikizi olan Mert asansöre binemeden kapı kapandı. Zeynep asansöre binince koca bir ohhh çekti ve gözlerini yumdu.Daha binaya gireli el sıkışalı bir kaç dakika olmuştu, basit bir el sıkışma insanın aklını nasıl başından alabilirdi. Ama bu kadarı fazlaydı aklını başına alıp şu dakikadan itibaren duygularını kalbine gömüp işine odaklanacaktı, bu iş kariyeri için çok önemliydi.

Yarım saat geçmişti ama içinde hala o karşılaşmanın etkileri vardı.derken randevu saati gelmişti, görüşmesi için Hakan beyin odasının önünde asistanının kendisini beklemesini istediğinden beri kaç dakika geçtiğini sayamıyordu. Asistan Hale içeri girebileceğini söylediğinde bir parça olsun kontrol kendinde sanıyordu.

Zeynep içeri girdiğinde karşısında donmuş halde duran Hakan ı gördü. Lacivert takim elbiseli şık bir takim vardı üzerinde, kumasinda kendinden desenli ince açık renk çizgileri vardı. Az önce yarım saat kadar önce aşağıda karşılaştığımızda siyah takim elbise vardı, sanirim ışıktan karıştırdım diye düşündü renkleri , zaten cok üzerinde düşünülecek bir tarafı yoktu.Adam her haliyle etkileyici keskin bakışlı hafif sert bir mizacı vardı . Ama onun kapıda karşılaştığı Mert in ikizi olduğunu bilemezdi. Hakan Zeynep ' e şahin gibi bakarken Zeynep bu sabah yaşadıklarından aynı şekilde onunda çok etkilendiğini sanıyordu. ''Merhaba bakın tekrar buluştuk sizinle '' dedi. Ama Hakan bunu duyunca kaşları çatıldı ve bir anlam veremedi, neden bahsettiğini bilmiyordu Zeynep 'in .Hakan elini uzatırken Zeynep '' en son karşılaştığımızdan sonra hala çok cesur sayılırsınız '' dedi ve oda elini uzattı. Ama bu sefer aralarında herhangi bir etkileşim Allahtan olmamıştı. Ama olmasını içten içe çok istiyordu bunu biliyordu. Hakan gereksiz laf kalabalığı yapmamak için yüzünde en çekici gülümsemeyle ''Akdemir ' e hoş geldiniz öncelikle sizi daha yakından tanımak isterim '' dedi.

Zeynep için bu bir davetiye gibiydi. ne çabuk iş ilişkisinden farklı bir boyuta geçtiklerinin oda farkında değildi. önünde iki seçenek vardı ya adımlarını geriye doğru atıp mesafeyi koruyacak ya da birkaç adım daha yaklaşıp durumun nereye doğru ilerleyebileceğini görecekti.

Ve o kararını verdi. Zeynep hiç tereddüt etmeden en sevimli gülüşüyle Hakan' a bakıp '' aynı şekilde bende sizi daha yakından tanımayı çok isterim'' dedi.