Gül'e Ait 16. Bölüm 5. kısım

Start from the beginning
                                    

Kapıyı üzerlerine kapatmasıyla ilk defa evli bir kadın olarak girdiği ortamda, her şeyin yabancı gelmesine anlam veremedi. Usulca ayakkabılarını çıkarmasının ardından, gözlerinin içine bakmaya çekindiği erkeğe sırtındaki ceketi uzatarak bir şey söylemesini bekledi. Ellerin önce çenesine ardından saçlarına uzanmasıyla gerilirken, sırf sessizliği bozmak için anlamsızca konuşmayı denedi.

"Sıcak..." 'Salak!'

"Haa!"

"Ev... Ev diyorum, eee çok sıcak. Güzel. Yani, dışar... dışarıdan girince insan." 'İnsan ne, insan ne?' "İyi... İyi oluyor, yani evin sıcak olması iyi geliyor." 'Geri zekalı, sus artık! Garip bakıyor.'

"Evet!"

'Adam haklı, karı kafayı kırdı diyordur. Sakinleş artık ya da sus. En iyisi susmak herhalde!' "Tabii, çok soğuk ya, şey dışarısı ondan dedim." 'Hah, şimdi çok açıklayıcı oldu. Biraz evvel tereddüt ettiyse artık delinin tekiyle evlendiğine emindir.' "Oooohhh!" 'Koridor mu daraldı ne, sanki duvarlar üzerime üzerime geliyor.'

"Eee, haklısın!"

'Haklıymışım, iyi de şimdi ne söyleyeceğim. Değişen ne oldu? Evlendik diye mi acaba, kocam olduğu için mi konuşamıyorum? O bir şey söylese bari! Ne diyecek, mesela aşkım, karıcığım, seni seviyorum. Kes Gülizar, kızarıyorsun.'

"Gül... Gülizar."

Derin nefesler alarak hızlanan kan akışını kontrol altında tutmaya odaklanırken, gelinlik içerisindeki yeni Gülizar'a ve eş sıfatına rağmen dokunamıyor olmasına daha fazla tahammül edemeyeceğine karar verdi. Kendi huzursuzluğunun meleğine yansıdığını, onun da ne yapacağını şaşırdığını tahmin ederek, boğuklaşan sesini kontrol etmek için bir kaç sefer üst üste öksürdü.

"Ay! Yoksa hasta mı oluyorsun Asaf?" 'Ceketini de bana verdi. Üşüttü tabii, ah aptal kafam hep benim yüzünden...'

"Nee?"

"Öksürüyorsun! Hemen sıcak bir çorbayla, adaçayı hazırlarım sonra..."

"Dur, dur Gülizar, bir şeyim yok! Boğazın gıcık yaptı, eee ondan öksürdüm."

"Yaa! Emin misin?"

"Kesinlikle! Gül'üm, merak etme ben iyiyim."

"Çok şükür."

Verdiği sözlerin ve ikisinin selameti için hala dikildikleri alanda durmalarının tehlikesini sezerek, "Yorgunsun, sabahtan beri, eee..." diye başladığı sözleri toparlayamayıp yeni bir denemeye girişti. "Yoğun bir gündü, dinlensen iyi olur. Sabah kahvaltısında görüşürüz."

"Tabii!.. Ben... Ben yatayım. İyi geceler Asaf." 'Gitmemi istiyor! Uzatma kızım, ne zannetmiştin. Sana duyduğu büyük aşkını fark edip karısı yapacağını mı? Bakıp durma, git artık.'

"İyi geceler."

Karısının arkasını dönmesiyle gözlerini kapayan, hemen akabinde açarak gözden kaybolana kadar beyaz bir bulut gibi süzülmesini izleyen genç adam, omuzlarına binen ağır yükün etkisiyle çöktüğünü hissetti. İradesine hakim olmak adına kendini kasmaktan tutulan bedenini gevşetmek için kollarını oynatırken, peşinden gitme dürtüsünü aklından çıkarmaya, hiç olmadı geri plana itmeye çalıştı. Bir yerleri yumruklama, vurup dökme hissi veren duygu yoğunluğuyla, enerji patlaması yaşayan vücudunu sakinleştirmek için odasına yöneldi.

"Bunu sen istedin, şimdi derdin ne? Kıza söz verdiğini hiçe mi sayıyorsun, sana güveniyor! Siktir, onu istiyorum, hem de deli gibi istiyorum!" diye kendi kendisine söylenirken üzerindeki kıyafetleri sağa sola fırlatarak çıkarmaya başladı. 

Gül'e Ait  (TAMAMLANDI)Where stories live. Discover now