Bölüm 34

49 16 2
                                    

Bu bolumu uzun zamandir destek olan okuyucuma ithaf ediyorum: @CatGiirll .

Kayıp(34.bölüm)

Prof.Hambert ve Jhonny geldikleri yolla eve geri dönüyorlardı. Karlı yollarda bıraktıkları izler yavaş yavaş kayboluyordu. Prof.Hambert'in takati kalmamıştı. Yürüyemiyordu artık. Jhonny babasının kolundan tutup çekerek, onun yürümesine yardım ediyordu. Biraz gittikten sonra prof.Hambert bir yerde durup dinlenmek istedi. Bir kaç dakika durdular baba-oğul. Sonra garip, uğultulu bir ses geldi. Yukarıdan onlara doğru kar topaları geliyordu. Bu bir kar çığıydı. Son anda Prof.Hambert ve Jhonny aşağıya doğru koşmaya başladılar. Koşarken prof.Hambert'in ayağı kaydı ve bir anda yere düştü. Ardından Jhonny'de kaymaya başladı. Evden üç yüz metre aşağıda, bir mağaraya düştüler. Onlar içeriye düşdükten sonra mağaranın ağzı karla kapandı. Artık buradan çıkış yoktu. Burası sanki hiçkimsenin uğramadığı gizli bir yer gibiydi. Biraz ürkütücüydü. Burası dağ gibi çok karlı değildi. Sessiz ve ilerledikçe daha da karanlıklaşan bir mağaraydı. Burada da diğer mağaralardaki gibi korkunç böcekler ve her tarafta ağ kuran örümcekler vardı.

Jhonny:

"Baba! Baba, iyimisin?"

Prof.Hambert:

"İyiyim, evlat. Sende bir şey varmı?"

Jhonny:

"Sadece sırtımda biraz ağrı var. Buradan nasıl çıkacağız? Mağaranın ağzı kapandı. Eğer bir yol bulamazsak, burada öl..."

Prof.Hambert onun ne diyeceğini bildiği için hemen sözünü kesti.

Prof.Hambert:

"Sakın aklına kötü bir şey getirme! Bir yol bulup çıkacağız buradan."

Mağarada ilerlemeye başladılar.

Onlar mağaradayken, Rudolf ve Lei eve geri döndüler. Kapıyı açtıklarında içeride kanlar içinde yatan cesedi gördüler. Büyük bir şaşkınlık içindeydiler. Biraz sonra bu şaşkınlık korku hissiyle değişti.

Lei:

"Prof.Hambert'le Jhonny neredeler? Ah hayır! Olamaz! Yoksa başlarına kötü bir şeymi geldi?"

Rudolf:

"Aklına kötü bir şey getirme derdim ama bu sefer öyle bir şey diyemeyeceğim. Çünki, kendim hiç iyi değilim. Alfred amca öldü. Profesör ve oğlu ortada yoklar."

Lei:

"Evde durmayalım. Dışarı çıkıp arayalım onları."

Rudolf:

"Doğru söylüyorsun. Arayalım."

Dışarı çıkıp prof.Hambert'i ve Jhonny'i aramaya başladılar. Kar fırtınası devam ediyordu. Yürürken zor anlar yaşıyorlardı. Düşmemek için kendilerini zor tutuyorlardı.

Prof.Hambert ve Jhonny mağarada biraz ilerledikten sonra bir kapıya rastladılar. Çelik bir kapıydı. Açılması için bir anahtar gerekliydi. Acaba bu kapı nereye açılıyordu? Prof.Hambert fazla dayanamayıp anahtarı aramaya başladı. Jhonny'de ona yardım etmek için aramaya başladı.

Rudolf:

"Prof.Hambert! Jhonny! Neredesiniz? Ses verin!"

Lei:

"Burada da yoklar. Biraz aşağıya inelim."

Rudolf:

"Tamam."

Artık ümitsizliğe kapılıyorlardı. Profesörden ve Jhonny'den hiç bir iz bulamıyorlardı. Dağın eteklerine doğru inerek aramaları orada devam ettirdiler.

Jhonny mağarada anahtarı ararken, taşların arasında sanki küçük bir şeyin saklandığını farketti. Taşları kaldırdı. Anahtar oradaydı. Artık gizemli kapıyı aça bilirlerdi.

Jhonny:

"Baba, anahtarı buldum!"

Prof.Hambert:

"Getir oğlum."

Jhonny kapıyı açtı. Bu zaman mağaradan korkunç bir ses geldi:

"Bu kapıdan içeriye girerseniz, bir daha geri dönemezsiniz!"...

KAYIP   Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin