31. Bölüm "İkizler"

Start from the beginning
                                    

Neslihan Hanım kendisine sarılan oğluna karşılık verirken pencerenin ardına geçerek gelinine bakmaya başladı. "Bebekleri görmeye gitmelisin, onların da sana ihtiyacı var."

"Biliyorum ama Hazan olmadan onları görmek haksızlık gibi geliyor."

"Doktor durumlarının iyi olduğunu söyledi. Gelişimlerinde bir sorun yokmuş. Gerekli olmasa da küvezde bir süre daha duracaklar."

"Hazan uyandığında onları görmek isteyecek..." Aziz bir kolunu annesinin omzuna atarken kadının başını kendi göğsüne çekmişti. "İyi olacak."

***

"Aziz abi?" kendilerine doğru koşarak gelen Nazlı ve Zehra genç adamın gülümsemesine neden olmuştu. "Bize neden haber vermedin abi? Hazan abla nasıl?" Zehra sinirli bir şekilde Aziz'e çıkışırken Nazlı ağlayarak onlara bakıyordu. Murat karısına sarılarak onu sakinleştirmeye çalışırken Aziz ikilinin endişesini gidermek için "Hazan iyi, tedbir için yoğun bakımda tutuluyor," dedi.

"Peki bebekler, onlar nasıl?" Aziz Nazlı'nın sorusuyla gözünün önüne gelen bebeklerini düşündü. Avucunca ki minicik elleri gülümseyerek hatırladı.

"Can ve Nefes!"

"Can ve Nefes mi?" Nazlı ve Zehra aynı anda konuşurken Aziz gülümseyerek onlara bakmıştı. "Kızım ve oğlumun adı. Can ve Nefes, ikisi de oldukça sağlıklı."

"Ay, yeğenlerim nerede? Onları görebiliyor muyuz?" Nazlı heyecanla konuşurken Murat karısının heyecanına gülümseyerek bakıyordu. "Bebek odasındalar. Görebilirsiniz."

"Hadi hep birlikte gidelim, torunlarımı bende merak ediyorum." Neslihan Hanım araya girerek onlara öncülük ederken Aziz karısını yalnız bırakmak istemediği için onlarla gitmemişti. Gözünü biran olsun karısının üzerinden ayırmazken gözünün önüne onunla geçirdiği günler gelmişti. Bebek istemesi, hamile kalması ve hamilelik boyunca ilginç aş ermeleri ve çektiği acılar. Gözünün kenarından aşağıya akan bir damla yaşı silerken içinden dua ediyordu.

"Dostum?" Aziz arkasını döndüğünde Nihat ile göz göze gelmişti. "Nasıl oldu?"

"Bilmiyorum, henüz kendine gelmedi."

"Merak etme, karın güçlü bir kadın."

"Evet öyle. Sen ne yaptın?" Nihat gülümseyerek sargıdaki kolunu işaret eden adama başını iki yana sallayarak cevap vermişti.

"Kör bir kurşun."

"Aptala değen kurşun kör olamaz." Nihat kendisine laf sokan sesi duyduğunda başını çevirerek sesin sahibine bakmıştı. "Kalbime değen kurşunun kör olduğu kesin." Zehra kaşlarını çatarak genç adama bakarken Aziz genç kızın neden geri döndüğünü merak ederek konuşmuştu. "Sen neden diğerleri ile değilsin? Bir sorun mu var?"

"Ben sonra gideceğim, Hazan abla nasıl?"

"İyi çok şükür, uyanmasını bekliyoruz." Ekrem Bey ve ameliyatı yapan doğum uzmanı yanlarına gelerek onlara selam vermişti.

"Doktor, teşekkür ederim. Zamanında karıma müdahale etmeseydiniz olacakları düşünmek bile istemiyorum." Kadın doktor genç adama hafif gülümseyerek "Karınız çok güçlü, ben sadece işimi yaptım. Bebeklerin iyi olmasına sevindim. Hazan Hanım kendisine geldiğinde onları da yanına getireceğiz."

"Küveze kalmayacaklar mı?" Zehra'nın meraklı sorusu Nihat'ın gülmesine neden olmuştu.

"Gerek yok aslında, sadece tedbir için annesi kendisine gelene kadar koruma altına alındılar."

"Çok şükür." Zehra farkında olmadan Aziz'in kolunun altına girerken Nihat kaşlarını çatarak genç kızı kendisine doğru çekmişti. Zehra ters bir şekilde genç adama bakarken Aziz dudaklarını birbirine bastırarak gülme isteğini bastırmıştı. "Çek şu ellerini üzerimden." Zehra'nın ters sesi Aziz'in başını iki yana sallamasına neden olurken Nihat genç kızı daha da kendisine yaslayarak "Alışsan iyi edersin Hanım efendi, bundan sonra böyle."

HEP SENİ BEKLEDİMWhere stories live. Discover now