24. Bölüm "Nazlı & Murat

12.6K 856 33
                                    

Keyifli okumalar.

*****

“Sen de annen gibi güçlüsün. Bebeğin için yaşayacağını biliyorum.” Genç kadının kulağında yankılanan bu sözler kendisine cesaret vermeye yetmişti. Neslihan hanıma gülümseyerek bakarken Sonnur hanımın hazırladığı kahvaltıyı yemeye başlamışlardı. Hazan sürekli acıktığı için gülümserken arada kendisini yoklayan sancılara dayanmaya çalışıyordu. Yüzünde hafif bir kasılma gözlemleyen Neslihan Hanım gözlerini kısarak “Sancın mı var?” diye sorarken Hazan zoraki bir gülümseme ile derin bir nefes almıştı. Bu şekilde gelip giden sancısını azaltmaya çalışırken Neslihan Hanım endişesini saklamaya gerek görmeden kaşlarını çatmıştı.

“Sonnur hanım!” Neslihan hanımın yüksek çıkan sesi ile Sonnur Hanım ve onun sesini duyan Nazlı bahçeye çıkmıştı.

“Bir şey mi istemiştiniz?”

“Murat’ı çağır, Hazan doktora gidecek!” dediğinde Nazlı endişeli bir şekilde genç kadının yanına gitmişti.

“Abla iyi misin?”

“Evet, sadece biraz sancım var.”

“İyi mi? Ne zamandır kasıldığını görüyorum. Doktora gitmen gerekiyor.”

“Buna hiç gerek yok.”

“Gerek olup olmadığını sana sormadım, gideceksin dediysem gideceksin.” Hazan şaşkınlıkla kararlı bir şekilde konuşan kadına bakarken Murat koşarak yanlarına gelmişti.

“Hazan hanım iyi misiniz?”

“Evet, iyiyim.”

“Sonnur, Hazan’ın çantasını getir doktora gidecek.”

“Hemen.” Hazan hala şaşkınlığını korurken Nazlı genç kadının koluna girerek onu arabaya doğru ilerletmeye başlamıştı. Neslihan Hanım onların arkasından bakarken yumruk yaptığı ellerini daha da sıkmıştı. Tırnakları avuç içine batan kadın acıyla dişlerini sıkarken bir yandan da dua etmeye başlamıştı. Oğlunun akıl sağlığı için Hazan’ın iyi olması gerektiğini biliyordu.

Arabanın içinde hastaneye doğru yol alırken Murat arada arka koltukta oturan kadına bakıyordu. Nazlı Murat’ın yanında ki ön koltukta otururken sık sık başını arkaya çevirerek genç kadını kontrol ediyordu.

“Hazan abla, iyi misin?” genç kadın acıyla yüzünü buruştururken Nazlı’ya cevap vermişti.

“Merak etme, dayanabilirim.”

“Az kaldı abla, birazdan hastanede oluruz.” Murat hiç ses çıkarmadan onları dinlerken arada yan tarafında oturan genç kıza bakıyordu. Nazlı üzerinde ki bakışları fark etse de bir şey söylememişti. Sonunda hastane kapısı önüne geldiklerinde Murat hızla arabadan inerek Hazan’ın kapısını açmıştı. Genç kadın birkaç adım atmıştı ki kendilerine doğru endişeli bir şekilde koşan kocasını görünce kaşlarını çatarak Murat’a bakmıştı.

“Ben haber vermedim Hazan Hanım!” Genç adam hemen savunmaya geçerken Aziz Murat’a yaklaşarak “Bunu sana soracağım!” dedi. Hazan’ı kollarının arasına alarak hastaneye doğru giderken bir yandan da söyleniyordu.

“Bana haber vermen gerekiyordu. Seninle anlaşmıştık. Sancın olursa bana haber verecektin.” Hazan onu sakinleştirmek için zoraki gülümsemişti.

“Ben iyiyim merak etme. Evdekiler panik yaptı.”

“Panik mi? Sancın var bunu hafife alamazsın.” Hazan elini genç adamın yüzüne koyarak hafifçe okşamıştı. “Ben iyiyim, lütfen biraz sakinleş. Sen böyle yaptıkça ben daha çok geriliyorum.” Hazan’ı doktorunun odasına doğru götüren genç adam duraksayarak karısının yüzünü avucunun arasına almıştı.

HEP SENİ BEKLEDİMWhere stories live. Discover now