22. Bölüm

10.7K 933 18
                                    

"Umarım bölümü beğenirsiniz. Yorumlarınıza cevap yazamıyorum. Ama fırsat bulunca cevap yazacağımı bilmelisiniz. Lütfen kısa da olsa hikaye hakkında düşüncelerinizi yazınız."

********

Ağır adımlarla yürürken ayaklarının ağrısını yeni hissetmeye başlamıştı. Yüreği azda olsa huzura kavuşunca bedeni yorgunluğunun sinyallerini vermeye başlamıştı. Düşünceli bir şekilde ne kadar yürüdüğünün farkına varmamıştı. Şimdi ise biran önce kavuşmak istediği kişiye ulaşmak için acele ederken aşmış olduğu bu yol ona çok uzun gelmişti. Hastaneden bu kadar uzaklaştığını fark etmeyen genç adam derin bir iç çekerek adımlarını daha da hızlandırdı. Yaklaşık yarım saat sonra hastanenin kapısından içeriye girdiğinde kendisine endişeli bir şekilde bakan iki genç kızla göz göze geldi.

"Uyandı mı?" Aziz iki genç kıza merakla sorarken bir yandan da karısının uyanmamasını diliyordu. Zehra araya girerek "Henüz değil abi. Kimse bize bir şey söylemiyor, Hazan ablam iyi mi?" diye sorduğunda Aziz gözüne dolan yaşları saklamak için yüzünü başka tarafa çevirerek "İyi olacak!" dedi. İçinden de 'İnşallah' diye eklemeyi unutmamıştı. Hızlı adımlarla Hazan'ın kaldığı odaya doğru ilerlerken arkasından seslenenleri duymamıştı bile. Odanın kapısını usulca açarak loş odaya adımını atarken hala yatakta uyuyan karısına uzaktan şöyle bir bakmıştı. Onun iyi olması için elinden gelen her şeyi yapacaktı. Yatağa yaklaşarak kenarına oturduktan sonra karısını uyandırmamaya özen göstererek yüzüne düşen saçları geriye doğru çekmişti. Loş ışıkta bile solgun yüzü oldukça güzel görünüyordu. Hazan uyku arasında eliyle karnını ovalarken Aziz karısının elinin üzerine elini koyarak yanında olduğunu ona hissettirmeye çalıştı. Bir yandan uykusunda inleyen karısının sesini duydukça içi çekiliyordu. Onun hissettiği acıyı içinde hissederken gözlerine dolan yaşın akmasına izin vermişti.

"Her şey güzel olacak canım, Allah her zaman bizimle." Genç adam başını karısının omzuna dayarken oturur pozisyonda uykuya dalmıştı. Karışık kabuslar görürken başında hissettiği baskı ile gözlerini aralamıştı.

"Aziz?" genç kadın kocasının yanı başında omzunda uyurken bulunca önce inanamamıştı. Genç adam karısının billur sesini duyunca gözlerini aralayarak ona baktı. "Karıcım?" Hazan hüzünlü bir şekilde kocasına gülümserken onun hastalığını öğrenip öğrenmediğini merak etmişti.

"Sen ne zaman geldin?"

"Seni aramıştım, Murat hastaneye kaldırıldığını söyleyince toplantıyı iptal edip ilk uçakla geldim."

"Keşke yapmasaydın, ben iyiyim." Aziz karısının sözleri içe yutkunmuştu. Ona nasıl hiçbir şey bilmiyormuş gibi davranacaktı. "Hiçbir şey senden ve bebeğimizden önemli değil. İyi misin? Ağrın sızın var mı?" Genç kadın kocasının ilgili davranışı karşısında gözyaşlarına engel olamamıştı. Başını iki yana sallarken Aziz karısının yüzünü iki elinin arasına alarak yanağından süzülen yaşları silmeye başladı. "Şişştt ağlama artık bak sen ağlayınca bebeğimiz de ağlayacak." Aziz karısını dikkatle kendisine çekerek sıkıca sarılmıştı. "Tamam her şey geçti, bundan sonra yanından hiç ayrılmayacağım."

"Saçmalama Aziz, sende çalışmazsan şirketler ne olur." Hazan gülümserken Aziz onun gözlerine içini okur gibi bakıyordu. O gözlerin derinliğinde boğulmak, bir daha o gözlerden ayrılmamak istiyordu. Derin bir iç çekerek Hazan'ı iyice göğsüne bastırdı. Saçlarında dudakları gezinirken içten gelen boğuk bir sesle "Daha önce seni ne kadar çok sevdiğimi söylemiş miydim?" diye sordu. Hazan kulaklarına yankılanan sözcüklerle yeniden ağlamaya başlamıştı.

"Bende seni çok seviyorum," dediğinde konuşmasına güçlükle devam etmişti. "Aziz bana bir söz vermeni istiyorum," dedi. Aziz sessizce karısının konuşmasını dinlerken onun devam etmesini bekledi. "Bana söz ver Aziz, ne olursa olsun bebeğime bir şey olmayacak. Onun iyiliğini her zaman ilk öncelik olarak düşüneceksin."

HEP SENİ BEKLEDİMWhere stories live. Discover now