27. Bölüm

9.2K 822 28
                                    


Keyifli okumalar. Bakalım bölümü beğenecek misiniz.

****

Odanın kapısına heyecanla ulaşırken içeriden duyduğu sesle olduğu yerde duraksamıştı. Genç adam bir süre içeride ki tatlı didişmeyi dinledikten sonra kapıyı aralayarak içeri girdi. Onu fark etmeyen iki kadın hala bir birine laf yetiştirmeye devam ediyordu.

"Kaç kez söyleyeceğim öyle olmayacak diye? Bir üsten bir alttan alacaksın."

"Ama Neslihan anne!"

"Sus ne kadar beceriksiz çıktın sen? Annen olsaydı çok kızardı sana. Ondan hiç bir şey almamışsın. O çok güzel kazak örerdi." Hazan duyduğu sözlerle yüzünü asarken Aziz araya girme gereği duyunca öne çıkmak istemiş ama annesinin "Ahh Hazan, ben öyle demek... Şey bak... Biliyorsun bazen ağzımın ayarı olmuyor." Neslihan Hanım toparlanarak yeniden ciddi bir ifade takınmıştı. Son anda söylediklerini fark edince ne söyleyeceğini bilememiş elinde ki örgüyü bırakarak genç kadına yaklaşıp elini tutmuştu.

"Ben çok beceriksizim."

"Yok öyle bir şey sen tanıdığım en becerikli kadınsın. Öyle olmasan oğlumu avucuna alır mıydın?" Aziz şaşkınlıkla annesine bakarken onun sözleri ile şok olmuştu. Karısına yakın davranmasının yanında bir de kendisi hakkında ki sözleri genç adamı gafil avlamıştı. Az önce ağlayan karısı şimdi kıs kıs gülüyordu.

"Aldım dimi Neslihan anne?" genç kadın elinde ki örgüyü yeniden Neslihan hanıma göstererek "Nasıl olacaktı hadi devam edelim," dedi. Aziz şaşkınlıkla başını iki yana sallarken "Demek beni eline aldın öyle mi?" diye sordu. Onu fark eden ikili ani gelen sesle korkarken Aziz kaşlarını çatarak onlara bakarken Hazan gülümseyerek kocasına gözlerini dikti.

"Yalan mı?" dedi. Aziz ağır adımlarla karısına yaklaşırken Neslihan Hanım araya girmeden onları izlemeye devam etmişti. "Demek öyle Hazan Hanım?" Aziz'in sorusu genç kadını eğlendirirken Neslihan Hanım elindekini bırakıp ayağa kalkarak odadan çıkmıştı. Yatağa ulaşan genç adam karısına tek kaşını kaldırarak bakarken kucağında ki yünleri göstererek "Sence hangi renk örmeliyim?" diye sorunda Aziz alayla "Ne fark eder, nasılsa beceremiyorsun örmeyi," diye ona karşılık verdi. Yüzü asılan genç kadın elinde ki örgüyü bırakarak yatağa uzanmış ve sırtını kocasına dönmüştü. Onun bu hareketi ile Aziz gülümseyerek yanına uzanıp kollarını genç kadının bedenine dolamıştı.

"Neden kızdın şimdi? Ne de olsa elinde ben varım değil mi?" diye sordu. Hazan omzunu silkelerken Aziz genç kadının saçları ile oynamaya başlamıştı.

"Amcam nasılmış?"

"Kalp krizi geçirdi. Şimdilik iyi ama çıkınca hapse girecek."

"Böyle olacağı belliydi zaten. Zehra ne yaptı, çok üzüldü mü?" Genç adamın gözünün önüne Zehra ve arkadaşı Nihat gelince gülümseyerek karısının saçına dudaklarını kondurmuş ve "Çok üzüldü diyemem. Hem onun daha büyük bir sorunu var galiba," dedi. Genç kadın aniden arkasını dönerek merakla kocasına baktı.

"Ne oldu? Zehra'ya bir şey mi oldu?"

"Sanırım başına büyük bir bela aldı."

"Nasıl?" Hazan iyice meraklanarak yerinden doğrulmak istemiş ama Aziz ona izin vermeyerek başını göğsüne yaslayıp yatmasını sağlamıştı.

"Fazla hareket etmemen gerekiyor biliyorsun hayatım."

"Ama Zehra..."

"Merak etme o iyi. Sanırım Nihat onu kafaya takmış durumda ve elde etmeden durmayacak."

HEP SENİ BEKLEDİMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin