10. Bölüm - Adalar!

15.3K 1K 28
                                    

keyifli okumalar

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

keyifli okumalar.

****

Zaman nasılda durmuştu böyle... Genç kızın kulaklarında hala suçlamalar çınlarken bedenine dolanan kolların varlığını yeni yeni hissetmeye başlamıştı. Ağladığının bile farkında değildi. Gazetecilerin ve hemen ardından Aziz'in annesini sesi genç kızın nefes almasını engelliyordu.

"Sakin ol her şey geçti..." Aziz onu teselli etmeye çalışsa da annesinin yaptığına hala inanamıyordu. Eli kolu bağlanmıştı ve Hazan'ı hemen oradan uzaklaştırmaktan başka elinden bir şey gelmemişti.

"Hazan Hanım, amcanızın mirasına konduğunuz doğru mu? Bunun için avukatla ilişkiye girdiğiniz..." Aziz kulaklarına dolan bu sesleri yok etmek için başını iki yana sallarken annesinin karısına "Seni sürtük! Sen de anne gibi sürtüksün. Tek fark sen oğlumu nikah masasına oturtmayı başardın. Ama buna fazla güvenme." diye saldırması bardağı taşıran son damla olmuştu.

Hazan'ın annesinin saldırısına bile karşılık veremeyecek kadar şok olmuştu. Üzerinde ki gelinliğin yakası bile koparken o hiçbir karşılık veremeden öylece donup kalmıştı. Aziz annesini güvenlik yardımıyla oradan uzaklaştırırken Hazan'ı oradan hemen çıkarmıştı. Yol boyu sabit bir yere gözlerini diken genç kız ise kendisine hala gelememişti. Murat'a haber vererek Sonnur hanımdan Hazan için bir valiz hazırlamasını istemişti. Onu eve götürmesine imkan yoktu. Şimdi ise onu uzun zamandır uğramadığı küçük kulübeye getirmişti. Arkadaşına ait olan bu yer ormanlık bir arazide sessiz sakin bir yerdi, tam kafa dinlemek için.

"Hazan güzelim bana bak!" Aziz ona seslenmeye devam ederken bir yanda da kollarını çekerek genç kızın yüzünü kendisine çevirmeye çalıştı. Boş bakışlarla karşılaştığında ise içinin acıdığını hissetmişti. Oysa bu gün onun en mutlu günü olması gerekiyordu. Yıllardır beklediği an gerçekleşmiş sevdiği kızla evlenmişti. Her ne kadar hala onu sevdiğini Hazan'a söylememiş olsa da bunu söylemek için fırsat kolluyordu. Şuanda ne para ne de işinin batması umurunda bile değildi önemli olan Hazan'ın içindeki acıyı nasıl yok edebileceğiydi.

"Hazan lütfen, bu şekilde bir şey elde edemeyiz. Sakin bir şekilde düşünmemiz gerekiyor." Genç kız onun sözlerini duymuyordu. Ağır bir şekilde yerinden kalkarak arkasını döndüğünde ise Aziz onun ne yapacağını izlemeye başlamıştı.

"Yalnız kalmak istiyorum." Genç kız iki odalı kulübenin içinde ki tek odanın kapısını açıp içeriye girmişti. Üzerinde hala harap olmuş gelinlik vardı. Aziz üzgün bir şekilde onun ardından bakarken yerinde doğrulup Amerikan tipi mutfağa geçerek kendisine kahve yapmak için su koymuştu. Başını çevirip yeniden kapalı olan kapıya bakmıştı.

****

Elindeki fincanı önündeki orta sehpaya bırakırken saatlerdir ses çıkmayan odanın kapısına doğru kaçıncı kez ulaştığını bilmiyordu. Sonunda daha fazla dayanamayarak bir saat önce Murat'ın getirdiği valizi de eline alarak kapıyı tıklattı. İçerden ses gelmeyince kapıyı açıp odaya girmişti. Hazan odadaki küçük pencerenin önünde oturmuş öylece dışarıyı seyrediyordu.

HEP SENİ BEKLEDİMWhere stories live. Discover now