Gül'e Ait (TAMAMLANDI)

Gül'e Ait 14. Bölüm 4. kısım

"Bu ne demek lan, sen Gülizar'ı tanıdığını mı iddia ediyorsun?"

"Evet... Haza bir hanımefendi olduğunu anlayacak kadar tanıyorum. Teyzemle yaşamaya başladığından beri, ağzından Gülizar bacım hakkında tek bir kötü kelam işitmedim."

"Haaa, öyle söylesene! Biraz inatçı, damarı tutmazsa iyi kızdır."

"El kadar kıza dayak atmak için bahanen bu mu?"

"Seni ilgilendirmez."

"Eşim olacağına göre ben aksini düşünüyorum."

"Kendi kendine gelin güvey olma. Henüz kardeşimi sana vermeyi kabul etmedim."

"Daha ne istiyorsun? Konu para değil miydi, al işte istediğin rakamı verdik."

"O başlık parası, sen olmasan da başkasından alırım. Ciddi olduğunuzu nereden bileceğim, ya beni kandırıyorsanız."

"Buraya kadar neden çağırdığımızı zannediyorsun. Para diyorsan gözünün önünde, kabul et imzayı çak, al paranı git. Güç diyorsan o da karşında duruyor, çok rahat ağzını burnunu dağıtabileceğimiz halde seni insan yerine koyup anlaşma yolunu seçiyoruz. Konuştuklarımızın özüne bakınca kötü niyet görüyor musun?"

"Eee... Yok gibi!.."

"Hak etmediğini düşündüğüm halde dürüstçe niyetimizi ortaya koyuyoruz. Kardeşini yol kenarında ölmek üzereyken tesadüfen buldum, yarım saat daha geç kalsaydım muradına erecekti."

"Haa!"

"Anlamadın mı? Yaralı ve donmak üzereydi, öleceğini biliyordu. Yabancı bir erkek olduğumdan dolayı kendisini ölüme bırakmam için bana yalvardı. Kurtarabilmek için bir sürü dil dökmek zorunda kaldım. O yüzden ilgili bir abiymiş gibi bana maval okuma. Kızı kötü yola düşürmüş değiliz, öyle olsa zaten burada olmazdık. Madem teyzemin yanında kalmasına olur vermiyorsun, adam gibi evlenmek istediğimi söylüyorum."

"Karar vermeden önce biraz düşünmem lazım!"

"Neyini düşüneceksin?"

"Tanımadığım adama kız vermem ben... Gülizar'ı getirin, uygun şekilde gelir istersin. Samimiyetine inanırsam bir kaç hafta içinde nişan keseriz."

"Hayır!"

"Ne?"

"Hayır dedim... O kızı kurtarırken bir söz verdim. Koruyacağıma ve kollayacağıma, onu bu hale getiren kişinin bir daha dokunabilecek kadar yaklaşamayacağına dair ant içtim. O yüzden hayal kurma, senin evinden içeriye adımını bile atmayacak."

"Ne demek atmayacak laann, sen kim olduğunu zannediyorsun?"

"Gücü yetenim... Senin gücün bana sökmez Mahmut, anca çoluk çocuğa gövde gösterisi yaparsın."

"Senin ağzını burnu..."

"Hoooooooppp, ağır olun bakaIım! Asaaaff, Maamuuuutt, kime diyorum."

Konuşmanın kavgaya dönmek üzere olduğunu anlayan genç adam, dövüşmek için fırsat kollayan heriflerin arasına girerek, ellerini iki koldan göğüslerinin üzerine koyup ittirdi. Uyarıyı alıp birer adım geri çekilmeleriyle ikisine de ters bir bakış attıktan sonra ciddiyetini bozmadan konuya girdi.

"La eşek kadar heriflersiniz bir konuyu çözemediniz. Dejenere manyaklar... Kavganız baki kalsın, iş bitince söz hakeminiz ben olacağım."

"Ne dediğini duymadın mı?"

"Duyduk ne olmuş? Herife haksız diye bilir misin, ölümden kurtardığı öz kardeşine söz verdim diyor. Kızı senin dövdüğünü inkar mı ediyorsun Mamut?"