∞ 24

1.2K 106 116
                                    




Huzur içinde yat Johannah, seni çok çok seviyorum, seviyoruz! 💘


İthaf listesi;

SoLdiersNeverDie

mycamila

Elifiekli728

flawlessaimer

jaileysmiracle

HarrysHeart23



( Uzun yorumlardan ya da güzel yorumlardan seçerek oluşturuyorum. Yorum yaparak, adınızı yazdırabilirsiniz. )



Bölüm şarkısı: Clean Bandit - Tears ft. Louisa Johnson


**


Ağlama sesi daha fazla şiddetlenirken, yataktan düşerek güne merhaba diyebilmiştim bu sabah. Aylar, haftalar, günler geçse de Sydney Rain'nin sabahın köründe başlayan ağlamalarına alışamıyordum. Yan odadan gelen annemin sesiyle, yatağa çöktüm. Göz kapaklarım, açılmamak için inat ediyordu. "Harry, sen yat. Ben ilgileniyorum!" Diyen annemin uykulu sesiyle burukça gülümsedim. Annem olmasaydı ben ne yapardım?

Ne kadar buraya geleli bir hafta olsa da artık büyük annemi alıp, geri dönmek çok istiyordum. Burayı eskiden çok severdim ama yaşanmışlar artık buradan beni sürüklüyordu. Eksikliği sanki eve dönünce kapatabilecekmişim gibi düşündürüyor, hissettiriyordu. "Biz geldik!" diyerek  annem odaya prensesim ile girdiğinde, gözlerimi ovup prensesimi kucağıma aldım. Annem, yere düşen pikeyi toplarken, uykulu halimle kızım ile tekrar yatma pozisyonuna girdik. Bir kolumla sıkıca sardığım minik bedenini daha fazla kendime çekerek, güvenli ve rahat bir pozisyon aldım. "Hadi uyumaya devam edin, ben de yatıyorum." diyerek, odadan çıkan annemi başımla onayladım. Panjurların arasından az da olsa güneş girdiği için oda loştu. Minik kollarını üzerime attığında gülümsedim. Kafamı boyun girintisine götürerek, öpücük kondurdum. Uzun saçlarımın arasında hissettiğim saçlar ile daha fazla öpmeye başladım. Saçlarımı çekmeye başladığında kafamı çekip, minik burnuna öpücük kondurdum. "Hadi gözlerini kapat prenses." diyerek iki parmağımla hafifçe gözlerini kapattım. Kulağına Lux'a bebekken uyuturken söylediğim şarkıyı fısıldamaya başladım. Bunu Sydney Rain'de çok seviyordu. Bir süre sonra şarkının sonlarına doğru gelirken, ağzı açık bir şekilde, uykuya dalan kızıma gülümsedim.

Kanımdan, canımdan  ve bana en güzel hediyeydi Sydney Rain.


∞ ∞ ∞

Telaş içinde evin içinde turlarken, ne yapacağımı kestiremiyordum.  Evde tek başımaydım, Sydney Rain ile. Ama ateşi bir anda çıkmıştı ve ne yapacağımı bilemiyordum. Daha önce de hastalanmıştı, annem  o zaman geçmiş bilgileriyle beni yönlendirip, kendisi ilgilenmişti. Her zaman yanımızdaydı. Ama şimdi, şimdi tek başımaydım. Annemler büyük annem için hastaneye, onu görmeye gitmişti. Hastaneden çıkarmak zordu büyük annemi nedense, biraz da büyük annemin durumuna bağlıydı. Onları arayıp, 'Gelmeniz gerek.' desem de olmazdı. Şu an koşuşturmada olduklarını biliyordum, kaç kere de şahit olmuştum. Hastanelerden uzak durmaya çalışsam da, kopamıyordum. Sydney Rain, daha şiddetli ağlamaya başladığında, benim daha fazla canım acıyordu.

Kıyamıyordum.

"Ağlama bebeğim, ağlama. Baba seni iyileştirecek." dedim kucağıma alırken. Sırtını ovarken, sıcaklığını hissediyordum. Ama aklıma hiçbir şey gelmiyordu! Tanrı'm, çok kötü bir babaydım...

Kafamın üstünde sanki parlayan albüm varcasına, bir anda gelen fikir ile önümde ki şifoniyerin üzerinde ki telefonumu kapıp, Denise'yi aramaya başladım.  O da bir anne sayılırdı, hamileliğin başlarında da olsa, Sydney gibi o da bol bol kitap okuyordu. Bizden daha bilinçlilerdi. Eğer bana şu an yardım edebilirse, ona kafede ki tüm tatlılardan getirebilirdim bile. Bir kaç saniye sonra, hattın diğer ucundan Denise'nin, "Harry!" diye neşeli sesini işittiğimde, telaş ile konuya girdim. Ona her şeyi anlattığımda, biraz duraksadı ve "Hastaneye gitmeniz iyi olacak, büyük annenin yattığı hastanede çocuk bölümü yok mu?" diye sorduğunda, düşündüm. Hiç görmemiştim, acil kısmında bile çocuk görmemiştim. "Yok." dediğimde, Üzerimde hissettiğim ıslaklıkla ve öksürük sesiyle telefonu "Bir dakika Denise," diyerek bırakmıştım. Miniğim tişörtüme kusmuştu. Hızla banyoya gidip, Sydney Rain'nin elini yüzünü yıkayıp, onunda hızla üzerini değiştirdim. Kendi tişörtümü de çıkartıp, evde kotum ile kaldım sadece. Odada bulunan kirli sepetine iyi bir atış yaparak, hızla beni telefonda bekleyen Denise'den özür dileyerek, konuşmaya devam ettim. "O zaman acilen buraya gelin." dediğinde, sanki beni görecekmiş gibi başımı sallayıp, teşekkür ederek aramayı sonlandırdım. Kızımı oyun halısının üstüne bırakıp, hızla odadan bir tişört kapıp kafama geçirdim. "Hadi babacağım." diyerek , kızımı kucağıma aldığımda gözlerinin kızardığı dikkatimi çekti.

Ağlamak istiyorum, Tanrı'ım lütfen bir şey olmasın.

Lütfen...


"Harry! Nasıl haber vermersin?" diye kızan anneme, bu kaçıncı anlatışım olsa da hep tekrarlıyordu. Sanırım çok sinirlendirmiştim. "Evde sizi göremeyince çok korktum!" dediğinde, ofladım. Hala hastanedeydik. Niall ve Denise bizi yalnız bırakmıyordu. "Bizi merak etme anne, yalnız değilim. Niall ve Denise var." dediğimde, göz devirmeme engel olamamıştım. Onlara haber verseydim, telaşa gireceklerdi ve yine de gelemiyeceklerdi. Biraz daha konuştuktan sonra telefonu kapattım. Kafam zonklamaya başlamıştı. Buranın enerjisi bile bende ters tepiyorken, kızımı da merak ederken, annemin de böyle yapması beni yoruyordu. "Harry, kahven." diyerek bana bardağı uzatan Niall'a teşekkür ettim. "Sıkma canını Harold, kötü bir şey yoktur." diyerek bana moral vermeye çalışan Denise'ye tek kolumla sarıldım. "Hadi günün olayını söyle  Niall'da, Harry'de şaşırsın." diyerek, konu değiştirmeyi çalışan Denise'den bakışlarımı çekip, Niall'a odaklandım. Kahvemden de bir yudum almayıda unutmamıştım. Boğazımın kuruduğunu daha yeni fark etmeye başlamıştım bile. Tekrar bir yudum aldığım da, Niall heyecanlı bir şekilde, "Louis, Cece ile nişanlanma kararı almışlar!"dediğinde, ağzımda ki kahve özgürlüğünü ilan etmişti bile. "Hadi canım! Bu harika!" dediğimde, bizimle bekleme odasında olanların bakışları benim üzerime odaklanmıştı. "Şey, pardon." dediğimde, bakışlarımı diğer insanlardan kaçırdım.




Merhabaa! Ehem öncelikle beklettiğim için çok çok özür dilerim. Ama isteyerek olmadı. Sınav haftasıydı, yaşadığım kayıplardı, sağlık sorunlarıydı ve ilhamsızlık bölümü yazdıramadı. Umuyorum ki sevmişsinizdir. Bu bölümü EceeC_BDL ve liveforniall8 'e ithaflamadan geçmek istemiyorum. Sizleri çok seviyorum! Diğer bölüm bu kadar geç gelmeyecek❤️❤️❤️💘💘💘


 Sizleri çok seviyorum! Diğer bölüm bu kadar geç gelmeyecek❤️❤️❤️💘💘💘

Oops! Această imagine nu respectă Ghidul de Conținut. Pentru a continua publicarea, te rugăm să înlături imaginea sau să încarci o altă imagine.
Changes ➳h.sUnde poveștirile trăiesc. Descoperă acum