∞ 7

3.1K 207 91
                                    

  Bölüm şarkısı: Ed Sheeran - Afire Love


**


'' Baba! '' Sydney Rain'in odama girip, bana seslenmesiyle kafamı kaldırıp, ona baktım. '' Efendim Sydney Rain? '' Dediğimde, dudaklarını ısırıyordu.  Bunu bir şey  yaptığı zaman yapıyordu genelde. Önümde ki dosyayı kapatıp, '' Ne yaptın ? '' Diyerek, kaşlarımı çattım. Titrek sesiyle, '' Müzik sisteminin içine, yi- yine cd ka-kaçırdım. '' Dediğinde kan beynime resmen sıçramıştı. '' Ne yaptım dedin? '' Diye bağırdığımda, vücududa titremeye başlamıştı.  '' Odana git Sydney Rain! '' Diye kükrediğimde, küçük bedeni daha sarsılmaya başlamıştı. Zorlukla odasına giderken,  sinirle masaya bir yumruk indirdim. 


Küçük bir hıçkırık boğazımdan koptuğunda, göz yaşlarım özgürlüğüne kavuşmuştu.   Bu kabuslar ruhumu emiyordu. Saçlarımı çekiştirip, ağlamaya devam ettim. Korkuyordum. Çok fazla korkuyordum.  İlerde oluşabilecek bir ben, böyle bir ben olmaktan korkuyordum.  Bu beni uçurumdan atmak gibiydi. Ruhunu kaybetmiş, bir ben olmak en son isteyeceğim şeydi.  Sydney Rain'i o halde gördükçe parçalanıyordum.  Buna asla ama asla  izin vermeyecektim. 


∞∞∞∞


'' Doktora gitmelisin Harry, '' Telefonu omuzlarımın arasına alıp, Sydney Rain'nin mamasını hazırlamaya devam ettim. '' Anne gerek yok, kabus işte. '' Dedim. Ama annem inatla doktora gitmemi istiyordu. '' Harry, Sydney Rain etkilenmesin diye, hep içine attın. Hep içine atıyorsun Harry. Bu iyi değil oğlum. Git konuş, rahatlarsın. '' Diyerek inat etmeye devam etti annem. İyiliğimi istiyor biliyorum ama bunlar geçerdi, bunları sorun yapmamalıydım.  '' İyi olacağım anne, merak etme. Şimdi Sydney Rain'i beslemeliyim. Seni seviyorum. '' Diyerek, telefonu tezgahın üzerine koyup, hazırladığım mamayı biberona yerleştirdim. Ve Sydney Rain'nin odasına çıktım.  Kızımın mamasını içerirken, yüzünün her yerini inceledim. '' Sydney Rain, ilerde çok kalp kıracaksın kızım. '' Diyip, kıkırdadım. '' Ama çocuklar sana yanlış yaparsa olacaklardan ben sorumlu değilim. Şimdiden anlaşalım. '' Diyip, serçe parmağını tutup, '' Söz mü? '' Diye ekledim.  Dudaklarını biberondan ayırıp, sızlanmaya başladığında, biberonu  şifonyerin üzerine koyup, ağzından akan sütleri bez yardımıyla temizledim. '' Baba, kız bir şeyler yapmaya ne dersin bebeğim? ''  Diyerek, kızımı kucağıma alarak, dolabın önüne geçtim. Ona teker, teker elbiseleri göstermeye başladım. '' Bana sorarsan, tercihim şu pembeli olan. '' Dedim ve askılıktan çıkarttım. '' Bunu giymeni öneriyorum miniğim. '' Diyerek, kızımın çıtçıtlı badisini üzerinden çıkartıp, bezini değiştirmeye başladım.  Arada hareket etmesi beni zorlasa da, zoru başarıp yeni bezi takabilmiştim. Minik karnına öpücük kondurup, kokusunu içime çektim.  Her zaman ki gibi mükemmel kokuyordu. '' Hadi seni üşütmeden, elbisemizi giyip dışarı çıkalım bebeğim. '' Dedim. Kızımı özenle giydirip, kapıya doğru ilerledim. Arabanın ve evin  anahtarlarını alıp, evden çıktım. Kapıyı kilitlediğime emin olduktan sonra arabaya geçip, Sydney Rain için aldığım bebek koltuğuna  miniğimi oturttup, kemerlerinin hepsini taktım. Güvenlik önce gelirdi.  Sydney Rain'nin işi bittikten sonra bende sürücü koltuğuna geçip, kemerimi taktım.  Arabayı çalıştırmadan önce, arkamı dönüp, son kez Sydney Rain'e baktım. Halinden memnun gözüküyordu. Arabayı çalıştırıp, güneş gözlüklerimi gözüme yerleştirdim. '' Gitmeye hazır mısın bebek? '' Diyip, kahkaha attım.   Sahil taraflarına gidip, bu güzel havayı değerlendirmek biran gözümde harika gözükmesi sonucu, sahil yoluna girdim.  Arabayı uygun bir yere park ettikten sonra Sydney Rain'i kucağıma alarak, sahilde küçük bir yürüyüşe başladık. '' Biliyor musun kızım, annen burayı çok severdi. '' Diyip, hafif rüzgarın az saçlarını uçurmasını izledim. '' Sevdin mi burayı? '' Diye sorduğumda gözlerimin içine bakıp, ağzını şıpırdattı.   Kulağına fısıltı şeklinde; '' Bende burayı seviyorum Sydney Rain, huzur veriyor.  Aslında artık huzur kaynağım sensin. Şşşh! Sakın denize söyleme bu bir sır. '' Dedim. Ellerini bir birine çarptırmayı başladığında, kafasını göğsüme koymasını sağladım. '' Şu bulutlara bak Sydney Rain, gemiyi anımsatmıyor mu? '' Diyerek, parmağımla bulutu gösterdim.  Bakışlarını parmağıma odakladığında  tekrar ağzını şıpırdattı.   Biraz daha dolaştıktan sonra bir banka oturup, kızımı göğüsüme yatırdım.  Ellerimi minik karnında birleştirdiğimde, gözlerimi kapattım.   '' Harry! '' Adımı duyduğumda, gözlerimi açtım ve etrafı süzdüm.  İlerde bize doğru gelen Zayn ve Beatrice'i gördüm.  '' Merhaba! '' Diyerek, ayağa kalktım. Ve   Sydney Rain'e dikkat ederek sarıldım. '' Burada sizi görmeyi beklemiyordum. '' Dedim ve banka tekrar oturdum. '' Aman Tanrım! Bu Sydney Rain mi?! '' Dedi Beatrice heycanla. '' En son Sydney'i gördüğümde yedi aylıktı. İnanamıyorum  çok tatlı bu Harry! '' Dedi ve miniğimi kucağına aldı.  Zayn, '' Dostum hava çok güzel. Beatrice  ile evde duracağımıza huzurlu bir yere gelelim dedik. Ee siz ne yapıyorsunuz prenses ile? '' Diye sorduğunda, sevgilisinin kucağında olan kızımın yanağına öpücük kondurmayı unutmamıştı.  '' Bu hava  kaçmazdı Zayn. Baba kız temiz oksijen depoluyoruz. '' Diye yanıtladım.Beatrice, mutlulukla Zayn'nin yanına gelip, heycanla konuşmaya başladı.   '' Zayn, çantamda fotoğraf makinam var. Onu bana ver ve Sydney Rain'i kucağına al. Resminizi çekeceğim. ''  Dedi.  Beatrice, yetenekli bir fotoğrafçıydı. Yanında fotoğraf makinası taşımaması imkansız gibi bir şeydi.   Her zaman Zayn'in resimlerini çekmeyi sevdiğini dile getirmekten asla bıkmazdı.  Sydney Rain ise, Zayn amcasının boynuna gömülmüş sessizce etrafı izliyordu. Beatrice bu güzel tabloyu resimleştirdiğinde, '' Bu zamana kadar ki en güzel fotoğraf bu oldu! '' Demeyi ihmal etmemişti.  Zayn, ayağa kalkıp sevgilisinin beline kollarını doladı. Boyun girintisine öpücük kondurduktan sonra   '' Seni seviyorum fotoğrafçı kız. '' Dediğinde gülümsedim. Ve başımı gökyüzüne çevirdim.  Sydney, neden gittin sevgilim? '' Diye fısıldadım sadece kendim duyabileceğim ses tonuyla. 



Merhaba! Ben geldiiimm! Hasta, hasta bölümü zorlukla bitirdim ama olsun. Sizi daha fazla bekletmek istemiyorum.   Bu arada Disappear adlı bir hikaye yayımladım. Ona bir bakın ve ve diyorum ki, artık ithaf listesi oluşturmaya başlasak mı? Bu nasıl olacak derseniz anlatıyım;  uzun yorum yapanlardan  ya da benim  yorumlar arasından  seçeceğim kişilerden oluşacak. Eh başlatıyorum o zaman! Diğer bölüm görüşürüz! 



Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.


Kapak için meredithspaw sonsuz teşekkürler!  Çok tatlı değil mi ya? ❤❤❤

Changes ➳h.sWhere stories live. Discover now