"Bunun için söz veremem Hazan." Hazan başını genç adamın göğsünden kaldırarak kocasının gözlerinin içine bakmıştı. "Lütfen. Bu bebeği çok istiyorum. Ne olursa olsun ona sahip çık. Lütfen..."

"Hazan bunu yapamam. Bebeğimizi de işitiyorum ama senin iyiliğin benim için daha önemli."

"Ekrem bey sana söyledi değil mi?" Aziz ne cevap vereceğini bilemezken Hazan başını sallayarak "Belli ki söylemiş," dedi.

"Evet, anlattı. Keşke sen bana anlatsaydın."

"Çok istedim ama bebeği istememenden korktum."

"Hazan tedaviden sonra da bebeğimiz olabilirdi."

"Bu riski göze alamam. Doktor tedavi sonrasında anne olamayabileceğimi söyledi. Yüzde bir ihtimal bile olsa riske atmak istemiyorum."

"Hazan sana bir şey olmasına dayanamam.",

"Bana bir şey olmayacak. Güçlü olacağım." Karı koca birbirine sarılarak yatağa uzanmıştı. Kapı tıklatıldığında bile Aziz karısının kalkmasına izin vermedi. Odaya giren Zehra ve Nazlı'yı gören genç kadın kaşlarını çatarak "Hepiniz burada mısınız?" diye sordu. Zehra genç kadının yatağına doğru ilerlerken Hazan Aziz'in kollarından doğrularak oturur pozisyona geçmişti. "Evde kim var? Sadece Sonnur hanım mı?" endişeliydi. Sonnur hanım orta yaşlı olduğundan dolayı Neslihan hanımla tam olarak ilgilenemeyebilirdi. "Murat'ı eve gönderin Sonnur hanıma yardım etsin." Hazan'ın sözleri karşısında Aziz kaşlarını çatmıştı.

"Sonnur hanımın bir sorunu mu var neden ona yardım etmesi gerekiyor ki?" diye sorduğunda genç kadın kocasından gözlerini kaçırmıştı. Ona annesini eve getirdiğinden bahsetmemişti.

"Eve gidince konuşsak?"

"Yine benden bir şey saklıyorsun ve bu benim hiç hoşuma gitmiyor."

"Önemli bir konu değil canım. Eve gidince görürsün Aziz. Şimdi çok yorgunum uyumak istiyorum. Ben iyiyim. Siz eve gidin."

İki genç kız odadan çıkarken Aziz yeniden karısına sarılarak yatağa uzanmıştı. Arada hemşireler Hazan'ı kontrol edip çıkıyordu. İkili sessizce yatarken sabah ilk uyanan Aziz olmuştu. Hazan'ı uyandırmadan yataktan kalkarak odanın özel banyosuna girip elini yüzünü yıkadı. Karısının çıkış işlemlerini halletmesi için vizite işlemini beklemesi gerekiyordu. Hazan hala uyurken hastane kantinine inerek artık açlıktan guruldayan karnına iki lokma bir şeyler yedirmişti. Çayını yudumlarken oldukça acele ediyordu. Biraz olsun atıştırdıktan sonra yerinden kalkarak hızlı adımlarla karısının yanına gitmişti. Odaya girdiğinde içeride kalabalık dikkat çekti. Anlaşılan vizite saati gelmişti.

"Karımı çıkartabilir miyim?" Doktor Aziz'e bakarak hafif gülümsemişti. "İşlemleri yaptırabilirsiniz ama Hazan hanım bir süre yataktan çıkmamalı. En azından uzun süre ayakta kalmadığından emin olun." Hazan duydukları ile yüzünü asarken Aziz doktorun her sözünü dikkatle beyninde not almıştı. Kalabalık odadan çıktıktan sonra genç adam karısının yanına giderek alnına dudaklarını değdirerek "Doktoru duydun, yataktan çıkmak yok" dedi. Hazan omzunu silkeleyerek "Yataktan çıkmak yok demedi fazla ayakta durma dedi. Pekala salonda sizinle oturabilirim," dedi. Aziz başını iki yana sallayarak karısının üzerine gitmemeye karar verdi. Çıkış işlemlerini kısa sürede hallettikten sonra karısını Hazan'ın tüm itirazlarına rağmen kucağına alarak arabaya taşımıştı.

"Aziz bunu yapma. Sen endişeli olunca ben daha çok geriliyorum. Sen benim dayanağımsın."

"Elimde değil. Sana bir şey olacak diye çok korkuyorum."

"Ben iyiyim. Benim tek korkum bebeğim."

İkili eve kadar daha fazla konuşmadı. Genç kadın başını arabanın camına yaslayarak gözlerini kapatmıştı. Aziz arabayı oldukça yavaş kullanıyordu. Hazan'ın sarsılmasını istemiyordu. Hazan onun arabayı neden yavaş kullandığını anlamıştı. Başını yasladığı camdan kaldırarak kocasına bakmıştı. Aziz o kadar dikkatli araba kullanıyordu ki genç kadın ister istemez gülümsemişti. Elini kocasının vites kolunu tutan elinin üzerine koyunca Aziz bakışlarını karısına çevirdi.

HEP SENİ BEKLEDİMWhere stories live. Discover now